Üsküdar Meydanı’nda sel sularının deniz ile karayı birleştirdiği anda çekilen ve sosyal medyada fenomen haline gelen fotoğrafın sahibi ortaya çıktı. Fotoğrafın sahibi amatör fotoğrafçı Hüseyin Öztürk, "Fotoğrafta yapılan işlemler beni üzdü. Hatta TV’de de birinin çıkıp sahiplenmesi iyice canımı sıktı" dedi.
Haftabaşı Türkiye’nin pekçok ili gibi İstanbul’u da ‘vuran’ aşırı sağanak yağışlar sonrası denizde yüzüyormuş hissi veren mavi bir minibüsü, gerçekten denizde yüzen bir şehir hatları vapuruyla aynı karede birleştiren fotoğraf, sosyal medyada fenomen oldu. Binlerce kişinin paylaştığı fotoğraf, gazetelerin birinci sayfalarını da süsledi. Hatta İstanbul Valisi Hüseyin Mutlu da fotoğrafla ilgili bir tweet atıp, “Minibusüyle deniz seferlerini paşlatan cesur kaptanun Temel Reis oldiği ögrenildi. Hayurli yolcilikler...” diye espri yaptı.
Fotoğrafın hikayesi
TV’ler fotoğrafın sahibi olduğunu iddia eden kişilerle yapılan röportajları bile yayınladı. Ancak o fotoğrafın gerçek sahibi, amatör fotoğrafçı Hüseyin Öztürk’tü. Hürriyet'ten Eyüp Serbest'e konuşan Hüseyin Öztürk o fotoğrafın hikâyesini şöyle anlattı:
“Marmaray’dan çıkmıştım. Tam göbekte, suyun içerisinde kaldık. Denk geldi. Hatta video falan da çekmiştik de, gazetecilik mantığıyla yaklaşamadığımız için olaya... Fotoğrafta yapılan işlemler beni üzdü. Hatta TV’de de birinin çıkıp sahiplenmesi iyice canımı sıktı. Bir avukat arkadaşım vardı. Vekalet verdim. Gerekli yasal işlemler neyse, varsa bir hukuki hakkım gerekeni yapacak. Böyle bir yola başvurduk mecburen.”
'Paylaşımı severim'
“İlk başta insanlar sosyal medya üzerinden paylaştıklarında, sempatik geldi. Paylaşımı seven bir insanım. Ama daha sonra gazetelerde manşet olup fotoğrafın sahiplenilmesi, emek verenin adı olmadan... Araştırıp bulanlar oldu. 15 dakika sonra ulaşanlar oldu. Müsaade istediler. Memnuniyetle verdim. Siz emek veriyorsunuz. Bunu başkaları sahipleniyor. Başkaları haksız kazanç elde ediyor. Hal böyle olunca iş biraz can sıkacak boyuta gelmeye başladı. Benim yaptığım olayı bazı arkadaşlar farklı anlayabilir ama, bu yarın bir gazeteci arkadaşın fotoğrafına da yapılabilir. Kendisinizi de benim yerime koyun.”
