Çevre ve meslek örgütleri, mahalle dernekleri ve vatandaşlar, Ordu'nun Ulubey, Korgan, Altınordu, Gülyalı ilçeleri için 24 Mayıs'ta yapılacak maden arama ihalesini düzenledikleri mitingle protesto etti. Ulubey Akoluk Dernek Başkanı Murat Kirpitçi, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan ve bakanlara seslenerek “Eğer bugün buraya madenci girerse, yarın siz buraya giremezsiniz” dedi.
Ordu’nun Ulubey, Korgan, Altınordu ve Gülyalı ilçelerinde 24 Mayıs’ta yapılacak maden ihalesine karşı Ulubey’de miting düzenlendi.
Mitinge, Ulubey Doğa ve Çevre Platformu, Fatsa Doğa ve Çevre Derneği, Ordu Çevre Derneği, mahalle dernekleri, Ulubey ve Altınordu muhtarları, iş insanları, siyasi parti, sendika ve oda temsilcileriyle vatandaşlar katıldı. "Yerin üstü yerin altından daha değerlidir. Zehirli madene hayır" pankartının açıldığı mitingte, "Akoluk'ta siyanürlü madene hayır", "Ölüler altın takamaz", "Suyumuza doğamıza dokunma, biz buradayız" yazılı dövizler taşındı.
Ulubey Doğa ve Çevre Platformu adına konuşan Abdülaziz Özen, madencilikte kimyasal kullanılmasına karşı olduklarını belirterek, "Biz bugün Ordu’dan yirmi otobüs ve İstanbul’dan on otobüs hazırladık. İhale günü Enerji Bakanlığı’nın ihale salonu önünde otuz otobüs Ulubey halkı olarak ihaleye hazır bekleyeceğiz. Bunu herkes böyle bilsin" dedi.
"Diyorsunuz ki sizi yavaş yavaş öldüreceğiz"
Büyükşehirlerde sabah güneşin doğuşunu akşam batışını göremeden, bir dere kıyısında çay içemeden, bir ağaç gölgesinde serinleyemeden yıllarının geçtiğini, emekli olduktan sonra Ordu’ da köyüne yerleştiğini belirten İnci Akyıldız, şunları söyledi:
"Toprağımız verimli, sularımız temiz, havamız güzel. Pandemide büyükşehirlerde insanlar bir kilo un için birbirini ezerken bizler topraktan ürettiğimiz tertemiz ürünlerimizle marketlere gitmeden yaşadık. Şimdi bana diyorlar ki toprağınızda altın var. Siyanürle, zehirli kimyasallarla onu çıkarıp alacağız. Suyunuzu, toprağınızı, havanızı zehirleyeceğiz. Börtü böceği, kurdu kuşu, ağaçları yok edeceğiz. Sizi yavaş yavaş öldüreceğiz. Ben bu yaştan sonra nereye gideceğim. Yok öyle yağma. Biz hiçbir yere gitmiyoruz. Atalarımızdan aldığımız emanet topraklarımızı tertemiz bir şekilde çocuklarımıza, torunlarımıza devredeceğiz. Bizim A, B, C planlarımız yok. Tek planımız var bu toprakları kimsenin zehirlemesine izin vermeyeceğiz."
"Bugün umudun adı Ulubey'i görüyorum"
Ulubey Ziraat Odası Başkanı Mehmet Ali Aydın, dertlerinin maden ve maden aranması olmadığını, zehre, siyanüre, fındık arazilerinin yok olmasına, arıcılar ve çiftçilerin geçim kaynaklarının tehdit altına alınmasına karşı dik durduklarını söyledi. Aydın, “Çiftçisine, doğasına, yeşiline, arıcısına, hayvancısına dik duruş sergileyen bir ilçeyi görüyorum. Ulubey zordur. Ulubeyli istemediği müddetçe siyanürle maden aranması mümkün değildir mümkün de olmayacaktır. Burada birliğin adı, dayanışmanın adı Ulubey” dedi.
"Sarpdere geçilmeyecek"
Ulubey Muhtarlar Dernek Başkanı Osman Karaca, "Altınordu madencileri Dedeli’den geçirmeyeceksiniz. Oradan kaçırırsanız biz Sarpdere’de bekliyor olacağız. Bu bölgede bir maden çalışması olacaksa bölge değil, Altınordu da bitti demektir. Biz şelalelerimiz ve doğamızla turizm ve öğrenci şehri olmak isterken neden böyle bir zehirli doğa tahribatına izin vermemeliyiz. Ben devletimizin bu yanlışı düzelteceğine inanıyorum" dedi.
"Ulubey'e maden girerse siyasetçi giremez"
Ulubey Akoluk Dernek Başkanı Murat Kirpitçi ise şunları söyledi:
"Bugün sessiz kalabilirsiniz ama yarın belki günlerce veya aylarca su bulamayacaksınız. Yapılan tahribatlar bütün mahallelerimizin suyunun kaybolmasına neden olacaktır ve oradan buradan araçlarla su taşımak zorunda kalınacaktır. İki maden sahasının içinden arkasından ve yanından akan üç farklı deremiz, Altınordu’nun içme suyunu temin ettiği Melet Irmağına akmaktadır. Bu durum ileride Altınordu’da yaşayan 250 bin insanımızı zehirlenmesi demektir. Sayın Ulubey Belediye başkanım, Sayın Altınordu Belediye başkanım, Sayın Büyükşehir Belediye başkanım, Sayın Enerji bakanım, Sayın vekillerim ve Sayın Cumhurbaşkanım size sesleniyorum. Eğer bugün buraya madenci girerse, yarın siz buraya giremezsiniz."
Fatsa Doğa ve Çevre Derneği Başkanı Zeki Odabaş ise, Fatsa'da siyanür ve maden yüzünden yaşadıklarını anlattı. Kendilerinin kandırılarak Fatsa’nın doğasını, tarımını, hayvanlarını ve insanlarını nasıl zehirlediklerini belgelerle anlatan Odabaş, Ulubey halkının bu gücünü takdir ettiğini ve bu birlikteliklerinin devam etmesini gerektiğini söyledi.