T24- Birden sardılar bütün kulakları: Kocaman, rengârenk ve 'Buradayım!' diye bağıran cinsteler... Kulakta değilse boynu kavrıyorlar. Nereden çıktı da salgın gibi yayıldı bu dev kulaklıklar?
Radikal gazetesinde dev kulaklıklar araştırması şöyle; 10 yıl önce iPod sahneye çıktığında, yanında gelen minik beyaz kulaklıklar dışarıda müzik dinlemenin sembolü oldu. Sarı-siyah Sony Walkman’in 90’larda yarattığı dalga neyse, bu iki küçük beyaz kulaklığın yarattığı etki de buydu. Bugün, durum değişti. Artık sokaklar renkli ve farklı tasarımlardaki devasa kulaklıklarıyla müzik dinleyen insanlarla dolu. Sadece müzik dinlemek değil, bunu modaya en uygun biçimde yapmak bir trend haline gelince, dev kulaklıklar bir anda yeni aksesuvarımız oldu.
Trend nasıl başladı?
Aslında her şey 2Pac, Eminem, Mary J. Blige ve 50 Cent gibi isimlere hit parçalar üreten, Grammy ödüllü müzik yapımcısı Dr Dre’nin 2008 yılında görücüye çıkardığı ‘Beats by Dr. Dre’ markası ile başladı. “İnsanlar müziğin tamamını duymuyor” diyerek piyasaya sürdüğü kulaklıklar Kanye West, Rihanna, Eminem, Gwen Stefani gibi ünlü simalar arasında popüler oldu. Bundan üç yıl sonra trend sokaklara ve tüm dünyaya yayıldı. Beats by Dr. Dre’nin de arkasında bulunan Monster’ın CEO’su Noel Lee: “Çoğu insan iPod’unun gerçek sesini bilmiyor!” dediğinde, plak şirketleri ve yapımcı firmaların anlaşmaları sayesinde müzik videolarında, filmlerde ve dizilerde en ‘cool’ karakterlerin boynunda ya da kulağında bu kulaklıkları gördüğümüzde, sonuç kaçınılmaz oldu. Artık herkesin bu yeni ve ‘hip’ aksesuara ihtiyacı vardı.
Neden tercih ediliyor?
Kulak içi kulaklıklar, özellikle uzun süre takıldığında kulakta rahatsızlık ve ağrıya yol açabiliyor. Bu da onları uzun süre kullanmayı imkansız hale getiriyor. Kulak üstü kulaklıklar, özellikle süngerli modeller ergonomik oldukları için bir tercih sebebi. Bu tip kulaklıklar kulağınıza basınç uygulayarak dışarıdan gelen sesleri büyük ölçüde izole eder ve kulaklığın performansını arttırır. Kulak içi modellere göre kulağınızı daha iyi kapatarak sesin kulağınıza daha net ve kaliteli ulaşmasını sağlar.
Kulaklık alırken nelere dikkat etmeli?
* Ergonomik bir kulaklık, rahatsızlık yaratmamalı. Kulaklık denerken, kulağınızda mümkün olduğunca uzun tutmaya çalışın.
* Kablosu yeterince uzun olmalı. Kısa kablolar alanınızı kısıtlar ve kısa sürede yıpranma, hasar görme hatta
kopma olasılığı daha yüksektir. Piyasanın en iyi kulaklıklarının kablo uzunluğu genelde üç metredir.
* Müzik dinlemiyorken kulaklığı takıp, dış sesleri ne kadar duyduğunuzu kontrol edin. İyi bir kulaklık müzik yokken bile dış sesleri ekarte eder.
* Kulaklık almaya giderken yanınızda mutlaka müzikçalarınızı götürün ve tek tek tüm kulaklıkları deneyin. Kulaklık kadar müziğin çıkış kaynağı da aldığınız sesi etkiler. Son kararı her zaman kulağınız verir!
* Kablolu kulaklıkları tercih edin. Kablo, sesin kulağınıza en doğru ve net şekilde ulaşmasını sağlar.
* Yetkililere kabloda bulunan altın ve gümüş oranını sorun. Bu materyaller ses değerini arttırıcı bir etkiye sahip.
* Teknik özelliklerini (empedans, desibel, frekans aralığı gibi) gözden kaçırmayın. Ancak unutmayın ki bunlar kulaklığın kâğıt üzerindeki özellikleridir. Dinlemeden karar vermeyin!
‘Ünlü’ tasarımlar
Ünlülerin huyudur, bir şeyi kullanmakla kalmaz ille üstüne ismini yazdırmak isterler. 50 Cent “Ünlü birinin kulaklığını takmanın müzik dinlemeye bir kimlik kazandırdığını” söylerken haksız da sayılmazdı. Lady Gaga, Jay-Z, P. Diddy, David Guetta, Daft Punk, Justin Bieber ve hatta LeBron James farklı markalar için özel kulaklıklar tasarladı. 50 Cent’i haklı çıkarırcasına, bugün bu markaların en çok satan modelleri arasında ünlülerin tasarladığı kulaklıklar yer alıyor.
Kulaklık paparazzisi: StereoMono
Blog camiasının yakından tanıdığı Onur Yüksel’in kulaklık blogu StereoMono’da ünlülerin hangi kulaklığı kullandığını görebiliyorsunuz. İsterseniz kulaklıklı bir fotoğrafınızı gönderiyorsunuz ve burada yayımlanıyor. Her sabah yayımladığı ‘Kahve hazırsa fon müziği de hazır’ şarkıları da cabası!
stereomono.tumblr.com
Bu kısaltmalara dikkat!
Ohm: Empedans olarak tanımlanan enerji çekim gücü, genellikle 16-32 Ohm arası bir değerle tanımlanır. Bu değer ne kadar yüksek olursa o kadar iyi.
dB: Desibel değeri kulaklığın verdiği sesin şiddetidir. Yüksek desibelin alacağınız sesin ‘kalitesi’ ile hiçbir ilgisi yoktur.
Hz: Kulaklığın frekans aralığını tanımlar. Düşük frekanslar daha yavaş titreşen bas seslerdir. Yüksek frekanslar daha hızlı titreşen tiz seslerdir. Frekans aralığı ne kadar geniş olursa, kulaklığınız size o kadar zengin ses aralığı sunar. Aralık genişledikçe ayrıntıları daha çok duymaya başlarsınız.
‘Gürültü Önleyici’ nedir?
1950’lerde kokpit gürültüsünü engellemek için kabin görevlilerinin kulaklıklarında kullanılan teknoloji bugün birçok kulaklıkta kullanılıyor. İsmi ‘Noise Cancellation/Isolation’ yani ‘Gürültü Önleyici’. İki farklı teknik kullanılarak, kulaklığın dışarıdan gelen tüm sesleri izole etmesi sayesinde müzik dinleme keyfiniz katlanıyor. Ancak görüntüsüne aldanarak tüm büyük kulaklıkların dışarıdan gelen sesleri bloke ettiği kanısına kapılmayın. Ve kulaklık alırken mutlaka üzerinde ‘Noise Cancellation’ ya da ‘Noise Isolation’ yazmasına dikkat edin.
Auidofil misin, stil ikonu mu?
Büyük kulaklıkları kitlesine göre kabaca ikiye ayırabiliriz. Sennheiser, Ultrasone, Bose, Koss, Beyer, Grado gibi performansın ön planda olduğu kulaklıkları tercih eden ‘auidofil’lere karşılık, sokak modasına yön veren ve söz konusu müzik olduğunda bile stiline önem gösteren stil ikonları. Madem konumuz bir ‘moda aksesuvarı’ olarak kulaklıklar, o zaman biraz ikinci gruba hitap eden markalara bakmakta yarar var.