Nuriye Gülmen ve Semih Özakça'ya destek için İzmir'den Ankara'ya yürüyen Adem Kızılçay'a ev hapsi cezası verildi. İzmir'de yaşayan Kızılçay, ikametgâhı Kastamonu'nun Aşağıkayı köyü olduğu için ev hapsi cezası için köye gönderildi. Jandarmaya elektronik kelepçe takılıp takılmayacağını soran Kızılçay, "Köyden çıkmayacaksın" cevabını aldı.
Duvar'dan Serkan Alan'ın haberine göre Yüksel Caddesi’nde işe iade amacıyla eylem yapan kamu çalışanlarına verilen ev hapsi cezasına “köy hapsi” de eklendi. Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’ya destek için İzmir’den Ankara’ya yürüyen Adem Kızılçay, ikametgah adresi köy olunca, ev hapsi için anne babasının yaşadığı köye gönderildi.
KHK ile ihraç edilen akademisyen Nuriye Gülmen ve öğretmen Semih Özakça’ya destek olmak amacıyla İzmir’den Yüksel Caddesi’ne yürümek için yola çıkan Adem Kızılçay Ankara’ya 15 kilometre kala Valilik yasağı gerekçe gösterilerek gözaltına alındı.
Ev hapsi cezası verilen Kızılçay cezasını İzmir Karşıyaka’da çekmek istediğini mahkemeye iletti. İkametgah adresi Kastamonu’nun Tosya ilçesine bağlı Aşağıkayı köyü olan Kızılçay’ın talebi karşılık bulmadı. Kızılçay’a ev hapsi cezasını resmi ikametgahının olduğu köyde çekeceği tebliğ edildi. Jandarmaya elektronik kelepçe takılıp takılmayacağını soran Kızılçay “Köyden çıkmayacaksın” cevabını aldı.
"Bu da bir bakıma tutukluluk"
Ev hapsi cezasının tebliğ edilmesinin ardından Kızılçay, anne ve babasının yaşadığı köye gitti. Jandarmanın ‘köyden çıkma’ uyarısı üzerine Aşağıkayı köyünde zaman geçiren Kızılçay “köy hapsi”nde 6 günü geride bıraktı.
Hastaneye izin alarak gidebilecek
İzmir’den Ankara’ya yürüyüşü sırasında metabolizmasının bozulduğunu söyleyen Kızılçay’a doktorlar her gün en az bir saat yürüyüş yapma önerisinde bulundu. Kızılçay herhangi bir sağlık sorunu yaşaması durumunda izin alarak hastaneye gidebilecek. Bu süreçte yürüyüş boyunca yaşadıklarını kaleme aldığını belirten Kızılçay şunları söyledi:
“Ev hapsi cezası ama köyden çıkma dediler. Köyden çıkamadığım için bu da bir bakıma tutukluluk. İnsan bir şeyi tamamlayamayınca duygusallaşıyor ve hazmedemiyor. Ülkede birçok haksız, hukuksuz uygulama var. Bir katkı da sağlayamayınca bu mücadeleye kendi kabuğuna çekilip garip bir şeye dönüşüyorsun.”
"Katledilen kardeşimin davasına izin isteyeceğim"
Anne ve babasının bakımıyla ilgilenen Kızılçay köyde devam eden ev hapsini arkadaşlarıyla birlikte geçiriyor. Kızılçay’ın kardeşi İsmail Kızılçay, 10 Ekim Ankara katliamında hayatını kaybetmişti. 26 Eylül’de görülecek Gar katliamı davasında müdahil olduğunu ve jandarmadan izin isteyeceğini söyleyen Kızılçay şöyle devam etti:
“Jandarmaya ‘Kardeşimin 10 Ekim katliamı davasına katılmak istiyorum” diyeceğim. Yani katledilen kardeşimin davasına gitmek için izin isteyeceğim. Eğer kabul etmezlerse beni kardeşimin adalet arayışından da mahrum bırakmış olacaklar. Bu özgürlüğümüzü de kısıtlayacaklar.”
