Sosyal medya paylaşımlarıyla viral olan TDP lideri Mustafa Sarıgül, “Korku imparatorluğu” nedeniyle videolarını çekerken zorlandığını söyledi.
Gazete Duvar’dan Serkan Alan’ın haberine göre, Sarıgül, "Bazı şeyleri anlatırken insanlar siyasi gözle, sert anlatılmasını arzu etmiyorlar. Daha mizahi bir şekilde anlatılmasını arzu ediyorlar. Ben bu videoları çekerken çok zorlanıyorum. Hatay’a gittim. Hatay’da tüpçü arıyorum. Hatay’ın merkezinde doğalgaz olduğu için tüpçü yok. Gecekondu mahallelerinde, köylerde var. Bir korku imparatorluğu yaratıldığı için tüpçü de korkuyor. Çocuklara dedim 'Siz gidin tüpçüyle içeride konuşun'. Dışarıda da tüpler var. Benim işim adamla değil tüple. 'Teyzem bunu alamıyor, çorbasını pişiremiyor, yakamıyor' diyerek şöyle bir vurmak gerekiyor. TikTok’un esprisi vurmak gerekiyor. Sesin oraya güçlü gelmesi lazım ki iyi algılanması lazım. Geçen gün ayçiçek yağıyla ilgili bir video çekmek için markete gittik. Markette çalışan çocuk korkuyor, çekiniyor. Onu çekerken bayağı zorlanıyoruz. Çocuğa bir zarar gelmesin diye hangi market olduğunu belli etmemeye çalışıyoruz. Yaşıyorum ben onu, yaşamadan olmaz. Amasya’da geçen gün gidiyorum bir baktım çıra var orada. Hemen döndüm geriye “abi bu ne” dedim. İşte bizi çıra gibi yakıyorlar." ifadesini kulandı.
Sarıgül, Alan'ın sorularına şu yanıtları verdi:
"Erken seçim yapılmasına taraftar değiliz"
-Cumhur İttifakı seçimler için Haziran 2023’ü işaret ediyor ve erken seçim olmayacağı yönünde açıklamalar yapıyor. Siz erken seçim bekliyor musunuz?
Biz Türkiye Değişim Partisi olarak erken seçim yapılmasına hiçbir zaman taraftar değiliz. Çünkü bir insan dört yıllığına seçiliyor. İktidar yorgun, enerjisi bitti. Ampulleri değiştirmenin zamanı geldi. Seçimlere bir sene var. Erkene alıp da yarın “Ben şunu yapardım bunu yapardım” gibi fırsatı vermemek lazım. Seçimlerin zamanında yapılması ve vatandaşın takdirine bırakılması lazım. Ama unutulmamalı ki bu iktidar bir kasayla geldi, elektrikle gidecek.
"Ana muhalefet maalesef ofsayta düşüyor"
-Ana muhalefet özellikle ekonomi alanında yaşanan sorunları dile getirip erken seçim çağrısı yapıyor. Siz buna katılmıyorsunuz…
Ana muhalefet maalesef ofsayta düşüyor. Ana muhalefet iktidara güç vermek dışında bir çalışma yapmıyor çünkü gündemi geriden takip ediyorlar. Biz, “Bugünkü iktidar yoruldu, gücü bitti, gerçekten ampulleri değiştirmenin zamanı geldi, insanların dayanacak gücü kalmadı” diyoruz. Türkiye geçtiğimiz bir buçuk yıldır “Kim kiminle ittifak yapacak, kim cumhurbaşkanı olacak”ı konuşuyor. İşsizliği, hayat pahalılığını, emeklileri, engellileri, kadın cinayetlerini, Kredi Yurtlar Kurumu'nda paramparça olan ve yurt dışına gitmek isteyen gençleri konuşmuyoruz. İşçi, öğrenci, çiftçi, işsiz gençleri konuşmuyoruz. O konfeksiyonda 18 yaşının altındaki çocuk işçileri konuşmuyoruz da neyi konuşuyoruz? Kim kiminle ittifak yapacak… Bunu kim konuşuyor? Muhalefet partileri. Muhalefet partilerinin görevi gündemi konuşmak. Muhalefet partileri bu çalışmalarıyla iktidarın ekmeğine yağ çalmaktan başka bir şey yapmıyorlar.
"Biz şu anda ittifakımızı yapıyoruz"
Siz eleştiriyorsunuz fakat ittifak meselesi gündemde bir şekilde yer alıyor. Cumhur İttifakı’nın büyüyebileceği konuşuluyor. Öte yandan altı siyasi parti 28 Şubat’ta parlamenter sisteme ilişkin liderler düzeyinde ortak bir açıklama yapacak. Partiniz herhangi bir ittifak içerisinde yer alacak mı?
Biz şu anda ittifakımızı yapıyoruz. Çoluğuna çocuğuna “beş dakikada ekmek götürürsem daha fazla para kazanırım” diyen, trafik kazalarınla hayatını kaybedebilen kuryelerle ittifak yapıyoruz. Bulgaristan sınır kapısında günlerce bekleyen tır şoförleri var, onlarla konuşup ittifaklarımızı yapıyoruz. Kamyon şoförleri artan mazot fiyatları nedeniyle paramparça, tekerleri durmak üzere onlarla ittifak yapıyoruz. Biz şu anda ittifakımızı geniş halk kitleleriyle yapıyoruz. Daha ittifaklar için çok erken. Köprünün altından çok sular geçer. İttifakları konuşmak iktidarın ekmeğine yağ çalmaktan başka bir şey değil.
"Başkanlık sistemi doğru bir sistem olsa, ülkenin yararına olsa destekleriz"
Muhalefet cephesinde cumhurbaşkanlığı adayı tartışması da yaşanıyor. Adaylık sürecinde sizin nasıl bir tutumunuz olacak? Size göre cumhurbaşkanı adayı nasıl biri olmalı? Tarifiniz var mı?
Var, var. Biz partimizi kurarken kuruluş beyannamemizde şunu söyledik. Vakti gelince de bunu söyleyeceğiz. Biz tarafsız cumhurbaşkanı, güçlü parlamento, bağımsız yargı istiyoruz. Bugünkü başkanlık sistemi doğru bir sistem olsa, ülkenin yararına olsa destekleriz. Ama bugün AK Partili bazı insanlarla da özel görüşmeler yaptığınız zaman, bu sistemin doğru olmadığını söylüyorlar. Özellikle biz dışarıdan bakan atanmasına karşıyız. Bakanlarımız teşkilatlardan gelmeli, Türk halkının örfünü, geleneklerini bilmeli. Gecekonduya da kente de gidebilmeli. Karşı olmak için bir şeye karşı olmayız. İnanın ki AK Parti doğru bir iş yapsa biz destekleriz. AK Parti’nin ilk beş hatta ilk on senesi başarılıydı ama son on senesi, son beş senesi maalesef başarısız. Ülkeye büyük bir sıkıntı veriyorlar. Ülkede ilk defa açlık var. Yokluk ve yoksulluk var.