Norveç'te yeni göreve gelen aşırı sağcı, popülist sağlık bakanı Sylvi Listhaug, insanların "istedikleri kadar" yemesine ve içkiyle sigara içmesine izin verilmesi gerektiğini söyleyerek tartışma yarattı.
Listhaug ayrca, sigara tiryakilerinin parya gibi hissettirildiğini savundu.
Göç karşıtı görüşleriyle tanınan popülist politikacı, geçen Cuma günü, bir güvnelik tartışması yüzünden görevden alınmasından bir yıl sonra yine kabineye girdi.
Karşıtları, Listhaug'un kamu sağılığının ne olduğunu pek anlamadığını belirtti.
Norveç Televizyonu NRK'ya konuşan Listhaug "Kamu sağlığındaki başlangıç noktam çok basit. Ahlak polisliği yapmayı, insanlara nasıl yaşayacaklarını söylemeyi planlamıyoru, ancak insanların seçimlerini yapmadan önce bilgi sahibi olmalarına yardımcı olmaya niyetliyim." dedi.
Bakan ayrıca "İnsanların, sigara ve içki içmesine, istedikleri kadar kırmızı et yemelerine izin verilmeli. Yetkili makamlar bilgi vermeyi seviyor olabilir, ancak insanlar bana göre neyin sağlıklı, neyin sağlıksız olduğunu büyük ölçüde biliyorlar." diye konuştu.
Kendisi de eski bir sigara tiryakisi olan Lsisthaug, "Bence birçok sigara tiryakisi parya gibi hissediyorlar. Sanki saklanmak zorundaymışlar gibi ve bence bu aptalca. Sigara içmek iyi bir şey değil, çünkü zararlı, yetişkinler ne yapacaklarına kendi karar vermeli." dedi ve şöyle devam etti;
"Hükümetlerin yapabilecekleri tek şey, insanların bilgilendirilmiş bir şekilde karar vermesi için bilgi sağlamak. Bu yüzden, gençlerin sigaraya başlamasını önleyecek ve yetişkinlerin de bırakmasını sağlayacak bir tütün stratejisi geliştirmeliyiz."
Daha önce de tartışma yarattı
Norveç Kanser Vakfı Genel Sekreteri Anne Lise Ryel "Birçok kişi söylediklerine uyacak. Kamu sağlığı anlamında onyıllarca yıl geriye gittik" dedi.
Listhaug'un İlerleme Partisi, Muhafazakar Parti'nin liderliğindeki dört partili koalisyon hükümetinin üyesi.
Listhaug eçen yıl da Hristiyan Demokratlar ve İşçi Partisini, terör şüphelisi ya da yabancı bir militan örgüte katılanların Norveç vatandaşlığından atılmasını öngören yasa tasarısının mecliste reddedilmesinin ardından, "teröristlerin" haklarını ulusal güvenliğin önüne geçirmekle suçlamıştı.
O dönem koalisyon hükümetinde olan Hristiyan Demokratlar, Listhaug'un görevden alınmaması halinde hükümetten çekilecekleri tehdidinde bulunmuştu.
Bakan Listhaug üç yıl önce de bir mülteci gibi kurtarma teknesinden atladığında da kendisiyle dalga geçilmişti.
