Gazeteci Nedim Şener, emniyetten gelen bir tebligatta THKP-C’nin lider kadrosundan Miraç Ural’ın organizesinde kendisine yönelik suikast planı olduğunu yazdı. Nedim Şener, iddiayla ilgili olarak “Belli ki birileri suikast mevsimini açtı. Belli ki birileri bir şeyler tezgahlıyorlar ve başımıza bir şey gelmesi halinde de “olağan şüpheli” de belli. Böyle bir durumda insan ne yapar bilmiyorum? Bildiğim tek şey, Türkiye’de bu tür olaylar hiç de göründüğü, gösterilmek istendiği gibi değildir. Tehlike bazen çok yakındadır, hemen yanımızdadır” dedi.
Nedim Şener’in Posta gazetesinin bugünkü (22 Şubat 2015) nüshasında yayımlanan, “Şimdi de 'Acilciler'in suikast listesindeyim!” başlıklı yazısı şöyle:
“Şimdi de 'Acilciler'in suikast listesindeyim!”
Türkiye seçim havasına girdi, suikast senaryoları sezonu açıldı! Yalan ile gerçek birbirine karışıyor. Hava puslu mu puslu. Hafta ortasında İstanbul Emniyet Müdürlüğü Koruma Şubesi’nden bir polis memuru aradı. İstihbarat’tan gelen bir uyarı üzerine bana tebligatta bulunmak istediklerini söylediler. Merak ettim, gazeteye davet ettim. Polis memuru bana bir kağıt imzalattı. Kağıtta aynen şunlar yazıyordu:
“Güvenilir bir kaynaktan; Suriye/Esad rejimi ve THKP-C Acilciler terör örgütü ile irtibatlı Miraç Ural’ın organizesinde, 2015 yılı Mart ayından genel seçimlere kadar ülkemizde bir dizi terör eylemi planladığı, planlanan eylemlar arasında canlı bomba, suikast vb. eylemlerin yer aldığı, eylemlerde yer alması muhtemel şahısların önümüzdeki günlerde Türkiye’ye aktarılması ya da Türkiye’deki irtibatlarının harekete geçirilmesinin beklendiği, eylem hedefleri arasında Gazeteci Nedim ŞENER’in bulunduğu” istihbar edilmiştir.”
Eğer İstihbarat’ın tespiti doğruysa bunu önlemek yine onların görevidir.
Ama anlaması zor, gazeteci olarak Suriye/Esad rejimi ve THKP-C Acilciler terör örgütü ya da onunla irtibatlı Miraç Ural grubunun beni hedef alması için herhangi bir neden göremiyorum. Amaç kaos yaratmaksa bunu engellemekte devletin görevidir.
Önce bu konunun üzerinde durmamayı tercih ettim. Adım daha önce de başka örgütlerin suikast listesinde de geçmişti.
Evet belki Acilcilerin hedefi olmam için bir neden yoktu ama birileri hakkımda plan yapıyor olabilirdi.
Dün Silivri günlerindeki koğuş arkadaşım gazeteci Ahmet Şık’a da benzer bir uyarının yapıldığını öğrendim.
Bunun üzerine bu gelişmeyi paylaşmak gerektiğini düşündüm.
Belli ki birileri suikast mevsimini açtı.
Belli ki birileri bir şeyler tezgahlıyorlar ve başımıza bir şey gelmesi halinde de “olağan şüpheli” de belli.
Böyle bir durumda insan ne yapar bilmiyorum?
Bildiğim tek şey, Türkiye’de bu tür olaylar hiç de göründüğü, gösterilmek istendiği gibi değildir. Tehlike bazen çok yakındadır, hemen yanımızdadır.