Karar yazarı Yıldıray Oğur, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan tarafından New York Times için kaleme alınan makaleyi değerlendirdi. Makale için "öğretici" diyen Oğur, "New York Times makalesindeki Türkiye, Türkçe gazetelerdeki Türkiye’den bir hayli farklı görünüyor" ifadesini kullandı.
Erdoğan makalede, "Türkiye'nin Suriye'de barışı sağlamak için planı var. Trump, Suriye'den çekilmek için doğru karar verdi" diye yazmıştı.
Oğur'un "İngilizce bir makaleden görünen Türkiye..." başlığıyla (9 Ocak 2019) yayımlanan yazısının bir bölümü şöyle:
Cumhurbaşkanı Erdoğan, New York Times gazetesi için “Türkiye’nin Suriye’de barışı sağlamak için bir planı var” başlıklı bir makale kaleme aldı.
Dün gazetenin görüşler sayfasında yayınlanan makale, ABD’nin çekilme kararı sonrası Türkiye’nin Suriye politikası hakkındaki sorulara net cevaplar veriyor.
Ama makale sadece bu yüzden öğretici değil.
Bu makaleden, son dönemde pek çok insanın dünya görüşü haline gelmiş bazı fikirler, tezler, dış politika analizleri, komplo teorileri hakkında da Ankara’nın resmi pozisyonunu ilk elden öğrenme fırsatı buluyorsunuz.
New York Times’daki makaleden okumaya başlayalım:
“Ancak ABD’nin, uluslararası toplumun ve Suriye halkının çıkarlarının korunabilmesi için çekilmenin dikkatlice planlanması ve doğru ortaklarla işbirliği içerisinde hayata geçirilmesi gerekmektedir. NATO’nun ikinci büyük ordusuna sahip olan Türkiye, bu görevi yerine getirme gücü ve kararlılığı olan tek ülke konumundadır.”
Bu paragrafta ABD’nin ve uluslararası toplumun çıkarlarının korunabilmesi için Suriye’deki en doğru ortağın Türkiye olduğu söylenerek haklı bir tespit yapılmış.
Demek ki söylenenlerin aksine Ankara için aslında ABD Türkiye’de ekonomiyi bozmak için operasyonlar çeken bir üst akıl değil, Suriye’de çıkarlarını koruyacak en doğru ortak olduğumuzu teklif ettiğimiz yakın bir müttefik hala.
Paragraftaki ikinci cümle ise gazetelerde, televizyonlarda Türkiye’deki bütün kötülükleri, darbeleri NATO’ya bağlayan, Türkiye’nin NATO’dan çıkıp Şangay Beşlisi’ne gireceği günü özlemle bekleyenleri üzebilir.
Çünkü o cümleden de öğreniyoruz ki Ankara hala NATO’nun ikinci büyük ordusuna sahip bir ülke olmakla övünüyor yani ittifaka bağlılığını sürdürüyor.
Makaleden bir bölüm daha okuyalım:
“Türk milleti, şiddete varan aşırıcılık tehdidini iyi tanıdığı için Türkiye Cumhuriyeti olarak DEAŞ ve Suriye’deki diğer terör örgütleriyle mücadele konusunda kesin bir kararlılık içerisindeyiz. Nitekim başbakanlık görevine geldiğim 2003 yılında, El Kaide terör örgütü tarafından düzenlenen koordineli saldırılarda çok sayıda vatandaşımız hayatını kaybetmişti.
Daha yakın geçmişte, DEAŞ terör örgütü üyeleri, vatandaşlarımızı, yaşam tarzımızı ve medeniyetimizin temsil ettiği kapsayıcı, kuşatıcı ve ılımlı dünya görüşünü hedef aldı. Birkaç yıl önce bu terör örgütü şahsımdan ‘tağut’ diye bahsetti. Biz aynı dehşeti, teröristler Suriye ve Irak’ta kendilerini hedef aldığı zaman Türkiye’ye sığınan binlerce Hıristiyan ve Yezidi’nin gözlerinde gördük.”
Yine oldukça cesur ve isabetli bir analiz.
Bu paragraftan da öğreniyoruz ki Ankara için IŞİD ve El Kaide “birilerinin ortaya çıkardığı, kurmaca, yapay bir örgüt, komplo” değil, “şiddete varan bir aşırıcılık tehdidi”.
Bu aşırıcılıkla arasında fikri ve itikadi net bir ayrım koyan bu tespitler, aynı zamanda hala AK Parti hükümetlerini IŞİD’e destek vermekle suçlayan muhalifleri de üzebilir.
Makaleden Türkiye’ni Suriyeli Kürtlerin kazanımlarına karşı olmadığı, Esad’ı devirmek gibi bir isteğin gerilerde kaldığı gibi dış politikayla ilgili daha pek çok önemli çıkarım yapılabilir.
Yani New York Times makalesindeki Türkiye, Türkçe gazetelerdeki Türkiye’den bir hayli farklı görünüyor.
Ama makale bizzat yayınlandığı mecra nedeniyle de bize bir şeyler anlatıyor.
Tabii ilk kez Cumhurbaşkanı’nın bir Amerikan gazetesinde ya da New York Times’da bir makalesi yayınlanmıyor.
Türkiye-ABD ilişkilerinin çok daha kötü olduğu zamanlarda da Amerikan gazeteleri, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ının makalelerini yayınlamıştı.
Ama bu kez daha komplike bir durum söz konusu.
Cumhurbaşkanı’nın makalesi ABD Başkanı Trump’ın Suriye’den çekilme politikasına destek vermek için yazılmış.
Yazının tamamı için tıklayın