TRT'nin haberine göre, ailesi ve çevresi pek istemese de her zaman uzay merakı baskın olan Yıldız, Ankara Üniversitesi Astronomi ve Uzay Bilimleri Bölümünü bitirdikten sonra, mastırı Hollanda Groningen Üniversitesinde, doktorayı ise Hollanda Leiden Üniversitesinde yaptı. Sonra Amerika'ya giderek, Amerikan Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesinde (NASA) göreve başlayan Yıldız, 9 yıldır NASA'da çalışıyor.
NASA'da görev yapan sayılı Türk bilim insanlarından biri olan Yıldız, "Derin Uzay İletişimi" alanında çalıştığını söyledi.
Yakın zamanda kurulan Türkiye Uzay Ajansı'nın varlığının kendisini çok mutlu ettiğini ve onurlandırdığını anlatan Yıldız, şunları kaydetti:
"Daha bu konuda yapılacak çok şey var. Yapılmış şeyler de var, mesela Türkiye'de birkaç üniversitede hem astronomi bölümleri hem de fizik bölümleri altında astrofizik grupları var. Burası işin bilim tarafı. Ancak bazı insanlar genelde fiziksel bir şeyler görmek istiyor. Mesela roket Türkiye'den fırlatılsın, Türkiye'den uzay araçları uzaya gitsin istiyor. Uzay teknolojileri aslında Türkiye'de yeni yeni gelişiyor, önce savunma sanayi ile başladı. TÜBİTAK-Uzay Ajansı sonrasında çok işler yaptı. Bunun yanında artık Türkiye’de özel uzay şirketleri de var. Artık sadece devletler değil parası olan şirketler de bu işin içine giriyor. Örneğin Türkiye'de DeltaV, Plan-S ve Hello Space gibi şirketler zamanla büyüyor ve ekosistemi de büyütüyor."
"Kendi astronotuna sahip olmak büyük prestij"
Yıldız, şu an birçok ülkenin kendi astronotunu uzaya gönderdiğini belirterek, "Ne yazık ki bu hayali Türkiye olarak hala gerçekleştiremedik. Bir ülkenin kendi astronotuna sahip olması büyük bir prestij. Zaten dünyada uzaya insan çıkaran birkaç ülke var, bunlardan birisi kullanılacak. Tabii burada en büyük sorulardan birisi, astronot uzaya gittikten sonra orada ne yapacak? Türk Uzay Ajansının amacı, Türk üniversitelerindeki araştırmacıların önerdiği deneyleri Uluslararası Uzay İstasyonunda kendi astronotumuz vasıtasıyla gerçekleştirmek" ifadelerini kullandı.
Yıldız, Türkiye Uzay Ajansı'nın bildirdiğine göre, Türkiye'den uzaya gidecek ilk astronotun orada 10 gün kadar kalacağını, Türk araştırmacılarının sunduğu projeleri gerçekleştireceğini ve sonrasında bu deneylerin sonuçlarını dünya ile paylaşacağını söyledi.
Türkiye'den uzaya giden ilk bilim insanı olmaktan çok Türkiye'nin bunu başardığını görmenin zevkini doya doya yaşamak istediğini vurgulayan Yıldız, "Çocukluğumuzdan beri bir uzay hayalimiz var, yukarıdan dünyaya bakmak, bütün ülkeleri tek bir karede görebilmek çok mükemmel bir şey olsa gerek. İlk olma peşinde değilim ama yüzüncü ya da bininci de olsa ölmeden bunu yapmak isterim. İlk kime kısmet olacaksa ona da başarılar diliyorum" diye konuştu.
''Türk öğrencilere uzaktan da olsa katkıda bulunuyorum"
Türk astronotlar için kamuoyunda, Türkonot, Göktürk, Gökmen gibi isimlerin öne çıkmasına da değinen Yıldız, "Bence herkesin bildiği kelime astronot kalsın diye düşünüyorum. Bu saatten sonra yeni bir kelime icat etmek ve 'Bu kelimeyi kullanın' demek çok da mantıklı gelmiyor. Madem astronot kabul gördü, astronot olarak devam etsin diye düşünüyorum." dedi.
Türk uzay ekosistemine tecrübelerini aktarmaktan her zaman onur duyacağını kaydeden Yıldız, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Tecrübe paylaşımı için illa ki Türkiye'ye gelmeme gerek yok. Zaten Türkiye'deki öğrencilere elimden geldiği kadar uzay bilimi, uzay teknolojileri, astronomi, başka gezegenlere yolculuk, başka galaksilerin keşfi ve evrenin oluşumu gibi konularda sürekli konferanslar veriyorum. Öğrencilere uzaktan da olsa elimden geldiği kadar katkıda bulunmaya çalışıyorum. Ancak bunlar tek kişinin yapacağı işler değil. Uzay Ajansı ile de zaten iletişim halindeyiz, bundan sonra umuyorum çok daha fazla gencin uzay ile yolları kesişir."
"Ailelere uzaya meraklı çocuklarını teşvik etmelerini öneriyorum"
Yıldız, uzay bilimleri ve uzay teknolojilerinin gelecek dönemde çok daha gözde olacağını belirterek, şu günlerde üniversite tercihi yapan gençler için uzay bilimlerinin önemli bir alternatif olacağını belirtti.
Şu anda Türkiye de dahil dünyadaki birçok ülkede uzay şirketi kurulduğunu ve bu şirketlerin uzaydan para kazandığını aktaran Yıldız, "Uzaydan gelir elde ettikçe gelecekte daha çok şirket bu işin içine girecek, bu da sektördeki iş imkanlarını artıracak ve daha fazla insana ihtiyaç duyulacak. O nedenle bu tercih döneminde ailelere, uzaya meraklı çocuklarını teşvik etmelerini öneriyorum." dedi.
"Uzay bilimleri en çok gelecek vadeden sektörlerden biri"
Kendisine sosyal medya üzerinden ulaşan binlerce öğrencinin mesajlarını cevaplandırdığını anlatan Yıldız, "Ben onların yaşındayken kimseye ulaşamıyordum, bugünkü teknolojik imkanlar o zamanlar yoktu. Ben yalnızdım, hiç kimseye uzay bilimiyle ilgili bir soru soramamanın verdiği o acının ne demek olduğunu gayet iyi biliyorum. Onun için elimden geldiği kadar bugünkü öğrencilere yardımcı olmak istiyorum. Uzaya erişimin çok daha ucuzladığı bu günlerde uzay en çok gelecek vadeden sektörlerden biri diyebilirim. Hele şu anda tercih dönemi, aileler ve gençler özellikle bunu dikkate alsınlar" değerlendirmesini yaptı.
NASA'da milliyetin hiçbir önemi olmadığını, insanların sadece yaptığı işle değerlendirildiğini aktaran Yıldız, sözlerini, "Amerika birçok ülkeden belli alanda iyi olduğunu düşündüğü insanları kendi araştırma merkezlerinde görevlendiriyor. İşi iyi yaptıktan sonra kimsenin milliyetine bakılmıyor" diye tamamladı.