Müslüman din adamları ve dini lideri, “İslam Devleti” savaşçıları ve sempatizanlarını, İslam söylemlerini kullanarak İslam karşıtlığı yapmakla suçlayan açık mektup yayınladı.
120’den fazla din adamının IŞİD lideri Ebu Bekir Bağdadi’ye yönelik “Open Letter to Baghdadi” (Bağdadi’ye Açık Mektup) adıyla yayınladığı mektupta, "İslam’da Cihat savunma savaşıdır. Bu doğru amaç, doğru sebep olmaksızın ve doğru ahlak kuralları olmadan caiz değildir" ifadeleri yer aldı. IŞİD'in uygulamalarının eleştirildiği mektubun temel amacı ise IŞİD'in dayandığı felsefeyi çürütmek.
Amerikan-İslam İlişkileri Konseyi Yönetici Direktörü Nihad Awad ve 10 Amerikalı Müslüman dini-sivil haklar lideri ile birlikte mektubu Washington’da duyurdu.
Mektubun amacı IŞİD’in felsefesini çürütmek
Doğan Haber Ajansı’nın haberine göre, 24 Eylül’de yayımlanan ve Kur'an’dan örneklere dayandırılarak yazılan 18 sayfalık mektupta, Irak ve Suriye’de İslam Devleti kurmak amacıyla acımasız ölümler ve yıkımlar gerçekleştiren militanlar ve aşırı ideolojileri sert bir şekilde eleştiriliyor
Arapça yazılan mektup, İŞID’ın genç insanları kendi saflarına katmak amacıyla, harekete geçirmekte kullandığı ağır klasik dini metinlere ve klasik din akademisyenlerine yer veriyor.
Awad, klasik kuran metinlerinin yanlış anlaşıldığı ve yanlış yorumlandığını söyledi. Çünkü şartlar ve koşullardaki değişimin göz ardı edildiği ve İslam’ı anlamadıkça ya da bozma amacı gütmedikçe hiç kimsenin Kuran'ı yanlış yorumlayamayacağını dile getirdi.
Nihad Awad, metnin liberal okuyucular için olmadığını, hatta genel Müslümanların metni anlamakta zorlanabileceğini söyledi.
Awad, mektubun amacının“İslam Devleti”nin felsefesinin ve işlediği şiddet suçlarının, İslami açıdan kapsamlı bir şekilde çürütülmesi olduğunu açıkladı. Mektubun yazarları arasında, Mısır baş müftüsü Şeyh Şevki Allam ve Kudüs-Filistin müftüsü Muhammed Ahmed Hüseyin ile Müslüman dünyasında iyi bilinen dini ve akademik figürler bulunuyor.
‘İslam Devleti adı kullanılmamalı’
Müslüman liderler İslam devletini kınamak amacıyla ilk kez bir araya gelmiyor. Örneğin, Almanya Müslümanları Merkez Konseyi Başkanı Aiman Mazyeki, geçen hafta, “Müslüman halklar İslam Devleti için savaşan ve İslam’ı çamura sürükleyen katil ve teröristlere karşı seslerini yükseltmeliler” demişti. Fakat Müslüman liderler tarafından Çarşamba günü yayınlanan mektup, “İslam Devleti” ideolojisinin daha önce benzeri görülmemiş bir yalanlaması olarak adlandırıldı.
Mektup, kendini İslam Devleti ilan eden grubun yine kendi kendini kutsayan lideri Ebu Bekir El-Bağdadi, savaşçıları ve sempatizanlarına hitap ediyor. Mektubu kaleme alan İslam liderleri, IŞİD örgütü için ‘İslam Devleti’ adının kullanılmaması isteğinde de bulundular ve “Bu adın kullanılması örgütün tek taraflı ve temelsiz Hilafet ilânını yüreklendirmektedir” dediler.
Azınlık grupları destekleyen bir sivil toplum kuruluşu olan “Amerika’nın Birleşik Sesleri” örgütünün başkanı Ahmed Bedier “Lütfen onları İslam Devleti olarak anmaktan vazgeçin. Onlar ne Müslüman ne de bir devlet” diye konuştu.
ABD Başkanı Barack Obama da Birleşmiş Milletler’de yaptığı konuşmada benzer bir noktaya değinerek “İŞID olarak bilinen grup” cümlesini kurarak bu grup ile İslam’ı ayrıştırmıştı.
Yayınlanan açık mektubun 24 maddelik özeti şöyle:
1- İslam’ın gerekli eğitim şartlarını yerine getirmeden fetva veremezsiniz. Hatta fetvalar da İslam hukuk teorisini klasik metinlerde tanımlandığı gibi takip etmelidir. Ayrıca Kuran’daki ayetlerden bir bölümünü alarak bir Kuran ve Hadislerin konuyla ilgili bütün öğrettiklerine bakmaksızın hüküm vermek de yasaklanmıştır. Bir başka deyişle, fetvalar için sıkı öznel ve nesnel önkoşullar vardır ve hiç kimse bütün Kuran ve Hadislere bakmaksızın, Kuran ayetlerini kendi çıkarlarına uygun şekilde seçemez.
2- Arapça dil hâkimiyeti olmadan hiçbir şey hakkında yasal karar vermek İslam’da yasaktır.
3- Şeriat konularını basite indirgemek ve kurulan İslam bilimlerini göz ardı etmek İslam’da yasaktır.
4- İslam’da [din adamlarında] tüm Müslümanların bilmesi gereken dinin temel ilkeleri dışında herhangi bir konuda farklılıklar olması caizdir.
5- Dini kurallar uygulanırken çağdaş zamanların gerçekliğini göz ardı etmek İslam’da yasaktır.
6- Masumları öldürmek İslam’da yasaktır.
7- Elçi, büyükelçiler, diplomatları öldürmek İslam’da yasaktır; dolayısıyla gazeteciler ve yardım görevlilerini de öldürmek yasaktır.
8- İslam’da Cihat savunma savaşıdır. Bu doğru amaç, doğru sebep olmaksızın ve doğru ahlak kuralları olmadan caiz değildir.
9- İslam’da insanlar açıkça kendileri inanmadıklarını açıklamadıkları takdirde onları kâfir olarak ilan etmek yasaktır.
10- İslam’da Hıristiyan ya da Kitab-ı Mukaddes insanlarına herhangi bir şekilde zarar vermek ya da kötü muamele de yapmak yasaktır.
11- Ezidilerin Kutsal Kitap insanları olarak dikkate alınması zorunludur.
12- Köleliğin yeniden getirilmesi İslam’da yasaktır. Bu evrensel uzlaşma ile kaldırılmıştır.
13- İnsanların din değiştirmeye zorlaması İslam’da yasaktır.
14- Kadın haklarının inkâr edilmesi İslam’da yasaktır.
15- Çocuk haklarının inkâr edilmesi İslam’da yasaktır.
16- Adalet ve merhamet sağlayan doğru prosedürleri takip etmeyen yasal cezalar (hudud) yürürlüğe koymak İslam’da yasaktır.
17- İnsanlara işkence yapmak İslam’da yasaktır.
18- Ölüyü çirkinleştirmek-biçimsizleştirmek İslam’da yasaktır.
19- Şeytani eylemlerin Allah adına yapıldığını söylemek İslam’da yasaktır.
20- Peygamberlerin ve sahabelerin mezarları ve türbelerini yok etmek İslam’da yasaktır.
21- Hükümdarların açık inançsızlıkları ve insanların ibadet etmelerine izin vermemeleri dışında herhangi bir nedenle silahlı ayaklanma İslam’da yasaktır.
22- Tüm Müslümanların uzlaşması olmadan bir halifelik ilan etmek İslam’da yasaktır.
23- Birinin milletine sadakat İslam’da caizdir.
24- Peygamber’in ölümünden sonra, İslam kimsenin bir yere hicretini gerektirmez.
Metnin orijinali lettertobaghdadi.com’dan okunabilir.