T24 Dış Haberler
Nobel Ödüllü yazar Orhan Pamuk, AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın oy kaybettiğini söyleyerek "artık kimsenin sesini kısamayacağını" söyledi.
Financial Times'ın Türkiye muhabiri Laura Pitel'e konuşan Pamuk, İngiliz muhabirin aktardığına göre "eliyle grafikte inişe işaret eden bir hareket" yaparak, "Düşüşte, Tanrı'ya şükür" dedi.
Pamuk, "Artık (Erdoğan) kimsenin sesini kısamaz" derken, Pitel de 2023 seçimlerinin Erdoğan'ın şu ana kadar karşı karşıya kalacağı en zor seçim olduğu düşüncesinin yaygın olduğunu belirtti.
Pamuk, halk arasında Erdoğan'ın eriyen popülaritesi karşısında ne tepki vereceğinin konuşulduğunu da belirtti: "Anketler bize onun kaybedeceğini söylüyor, ancak kendisi bunu kabullenecek mi?".
Türk Lirası'nın değer kaybını ve yüzde 80'i geçen resmi enflasyon oranını "skandal" olarak nitelendiren Pamuk, "Bu olanlar bir insanın 20 yıl iktidarda kalıp giderek otoriterleşmesinin, giderek daha mantıksız kararlar vermesinin ve bir ülkenin saadetini yok etmesinin mükemmel bir örneği" dedi.
"Bazen kendimi başarısız olmuş hissediyorum"
Pitel'in kendisine yazar Selman Rüşdi'nin New York'ta sahnede bıçaklanmasını sormasının ardından Pamuk, "Ben Selman'ın arkadaşıyım. Evine gittim, partilerine gittim. O cesur bir yazar. Ona hep saygı duydum ve başı belada olduğunda desteklemem gerektiğini hissettim" dedi.
2005'te verdiği bir söyleşide 1915 Ermeni Techiri ve Kürtlerle ile ilgili yorumları sebebiyle tehditler aldıktan sonra korumalarla hareket etmek zorunda kalmaktan memnun olmadığını söyleyen Pamuk, Heybeliada'da verdiği söyleşide, "Benim için Türkiye'nin kalbi olan bu adalarda korumasız gezemeyince bazen hayatta başarısız olmuş hissediyorum" dedi.
"Değerimin en çok Türkiye'de anlaşıldığını hissediyorum"
Gazeteci Laura Pitel, Pamuk ile söyleşisinde yazara Türkiye'de yaşadığı 7 yıl içerisinde hem Erdoğan'ı, hem de muhalefeti eleştirdiği için halkın bir bölümünü rahatsız ettiğini gözlemlediğini; "Bu sebeple onu sevmenin modaya uygun olmadığını hissettiğini" söylediğini aktardı. Pitel aynı zamanda Britanyalı anne ve babasının, birçok Türk arkadaşından daha fazla Orhan Pamuk kitabı okuduğunu ifade etti.
Pamuk, "Bir yazarın ciddiye alınması için kriter nedir. Kitap satışları mı iyi bir kriterdir? Yoksa sürekli o yazar hakkında konuşuluyor olması mı?" diye sordu. Pitel, Pamuk'un bu iki kriteri de Türkiye'de karşıladığı konusunda fikir birliğine vardıklarını ifade etti. Pamuk, "Ama bana iyi davranmıyorlar. Ne yapabilirim?" diye devam etti.
Pitel, Pamuk'un kendisine nüfusa oranla en çok kitabı Türkiye'de sattığına dair veriler gösterdikten sonra, "Değerimin en çok Türkiye'de anlaşıldığını hissediyorum" diye devam ettiğini aktardı.
Pitel: Pamuk sıradan bir Türk vatandaşını temsil etmiyor, ancak ona sözcü gibi davranılıyor
Söyleşiyi yapan gazeteci Laura Pitel, Pamuk'un aldığı eleştirilerle ilgili olarak şu yorumu yaptı:
"Türkiye'de Pamuk'a yönelik negatif tepkiler genellikle uluslararası basına yaptığı siyasi yorumlardan geliyor. Yaptığı yorumların asıl mesleğiyle pek bir alakası yok. Varlıklı bir İstanbul ailesinin üyesi ve liberal görüşlü biri olarak pek de sıradan bir Türk vatandaşını temsil etmiyor. Ancak yine de ona sıkça ülkesi için bir sözcüymüş gibi davranılıyor. Bu fenomen, çoğunlukla Batılı olmayan ülkelerden yazarları etkiliyor gibi gözüküyor.
Pamuk, mantık dışı olmayan bir biçimde kendisine siyasi görüşlerinin sorulmasının kendi hatası olmadığını; istediği gibi cevap verme özgürlüğü olması gerektiğini söylüyor. "
"Türk televizyonlarının kapısı bana açık değil"
Pitel, Pamuk'un söyledikleri sıkça tartışılırken yazarın televizyon programlarına davet edilip edilmediğin de sorduğunu, "Türk televizyonlarının kapısı bana açık değil" yanıtını aldığını aktardı.
Gazeteci, Pamuk'un rakiplerinin kendisini televizyonda görmek istemediğini söylediğini, ardından da gülerek, "Adil olmak gerekirse beni öldürmüyorlar tamam mı? Burada hayatta kalabilirim" dediğini yazdı.
Pitel, Türkiye'nin Nobel Edebiyat Ödüllü tek yazarı olsa da Pamuk'un okulların müfredatında yer alamadığına dikkat çekti.