ABD Başkanı Barack Obama, geçtiğimiz günlerde Birleşmiş Milletler Genel Kurulu önünde yaptığı konuşmada, İngiltere’de bir grup Müslüman gencin başlattığı “#NotInMyName” adlı girişimi gündeme getirdi. O günden bu yana, Londra’da yerleşik “Active Change Foundation” (ACF) adlı kuruluşa mensup bu gençlerin hazırlayıp, YouTube aracılığıyla yaydığı IŞİD’i protesto niteliğindeki 1 dakika 19 saniyelik video tüm dünyada tıklanma rekoru kırıyor.
Eski bir “radikal dinci” olduğu söylenen Hanif Kadir tarafından 2003 yılında kurulan ACF, İngiliz hükümetinin terörle mücadele stratejisi kapsamında oluşturduğu “Channel” adlı girişim tarafından finanse ediliyor. “#NotInMyName” fikri İngiliz vatandaşı David Haines’in IŞİD tarafından başı kesilerek öldürülmesi sonrasında doğmuştu. İngiliz hükümeti Temmuz 2005’te Londra’daki terör saldırılarının ardından teröre karşı ülkede yaşayan Müslümanları da kapsayan projelere öncülük ediyor.
Fransa'da da Müslümanlar tepkili
Benzer bir girişim de dünden itibaren Fransa’da yaşanıyor. Fransız dağcı turist Hervé Gourdel’in geçen haftasonu Cezayir’de IŞİD bağlantılı olduğunu söyleyen bir grup tarafından kaçırıldıktan sonra bu hafta içinde infaz edilmesi Fransa’da yaşayan Müslüman kuruluşlarının şiddetli tepkisine neden oldu. Çoğu Kuzey Afrikalı bir grup siyasi, din adamı, sanatçı, aydın ve sivil toplum kuruluşu ortak bir mesaj yayımlayarak Fransız turisti öldürenleri “vahşi ve barbar” olarak tanımladı.
Fransız turisti öldürenlerin “İslam adına hareket hakları bulunmadığına” vurgu yapılan mesajda “Biz, Fransa Müslümanları olarak bu çapulcu barbarların, sözde bir İslam Devleti’nin başıbozuk askerlerinin kurbanlarıyla tamamen dayanışma içinde olduğumuzu tüm gücümüzle haykırıyor ve İslam dininin dilini kullanıp arkasına saklanarak ölümcül bir ideoloji adına işlenen suçların tümünü şiddetle kınıyoruz. Kimse bizim adımıza konuşa yetkisine sahip değildir. Mevcut dramatik koşullarda dayanışmamızı göstermek amacıyla ‘Biz de pis Fransızız’ demekten gurur duyuyoruz” ifadelerine yer verildi.
Mesajın imzacıları arasında Dünya Barış İçin Dinler Konferansı başkanı Ghaleb Bencheikh, Lyon Camii imamı Kamel Kabtane ve Fransız Senatosu Başkan Yardımcısı Bariza Khiari de var. Avrupa’da birçok kentte bürosu bulunan ve büyük ölçüde Türk kökenli gençlerden oluşan COJEP adlı sivil toplum kuruluşu da imzacılar arasında bulunuyor.
Ülkenin önde gelen İslami kuruluşlarından “Fransa İslam Konseyi” de (CFCM) IŞİD’i şiddetle protesto eden bir mesaj yayımladı ve örgütün eylemlerini “barbarlık” olarak tanımladı. Mesajda, “Bu örgüt, kullandığı isme rağmen, devlet değildir, İslam’la da alakası yoktur. Barbarca işlediği suçlar İslam dininin temel ilkelerine aykırıdır” ifadeleri kullanıldı. Paris Büyük Camii bugün Cuma namazının ardından camii önünde IŞİD’e karşı eylem düzenleneceğini de duyurdu.
'Muhasebesini yapacak olan ben değilim'
Ancak bu tepkiler tüm Müslümanlar tarafından paylaşılmıyor. Özellikle ırkçılıkla mücadele kuruluşları içinde görev yapan İslami kültürlü Fransızlar, Müslümanların IŞİD terörüne karşı kendilerini “ben onlar gibi değilim” demeye mecbur kılacak eylem ve beyanların “hakaret ve insanı çileden çıkarıcı” olduğunu söylüyor.
Paris yakınlarındaki Yvelines kentinde sosyal işlerde çalışan Kuzey Afrika kökenli Samir Oubali bu konudaki tutumunu, “IŞİD’in muhasebesini yapacak olan ben değilim. Katolikler de bildiğim kadarıyla çocuk istismarcısı papazların eylemleri hakkında sorgulanmıyor” ifadeleriyle açıklıyor.