Almanya'da büyük halk partilerinin yoğun oy kaybetmesi ve sağ popülist Almanya İçin Alternatif'in Federal Meclis'e girmesinin şaşkınlığı devam ediyor. Böyle bir ortamda üçlü koalisyonun oluşturulması için sondaj görüşmeleri de sürüyor. Münchner Merkur gazetesi liderlerin seçimden ders çıkartmaları zamanının geldiği görüşünde:
"Seçmenin tokadının ardından Alman politikacılar ‘artık bu böyle devam edemez' lafını sık kullanır oldu. Ama koltuğuna yapışan Schulz, Seehofer ve Merkel'in şamar oğlanı Kauder'e bakılacak olursa bu lafa uyan kimse yok. Ve Başbakan Merkel politikalarında neyi değiştireceğini dahi bilmiyor. En azından öyle konuşuyor. Bu tavırla öfkeli seçmen yatıştırılabilir mi? ‘Bir şeyler değişsin ama bunun için hiçbir şey yapılmasın' gibi bir anlayış seçim hezimetinden sonra yanlış bir başlangıç anlamına geliyor. Bu yanlışlığı ilk kez hissedecek olan Sosyal Demokrat Parti lideri Schulz olabilir. Sadece meclis gurup başkanlığından birazcık feragat etmek ona yetmeyecektir.”
Badische Neueste Nachrichten gazetesi ise yorumunda üçlü koalisyon başarılamazsa siyasetin felç olacağını belirtiyor:
"Üçlü koalisyon sondaj görüşmelerinin daha başında rota belirmeye başladı. Sığınma ve göç politikalarının reformdan geçerilerek insanî, kaosa meydan vermeyecek, güvenlik ve öngörülebilirliği sağlayacak yeni bir politik rota amaçlanıyor. Ve Merkel'in de bu rotayı daha şimdiden kamuoyuna duyurması öngörülüyor. Fazla ortak yönleri olmayan Hristiyan Birlik partileri, Hür Demokrat Parti ve Yeşiller daha göç konusunda bile ortak bir vizyon yaratamayacak olurlarsa, o zaman gerçekten sonları gelmiş olacak ve siyasette felç durumu kalıcı olacaktır.”
Neue Osnabrücker Zeitung gazetesi ise hükümetin hızlı bir bir biçimde kurulacağına yönelik ümitlerin suya düştüğünü öne sürüyor:
"Sosyal Demokrat Parti ile Hristiyan Birlik partilerinin yönetimleri, kendilerine eleştiri yöneltenlerin baskısına zor dayanıyor. Parti liderleri Martin Schulz ve Horst Seehofer'in istifasını talep edenler, bu emsalsiz kötü seçim sonuçlarından sorumlu olan liderler ile yapılacak hesaplaşmanın ilk işaretleri. Hristiyan Sosyal Birlik (CSU) lideri Seehofer açısından bu durum koalisyon sondaj görüşmelerine de yansıyabilir. Hristiyan Sosyal Birlik, sağ popülist Almanya İçin Alternatif'in (AfD) seçim başarısına tepki olarak daha da sağa kayabilir. Bu da üçlü koalisyon görüşmelerini epeyce zorlar. Başbakan Merkel ise partisinin aldığı tarihi oy kaybı nedeniyle o kadar zayıf konuma düştü ki, onun güçlü bir biçimde görüşmelere damgasını vurması mümkün görünmüyor. Federal Meclis seçimlerinin ertesinde hükümetin hızlı bir biçimde kurulacağına ilişkin tüm ümitler suya düşmüş gibi.”
Önde gelen Alman ekonomik araştırma enstitülerinin sonbahar tahmin raporu açıklandı. Ekonomistler Alman ekonomisindeki canlanmanın devam edeceği görüşündeler. Mittelbayerische Zeitung bu raporu yorum sütununa taşımış:
"Bundan 10 ya da 20 yıl önceki tahmini sonbahar raporlarında ekonomide güçlü büyümeye, istihdamda artışa ve işsizlikte düşüşe işaret etse, böyle bir rapor büyük sevince yol açardı. Ama 2017'nin sonbaharında durum farklı. Büyük halk partilerinin seçmenden güçlü bir tokat yemeleri ve sağ popülistlerin de parlamentoya girmiş olmaları nedeniyle politika felç olmuş durumda. Hissiyat açısından sanki Hristiyan Batı kültürü yarın çökecekmiş gibi bir güvensizlik durumu var. Tüm ülke ikilem içinde. Objektif olarak bakıldığında ülkenin durumu iyi. Buna rağmen çok sayıda Alman neredeyse büyük bir zevk içinde kötümserlik ve karanlık gelecek tabloları çiziyor. Bu tuhaf duygusal durum Siegmund Freud'u herhalde bayağı eğlendirirdi.”
ÇA/HS
© Deutsche Welle Türkçe