İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Batı Şeridi'nde yaralı bir Filistinli saldırganı öldüren ve mahkeme tarafından suçlu bulunan İsrailli asker için özel af çıkarılmasını istedi.
İsrail askeri Elor Azaria, Çarşamba günü 'taksirle adam öldürmekten' suçlu bulundu.
Filistinli Abdül Fetih el-Şerif, bir başka Filistinli Remzi Aziz el-Kasravi ile birlikte İsrailli bir askere bıçakla saldırmış ve askeri yaralamıştı.
Saldırının ardından İsrailli askerlerin açtığı ateşte Şerif yaralanırken Kasravi ise yaşamını yitirmişti.
Elor Azaria, birkaç dakika sonra, yerde yaralı yatan Şerif'in kafasına birkaç metre uzaktan ateş etmişti.
Kamuoyunun yoğun ilgisini çeken dava İsrail toplumunu ikiye böldü.
Elor Azaria'ya destek için aralarında siyasetçilerin de yer aldığı çok sayıda kişi gösteriler düzenledi.
Üst düzey askeri yetkililer ise Azaria'nın davranışlarının İsrail ordusunun değerlerini yansıtmadığını açıkladı.
Netanyahu Facebook'tan yayımladığı mesajında "Elor Azari'ya af verilmesini destekliyorum" dedi.
İsrail Başbakanı, Mart ayında yaptığı açıklamada Azari'nın ailesinin yaşadığı sıkıntıyı anladığını söylemişti.
İsrail'de aşırı sağcı Eğitim Bakanı Naftali Bennett'in de aralarında bulunduğu bazı hükümet üyeleri de askerin affını savunuyor.
Eski Dışişleri Bakanı ve merkez sol siyasetçi Tzipi Livni ise mahkeme kararının uygulanması gerektiğini belirtiyor.
Olay hakkında hazırlanan iddianamede savcılar Azaria'nın "terörist yerde herhangi bir tehlike teşkil etmeden yatarken herhangi bir operasyonel temellendirmesi olamayacak bir şekilde çatışma kurallarını ihlal ettiğini" savunuyordu.
Azaria, Şerif'in üzerinde intihar bombası taşıdığını düşündüğünü söylese de olay anında Azaria'nın yanında bulunan askerler ve komutanları, olaydan hemen sonra gerçekleştirdikleri sorguda kendilerine böyle bir çekinceden bahsetmediği ifadesinde bulunmuştu.
Olay yerinde bulunan bir asker ise ifadesinde, Azaria'nın kendisine olay sırasında "Benim arkadaşımı bıçaklayarak öldürmeye çalıştılar, ölmeyi hak ediyorlar" dediğini söylemişti.
Askeri savcı Nadav Weissman, "Bu bizim için mutlu bir gün değil. Bunun gerçekleşmemiş olmasını tercih ederdik. Ama olay gerçekleşti ve suç ciddiydi" ifadelerini kullandı.