Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (UNHCR), Myanmar'ın Arakan eyaletindeki çatışmaların iki hafta önce yeniden şiddetlenmesinden bu yana Bangladeş'e kaçanların sayısının yaklaşık 270 bine ulaştığını açıkladı.
BM özel raportörü, yaşananları dünyanın son yıllarda gördüğü "en kötü facia" olarak nitelendirirken, can kaybının çoğunluğu Müslüman 1000'in üzerinde olduğunun tahmin edildiğini söyledi.
UNCHR Sözcüsü Vivan Tan, kuruluşun sınır bölgesinde daha önce farkında olmadığı iki alanda çok sayıda sığınmacı bulduğunu ve böylece kaçan kişi sayısının tahminlerin çok üzerinde olduğunun anlaşıldığını söyledi.
Tan, bu yeni grupla birlikte Bangladeş'e kaçanların sayısının da büyük bir sıçrama yaparak, yaklaşık 270 bine yükseldiğini ve daha da artmasının beklendiğini vurguladı.
Tan, "Sayılar giderek daha da endişe verici bir hal alıyor. Bu insani durum karşısındaki çabalarımızı daha da artırmalıyız. Myanmar'daki durumun ivedilikle çözüme ulaştırılması gerekiyor" dedi.
Myanmar'da ağırlıklı olarak Arakan eyaletindeki yaşayan Müslüman azınlık Rohingyalar, "yasa dışı göçmen" statüsünde kabul ediliyor ve bu nedenle de vatandaşlık dahil temel haklara sahip değiller.
Arakan Rohingya Kurtuluş Ordusu'nun (ARSA) iki hafta önce 20'den fazla karakola düzenlediği saldırılar çatışmaların yeniden başlamasına neden oldu. Myanmar ordusu, bu saldırılar üzerine bölgede operasyonlar başlattı. ARSA, kuruluş amacını "Müslümanları zulümden korumak" olarak tanımlarken, Myanmar devlet ise bu silahlı grubu "terör örgütü" olarak nitelendiriyor.
Çatışmaların şiddetlenmesiyle birlikte binlerce Müslüman bölgeden kaçarak, Bangladeş sınırına sığınmaya başladı.
UNHCR'ın bu bölgede, yeni bir kamp kurabileceği belirtiliyor. Kurulması halinde, bu, 1990'lı yıllardan bu yana bu bölgede oluşturulan ilk mülteci kampı olacak.
Bangladeş sınırında bulunan mevcut mülteci kamplarında yaklaşık 300 bin kişi bulunuyor. Bu kişilerin büyük bir kısmını Ekim 2016'daki şiddet olaylarından kaçanlar oluşturuyor.
Kamplarda yeni gelenlerin yerleştirilebileceği bir kapasite bulunmuyor. Bu nedenle son iki hafta içerisinde kaçanlar kendi imkanlarıyla çadır kurarak, barınma ihtiyaçlarını karşılamaya çalışıyor.
Birleşmiş Milletler (BM) Myanmar insan hakları özel raportörü Yanghee Lee de, şiddet olayları nedeniyle şu ana kadar hayatını kaybedenlerin sayısının 1000'i geçmiş olabileceğini ve bunların büyük bir kısmını Müslümanların oluşturduğunu söyledi.
AFP ajansına konuşan Lee, görgü tanıklarının ifadeleri ve daha önce yaşanan şiddet olaylarının değerlendirilmesi sonucunda, "Şu ana kadar 1000, hatta daha fazla insanın hayatını kaybetmiş olması muhtemel. Her iki taraftan da hayatını kaybedenler var. Ancak bunun büyük bir kısmını Rohingyalar oluşturuyor" dedi.
Lee, Arakan'da yaşananları "dünyanın ve Myanmar'ın son yıllarda gördüğü en büyük felaketlerden" biri olarak nitelendirdi.
Myanmar'ın açıkladığı resmi rakamlara göre, çatışmalarda şu ana kadar 432 kişi hayatını kaybetti. Myanmar ordusu, 387 silahlı militanın öldürüldüğünü ve 15 güvenlik görevlisinin yaşamını yitirdiğini açıklamıştı.
Myanmar hükümeti, Perşembe günü yaptığı son açıklamada ise Müslümanlara ait 6 bin 600, gayrimüslimlere ait 201 evin kundaklandığını söyledi.
Türkiye, Arakanlı Müslümanlara sivil toplum örgütlerinin yanı sıra Kızılay, Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı (TİKA) ile Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) gibi kuruluşlar aracılığıyla yardım ulaştırmaya başladı.
Anadolu Ajansı'nda yer alan habere göre, yardım kuruluşları, Türkiye'nin gönderdiği yardımları hem Arakan'da kalanlara hem de Bangladeş'e sığınanlara dağıtmaya başladı.
Kızılay'ın bugüne kadar Bangladeş'te 2,5 milyon dolarlık yardımda bulunduğu belirtilirken, TİKA'nın de 2 milyon dolarlık bir yardım projesi hazırladığı açıklandı.
Ayrıca, TİKA'nın helikopterle Arakan'da ulaşılması güç bölgelere de havadan yardım paketleri atmak için izin aldığı ifade edildi.
