Dostları, 704 gündür tutuklu olan Osman Kavala'ya 62'nci yaşı için lise ve üniversite döneminden arkadaşlarının, sanatçıların, yazarların ve sivil toplum kuruluşlarından isimlerin yazdığı mektuplar, makaleler, şiirler, resimler, fotoğraflar ve kolajlardan oluşan bir kitap hazırladı.
Kitapta yazar Murathan Mungan da Osman Kavala için bir yazı kaleme aldı. Mungan "Zulmün hükmü şimdiki zamana geçer. Resmî tarihin ömrü dünyanın her yerinde kısadır. Tarihte şöyle bir takas vardır: Senin şimdiki zamanından çaldıklarıyla sana bir “geniş zaman” yaparlar. Belki onlar devrin locasına kurulup devrana hükmettiklerini sanırlar, ama kendilerinden bir geniş zaman yapamazlar" diye yazdı.
TIKLAYIN - Ömer Laçiner, Osman Kavala için çocukluk anısını anlattı: O pür iyi insanlara kasten kötülük edenlere bir parça haddini bildirse...
Murathan Mungan'ın Osman Kavala için hazırlanan kitapta yer alan yazısı şöyle:
Sevgili Osman Kavala,
Ömrünün daha şimdiden 700 gününü yok yere dört duvar arasında geçiren birine yeni yaşında “sadra şifa” yerine geçebilecek ne söylenir, bilemem. Bu memleketin tarihinde içeriği, türü değişse de modelleri hiç değişmeyen “zulüm tekrarları” hayatımızı törpülediği gibi, kelimelerimizi de kurutup aşındırıyor. Dolayısıyla sade olmakta yarar var: Doğum günün kutlu olsun!
Bu ülkenin tarihinde ve şimdisinde pek çok insan yinelenip duran bu zulüm döngüsünden bir şeyler öğrendi, yaşadı, gördü. Herkes bir biçimde payına düşeni aldı, alıyor. Ama gene de insan tükenmedi. Bilmediğin şeyler söyleyecek değilim, ayrıca dört duvar arasında ne kadarı teselli yerine geçer, onu da bilemiyorum, ama gene de söylemek isterim. Zulmün hükmü şimdiki zamana geçer. Resmî tarihin ömrü dünyanın her yerinde kısadır. Tarihte şöyle bir takas vardır: Senin şimdiki zamanından çaldıklarıyla sana bir “geniş zaman” yaparlar. Belki onlar devrin locasına kurulup devrana hükmettiklerini sanırlar, ama kendilerinden bir geniş zaman yapamazlar. Zamanın da dört duvarı vardır. Oraya hapsolan onlardır. Aslolan öteki tarih ve öteki hafızadır. İçini geniş tut isterim: Senin bu memleket için yaptığın alçakgönüllü ama değeri yüksek katkılar öteki hafızada çoktan yerini aldı. Bugüne dek yaptıkların, çabaların, katkıların seni çoktan bir “Türkiye kıymeti” kıldı. Biliyorsundur, onlar senden ve senin durumundaki benzerlerinden zamanını değil, başka bir şeyi söküp almak istiyorlar aslında. Ne kadar makam, mevki, güç ve servet sahibi olsalar da kendilerinin hiçbir zaman sahip olamayacakları bir şeyi: İtibarı. İtibar da bir “Hayat kıymetidir” çünkü. Şimdiki zamandan geniş zamanın hafızasına yayılır. Zamanla ve sabırla kazanılan, ama çok çabuk kaybedilen bir şeydir; kendin kaybetmedikçe de kimsenin elinden alamayacağı bir şey. Onu hapsetmeye dört duvar yetmez. Yeni yaşın, sana içinde tutulduğun dört duvarı değil, hayata attığın imzanın ömrünü uzattığını hatırlatsın. Neyse lafı uzatmayayım, çıktığında bir gün Gezi Parkı’nda oturup çay içeceğiz, söz mü?