Süper Lig'de Antalyaspor'da teknik direktörlük yapan Nuri Şahin, Fenerbahçeli Arda Güler hakkında açıklamalarda bulundu. Şahin, Süper Lig'in en iyi oyuncusunun Nwakaeme olduğunu söyledi.
Fraport TAV Antalyaspor'un teknik direktörü Nuri Şahin, katıldığı bir televizyon programında soruları yanıtladı.
Genç teknik adam hocalığa nasıl başladığından Milli Takım'a, Antalyaspor serüveninden Üç Büyükler'e ve Trabzonspor'un performansına kadar birçok konuda konuştu.
"Futbol hocaların değil, oyuncuların oyunu"
Nuri Şahin, "Herkese samimi yaklaşmaya çalışıyorum. İletişimimi yalanlar üzerine değil, doğrular üzerine kurmaya çalışıyorum. Acı olsa da gerçekleri oyuncularımın yüzüne söylediğim için ve bunları yalan olmadan söylediğim zaman futbolcu da ona inanıyor, bu yüzden iletişimde sıkıntı olmuyor. Benim açımdan şu ana kadar iletişimde hiçbir sorun olmadı. Oyuncular bu işin çok önemli, hatta en önemli parçası. Futbol hocaların değil, oyuncuların oyunu... Futbolculara karşı şeffaf ve dürüst olmak çok önemli" dedi.
"Teknik direktörlüğü 2015'te kafaya koydum"
Teknik direktör olma kararını 2015'te verdiğini söyleyen Şahin, "Teknik direktör olmak istediğimi 6-7 yıldır biliyorum, ama Antalyaspor'u "Orada hoca olurum, oraya gideyim" diye tercih etmedim. Ben buraya futbolcu olarak transfer oldum. Teknik direktörlüğe başlangıç buraya nasip oldu, iyi ki de öyle oldu. Teknik direktör olmayı çok ağır bir sakatlık geçirdiğim 2015 yılında kafaya koydum. O dönem futbola dönüp dönemeyeceğim bile belli değildi. Borussia Dortmund'da o dönemki teknik direktör Thomas Tuchel'dan ilham alarak bunu düşünmeye başladım, ama teknik direktörlük konusunda kendisine en çok danıştığım kişi Jürgen Klopp'tu." ifadelerini kullandı.
"Trabzonspor'a şampiyonluk yakışır"
Süper Lig'de şampiyonluğun en güçlü favorisi Trabzonspor'un olduğunu söyleyen Nuri Şahin, "Trabzonspor'u yenmemizin ardından Trabzonsporlu taraftarlar beni çok eleştirmişti, 'Çok sevindin, şampiyon mu oldun?' diye. Onunla bir alakası yok. Şu anda Spor Toto Süper Lig'in en iyi takımı Trabzonspor ve takımın başında da benim için çok değerli bir insan olan Abdullah Avcı var. İkimiz birbirimizin kariyerine çok etki etmişizdir, aile olarak da görüşüyoruz. Abdullah Avcı her zaman tecrübelerinden yararlandığım bir insan. Trabzonspor'u yendiğimiz gün skordan daha çok oyun planımızın tamamıyla işlemesine çok mutlu olmuştum. Ne çalıştıysak, ne kurguladıysak hepsini sahaya yansıttığımız için sevinmiştim. 'Abdullah Hoca'yı yendim' gibi bir olay yoktu. Hatta kendisi bana sonradan 'Sadece bir takıma karşı mağlup olup şampiyon olacaksam beni yenen sen ol' demişti. Bu beni çok onore etmişti. Bunlar çok değerli... Trabzonspor büyük ihtimalle, çok büyük bir mucize olmazsa şampiyon olacak ki yakışır. Yıllar sonra gelen bir şampiyonluk... Abdullah Avcı için çalışmayı asla bırakmayan bir insan, onun için çok mutluyum. Trabzonsporlu taraftarlar da bu şampiyonluğu yıllardır bekliyor, onlar için de çok farklı bir duygu. Yine de şimdiden onları tebrik etmek doğru olmaz, ama büyük ihtimalle Trabzonspor şampiyon olacak" açıklamasında bulundu.
"20 yaşımda Real'e transfer oldum, beni kimse korumadı"
Fenerbahçe'nin yıldız adayı Arda Güler'e ayrı bir parantez açan Şahin, "Genç oyuncuyu koruyalım' fikrine çok katılmıyorum. Mesela bizde Mustafa Erdilman, Süper Kupa finalinde penaltı kaçırdı. 'Sen nasıl 17-18 yaşındaki oyuncuya penaltı attırırsın? Onu kaybederiz. Onu koruman lazım' dediler. Arda Güler konusu da aynı... Bizim onları geliştirmemiz, buraya ait hissettirmemiz lazım. Genç oyuncu için en önemli şey, o oyuncunun soyunma odasına girdiği zaman kendini oraya ait hissetmesidir. Sen 16-17 yaşında oraya gelmişsen çok farklı bir yeteneksin demektir. Kimse 16 yaşındaki bir oyuncuyu güzel gözleri var diye oraya çağırmaz. Arda Güler çok yetenekli olduğu için Fenerbahçe'de oynuyor. Allah yolunu açık etsin, kendisini çok büyük bir keyifle izliyorum ve o yaşta o olgunlukta oynamak inanılmaz güzel bir şey. Onları neden koruyoruz? Bu negatif bir şey gibi geliyor. Hocalar ve kulüpler olarak onlara yardım etmemiz lazım, ama oyuncuyu oynatmayarak korumak bana doğru gelmiyor. Onları gelişme konusunda onlara yardımcı olmalıyız. İniş-çıkış olacak, kötü oynayacak... Bunlar olacak. Eğer bir genç futbolcu kayboluyorsa bunun yarısı onun içinde olan bir şeydir. Kendini vermemiştir, adamamıştır... Ben 18 yaşında Borussia Dortmund'da kaptanlık yaptım, 20 yaşında da Real Madrid'e transfer oldum. Beni kimse korumadı, beni sadece annem-babam korudu. Negatif değil de pozitif bakarsak daha başarılı oluruz" şeklinde konuştu.