16 Şubat 2025 09:48
Güncelleme: 16 Şubat 2025 09:58
Marmara Denizi’nde müsilajın 25 yıl önce de olduğunu söyleyen TÜDAV Başkanı Prof. Dr. Öztürk, deniz dibinde 16 litre oksijen üretebilen çayırlar bulunduğunu söyledi ve “Ben umudumu kesmedim. ‘Ölmüş, bitmiş’ denilmesini asla kabul etmiyorum. Marmara Denizi kendini hep koruyacak ve yaşayacak” dedi. Öztürk ayrıca güvenilir uzmanların oluşturduğu simülasyona göre Marmara Denizi'nin doğru müdahalelerle 5 yılda eski haline döneceğini kaydetti.
Türk Deniz Araştırmaları Vakfı (TÜDAV) Başkanı Prof. Dr. Bayram Öztürk, Hürriyet’ten Melike Çakalp'e müsilajın dününü ve bugününü anlattı.
“Marmara Denizi Eylem Planı’nı 2000 yılında hazırlamıştık. O zamanlar ne eylem planı ne de müsilaj ciddiye alınmamıştı. Ancak 2021 yılında her yer müsilaj olunca bizlerin hiçbir şey söylemesine gerek kalmadı. 2000 yılında bu durumu anlatırken ‘Geç kalmayalım’ demiştim fakat şu an geç kaldık." diyen Öztürk, "2000 yılındaki eylem planı 5 maddeydi, 2021 yılında yapılan ise 22 maddeden oluşuyor. Müsilaj çok ciddi bir konu olmakla birlikte 20 yıldır gündemimizde ve bunun mucize bir çözümü de yok." ifadelerini kullandı.
Güvenilir uzmanların oluşturduğu simülasyonun Marmara Denizi'nin 5 yılda eskisi gibi olabileceğini söylediğini aktaran Öztürk şunları söyledi:
" Diyorlar ki, ‘Eğer gerekli tüm yatırımlar yapılır ve arıtmalar kurulursa deniz 5 yıl sonra eski haline döner’. 25 yıl önce de müsilaj vardı. O dönem yine açıklama yapmış ve alınması gereken önlemleri anlatmıştım. Gerekli yatırım ve çalışmalar yapılsaydı bugün bu konuyu çok daha az konuşuyor olacaktık. Ama bugün gelinen noktada yine de Marmara’dan umudumu kesmedim. Çünkü denizde yeni deniz çayırı alanları bulduk. Deniz çayırları metrekarede 8 ton karbondioksiti tutuyor ve günde 16 litre oksijen üretiyor. Bunlar, denizin akciğerleri.
Marmara’daki deniz çayırlarını korumak için Türkiye İş Bankası’nın TÜDAV ile yaptığı işbirliğiyle denize 10 tane şamandıra koyduk ve onların yerlerini belirledik. Bu deniz çayırları çevresinde yaptığımız ölçümlerde oksijenin çok iyi olduğunu gözlemliyoruz. Kıyısal alanlarda da denizdeki oksijen oranı hâlâ yüksek.
Öte yandan son 25 yılda halkın denizle ilgili bilinç düzeyi yükseldi. O nedenle Marmara’yla ilgili ‘korunamaz, elden çıkmış, ölmüş, bitmiş’ gibi söylemleri asla kabul etmiyorum. Bu tarz olumsuz senaryoların altına imza atmam. Marmara Denizi kendini hep koruyacak ve yaşayacak.”
1985 yılında Marmara Adası’nda denize daldığında 25 metreye kadar suyun içini görebildiğini kaydeden Prof. Öztürk, “1995 yılında bu 15 metreye, 2010’da 10 metreye ve şimdi ise 2 metreye düştü. Bu durum denizin kirlendiğini gösteriyor. Eskiden Marmara Denizi’nde orkinos, kılıç, kalkan vardı ancak gittiler. Denizdeki birçok canlıyı kaybettik” dedi.
Hayatının baharında iki genç, 'Bir Ömrün Sonbaharı'nda |
Günün öne çıkan haberleri...TIKLAYIN - Kulis: Erdoğan sinyali verdi, AKP’de yeni yönetim için isimler konuşuluyor TIKLAYIN - Prof. Dr. Orhan Şen tarih verdi: İstanbul’a 10 cm'ye kadar kar geliyor! TIKLAYIN - Sinan Engin'den derbiyi yönetecek hakemle ilgili sürpriz iddia TIKLAYIN - MHP'li Yıldız'dan CHP'nin aday seçim sürecine "Kibar Feyzo"lu eleştiri! TIKLAYIN - Hasan Cemal | Büyük yalanlarla sinsi sinsi ilerleyen faşizm! |
© Tüm hakları saklıdır.