Habertürk yazarı Nihal Bengisu Karaca, İsrail'in 60 Filistinli protestocuyu öldürdüğü Kudüs katliamıyla ilgili olarak değerlendirmelerde bulundu. Karaca, "Türkiye başta 'one minute' yiğitliği olmak üzere Filistin davasına hep destek verdi, ama bir yandan da İsrail’in meşru bir aktör muamelesi görmesini sağlayan adımlara katkı sundu. Ne kadar tövbe edilse az" dedi.
29 Ocak 2009'da Davos’taki Dünya Ekonomik Forumu'nda moderatör, dönemin Başbakanı Tayyip Erdoğan'ın konuşmasını kesmeye çalışmıştı. Erdoğan ise bunun üzerine “One Minute” diyerek, müdahale edilmemesini söylemiş; "Benim için de bundan böyle Davos bitmiştir. Daha Davos’a gelmem" diyerek salonu terk etmişti. Dönemin İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Peres'in de katıldığı “Gazze: Ortadoğu’da Barış Modeli" panelinde yaşananlar, Türk-Arap ilişkilerininde dönüm noktası olarak yorumlanmıştı.
Karaca, "Filistin yalnız değildir’ derken?" başlığıyla yayımlanan (16 Mayıs 2018) yazısında şu ifadelere de yer verdi:
"Tablo bu denli vahim iken Türkiye’nin iktidar partisi ve muhalif partiler de dahil olmak üzere her kafadan çıkan 'Kınayalım, miting düzenleyelim, yas ilan edelim' sözlerinin manasızlığı ortadadır diye düşünüyorum.Erdoğan’ın Londra’dan seslenişi, Batı’nın göbeğinden dile getirdiği gerçekler önemlidir, anlamlıdır ancak bazı yaptırımlarla desteklenecek ise. 'Ağlama Kudüs' şarkıları için artık çok geç.
"Şimdi, 'Kudüs yalnız değildir' diye tweet atıyorsak, gereğini de yapmamız gerekir. Onurlu biçimde kazanan tarafın karşısına dikilmek ve kaybeden kardeşlerimizi yalnız bırakmamak, 'beraber yenilmek' de bir mirastır. Bunun için de en azından İsrail’deki büyükelçimizi çekmek, anlaşmaları iptal etmek ve 60’tan fazla kişinin öldüğü gün hâlâ Filistinlilere terörist yaftası asan sosyal medya paylaşımlarıyla dikkat çeken Ankara’daki büyükelçi Eitan Naeh’i sınır dışı etmek gibi işleri düşünmeliyiz."