Mannheimer Morgen gazetesinin yorumunda, iki günlük AB zirvesinde aylardır duyurulan reformları karara bağlama cesaretinin gösterilemediği belirtiliyor:
"Reform zirvesi olacağı açıklanan Brüksel'deki buluşma el çabukluğuyla bağlayıcılığı olmayan bir arada olmaya dönüştürüldü. Çünkü Fransa ve Almanya AB'deki köklü tadilat planlarını henüz hazır edebilmiş değil. Büyük hamle bir kez daha ertelendi. AB ne lime lime oldu, ne de bölündü. Ama içindeki karmaşıklıktan da bir türlü kurtulamadı."
Neue Osnabrücker Zeitung gazetesi, Donald Trump'ın buluşma sırasındaki açıklamalarıyla Avrupa Birliği devlet ve hükümet başkanları zirvesinin en önemli konusu hâline gelen ABD ile AB arasındaki gümrük tarifeleri anlaşmazlığına şu satırları ayırmış:
"Avrupa Birliği'nin pazarlıktaki ustalığı mı, yoksa ABD'nin hesapları öyle olduğu için mi bilinmez ama Avrupa çelik ve alüminyumuna cezalı gümrük vergisi ödemekten kurtuldu. ABD ile AB arasındaki ticari savaş şimdilik kaydıyla ertelenmiş oldu. Ancak buna sevinmekte acele edilmemeli. Sağı solu belli olmayan Donald Trump Avrupalılardan mutlaka bir şeyler isteyecektir. Örneğin savunmaya daha fazla kaynak ayırmaları için yaptığı baskıyı artırabilir. ABD'nin alevler saçan hiddeti önce Çin'i vuracağa benziyor. Trump, fikri mülkiyet hırsızlığını önlemek için önlem alacaklarını duyurdu. Bundan AB de yararlı çıkacaktır. Ancak AB Washington'ın asistanlığına soyunarak Çin'i bir numaralı ticari düşman olarak karşısına almaktan sakınmalıdır.”
Frankfurter Allgemeine Zeitung gazetesi ithal Çin ürünlerine zamlı gümrük tarifesi uygulama kararını konu alan yorumunda Pekin yönetiminin hegemonyacı politikaları karşısında uyanık olmak gerektiğini dile getiriyor:
"Çin yabancı teknolojilere ulaşabilmek için her türlü yönteme başvuruyor. Batılı şirketleri ortaklık kurmaya ve teknolojilerini Çin'e taşımaya zorluyor, patent ücretlerinin düşürülmesini ve Çin'de iş yapan internet şirketlerinin data merkezlerini bu ülkede kurmalarını talep ediyor. Batı Çin'in açık bir toplum olma yoluna sokulabileceği düşüncesiyle şimdiye kadar bu gelişmeye göz yumdu. Ama umutlar boşa gitti. Çin, hegemonyacı devlet iddiasını gizlemeye lüzum görmeyen bir diktatörlük olma yolunda ilerliyor. Böyle bir devletin ileri teknolojilere kavuşmasına seyirci kalınmamalıdır. Bunun bir yolu da ekonomi politikası açısından zararlı da olsa, zamlı gümrük tarifeleri uygulamak olabilir.”
Die Welt gazetesi ise Trump'ın AB ile ticaret savaşı başlatmamak için geri adım atmasını yorumluyor:
"Politikacılar vardır, hiç sapmadan koydukları hedefe ulaşmaya çalışırlar. Planlarında çok uzun süre ısrar ettikleri için başarısızlığa uğrayanları olur. Bir de Donald Trump vardır. Trump henüz siyasi isteklerini olgunlaştırma aşamasını tamamlamadan siyaset yapıyor. İthal çelik ve alüminyuma cezalı gümrük vergisi uygulama kararının yürürlüğe girmesine saatler kala AB, Güney Kore ve diğer ülkeleri uygulama kapsamından çıkarması başka türlü yorumlanamaz. ABD Başkanı Çin için belirlediği ithalat rejimini muteber ticaret hukukuna aldırmadan, keyfi bir biçimde uygulamakta kararlı görünüyor. Dolayısıyla, son manevrası anlaşmazlığın sonunun başlangıcı olarak değerlendirilmemelidir. O sadece başlangıcın sonu olabilir.”
AG,CÖ
© Deutsche Welle Türkçe
