Okul beslenme programları için harcanan her 1 euro, ülke ekonomisine 9 euro değerinde geri dönüyor.
Bakanlık, 2016-2017 eğitim-öğretim yılından itibaren kantinlerde kızartma, cips, çikolata, gofret, şeker, kek ve tatlandırıcılı ürünlerin satışını yasaklamış ve bunların yerine meyveler, çiğ tüketilebilen sebzeler, salatalar ve kuru meyveler gibi daha sağlıklı gıdaların satışına izin vermeye başlamıştı.
“Okullarda kantin fiyatları uçmuş durumda ve sağlıksız, ancak evde yapmak da çok masraflı. Yine biz iş yerinde haftada bir iki et yiyoruz ama evde çoğu zaman bu bile olmuyor. Fabrikada bazı arkadaşlarımız yemekhanede çıkan süt, ayran, meyve gibi besinleri eve götürüp çocuklarının beslenmesine koyuyor.”
Kantinlerde yüksek düzeyde şeker içeren çeşitli ürünler satılmaya devam ettiğini söyleyen Gıda Mühendisi, Akademisyen ve Yazar Bülent Şık, kantinlerin sağlıklı gıdaya erişimin adresi olamayacağını belirtiyor.
"Tabldot yemeği değil sandviç, ayran, süt gibi hazırlanması, taşınması ve tüketilmesi kolay gıdalarla okullarda öğlen yemekleri verilebilir."
MEB, 2020'de Doğu ve Güneydoğu'da okul yemeği programının pilot uygulamasının yapılması ve 2023'te okul yemeği programının ülke genelinde yaygınlaştırılması hedeflerini paylaşmıştı.
''Türkiye sosyal destekler açısından en kötüsünden daha kötü durumda''
MEB tarafından hazırlanan “Yetişkin ve Çocukluk Çağı Obezitesinin Önlenmesi ve Fiziksel Aktivite Eylem Planı 2019-2023" kapsamında 2020'de Doğu ve Güneydoğu'da okul yemeği programının pilot uygulamasının yapılması ve 2023'te okul yemeği programının ülke genelinde yaygınlaştırılması hedefi paylaşılmıştı.
Bakanlık BBC Türkçe'nin bu çalışmalarla ilgili sorularına yanıt vermedi.
Okulda beslenme desteği bir süredir muhalefetin de gündeminde.
CHP Tekirdağ Milletvekili Candan Yüceeri hafta başında öğrencilerin beslenme sorununa ilişkin TBMM Başkanlığı’na yasa teklifi sundu.
Okulda Ücretsiz Yemek Projesi'ni tanıtan İyi Parti ise, devlet okullarında ilk ve orta öğretim düzeyinde okuyan 15,1 milyon çocuğa kahvaltı ve öğle yemeğinin ücretsiz olarak verileceğinin sözünü verdi.
Türkiye İşçi Partisi (TİP) Sözcüsü ve Milletvekili Sera Kadıgil, okullarda bir öğün ücretsiz yemek ve temiz su dağıtılması için 12 Eylül'de kanun teklifi vermişti.
Proje kapsamında 15 milyon çocuğa, yıl boyunca ücretsiz öğle yemeği vermenin maliyeti 17,4 milyar TL, 15 milyon çocuğa, yıl boyunca ücretsiz öğle yemeği ve kahvaltı maliyeti 26,2 milyar TL olarak hesaplandı.
Sera Kadıgil ise hesaplamalarında bu bütçenin azami 20 milyar TL olacağını söylüyor.
Diğer bazı milletvekilleri ve uzmanlar da bütçede böyle bir kaynağın farklı harcama kalemlerinden aktarılarak oluşturulabileceğini düşünüyor.
BBC Türkçe'ye konuşan Bahçeşehir Üniversitesi Ekonomik ve Toplumsal Araştırmalar Merkezi (BETAM) Direktörü Prof. Dr. Seyfettin Gürsel, bu tip yardımlara bütçede farklı kesintilerle kaynak bulunabileceğini ancak sorunun Türkiye'de sosyal desteklere kaynak ayrılmaması olduğunu söylüyor:
"Türkiye, sosyal destekler açısından en kötüsünden daha kötü durumda. Milli gelirinin ancak yüzde 4’ünü sosyal desteklere ayırıyor. Eğitim malzemeleri gibi kalemlere destekler yapılıyor ama yoksullara yönelik kapsamlı bir düzen yok."
Uzmanlar, soruna acil bir yanıt oluşturulmazsa Türkiye için uzun vadede ağırlaşacak bir faturaya karşı uyarıyor.
Sorunun geniş kapsamda, "Yaban hayatın karşılaştığı baskı, ekonomik kriz ormansızlaşma, güvencesiz emek rejimi" gibi konular bağlamında ele alınması gerektiğini söyleyen Şık, hemen çözüm üretilmezse "toplumun ciddi bir şekilde açlık ve sağlık sorunlarıyla yüzleşeceğini" söylüyor.