Most Production Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Oğuz, 1970'li yıllardan bugüne hâkim olduğu Türkiye'nin eğlence hayatında 'dün ile bugünü' karşılaştırdı. Geçmişi Türkiye'nin neşeli günleri olarak tanımlayan Oğuz, bugün geçmişten farklı bir kamplaşma ortamı olduğunu söyleyerek sanatçılar için "O insanlar bazı ideallere inanırdı. Bugünkü kamplaşmada bir taraf menfaat için bir yerde duruyor, bir ideal için değil" ifadelerini kullandı.
Hürriyet'ten Çınar Oskay, Mustafa Oğuz'la Türkiye'de eğlence hayatına dair anılarını T24’ün kurucularından da olan Selin Ongun ile hazırladığı nehir söyleşi 'Yorma Birader' kitabını konuştu. Oğuz, Erol Evgin'den Sezen Aksu'ya, MFÖ'den Emel Sayın'a; birlikte çalıştığı sanatçılarla anılarını paylaştı.
Mustafa Oğuz'un Hürriyet'te yer alan söyleşisinin bir bölümü şöyle:
Türkiye’de sanatçılar arasında bir kamplaşma olduğundan söz ediyorsun kitapta. Nasıl oldu bu?
Bu geçmişte de vardı. Milliyetçilerle solcular arasındaydı. Fark şu: O insanlar bazı ideallere inanırdı. Bugünkü kamplaşmada bir taraf menfaat için bir yerde duruyor, bir ideal için değil. Bu tuhaf. Sen Timur Selçuk’ların ‘Hayat Bayram Olsa’ diyen Şenay’ların menfaat için bunları yaptığını, belediyelerden iş kapmak peşinde olduklarını düşünebiliyor musun? Yıldırım Gürses’ler milliyetçiydi, İlham Gencer’ler milliyetçiydi ama belli bir zarafet içindeydi.
Nereden biliyorsun? Belki samimiler...
Tanıdığım var bir sürü.
Kim?
İsim veremem, sıçrarlar. Özel yaşantılarında, arkadaş çevrelerinde başka şey konuşan insanlar. Hayata bakışları bu değil. Sadece oradalar. Çok acayip.
Bu çark nasıl paraya dönüyor?
Belediyenin organize ettiği konserler, sunuculuk, medya, reklam, TRT...
Sen Kenan Evren’e ve Turgut Özal’a gösterdiğin ilgiyi bu dönemde iktidara göstermedin anladığım kadarıyla.
Başbakan olduğu günden sonra Özal’la hiçbir ilişkim olmadı. O yapıda birisi olsam yine fayda sağlayabilirdim kendime. Benim sıkıntım 12 Eylül döneminde hakikaten çok severek Ali Baransel’le dost olmam.
Bu dönemde öyle bir şey yapabilir miydin?
Yapamazdım. Dostlarım zarar görürken ben gidip orada menfaatimin peşinde nasıl koşarım?
Yapanlar nasıl koşuyor?
Orada duranların bir kısmı şimdi İmamoğlu’nun peşinden koşmaya başladı. Şimdiden pozisyon alıyorlar, takip ediyorum ben. İnanamıyorum, bunu nasıl beceriyorlar! Dönemine göre her yere giriyorlar. İğrenç insanlar.
Söyleşinin tamamı için tıklayın.