Aksaray'da bulunan Merkez Mehmetçik İlkokulu'nda bazı velilerin, okulda eğitim gören otizmli öğrencilerin sınıflarının kapatılmasını talep etmesi ve bunun için okulun çıkış saatinde otizmli çocukları yuhalamaya varan bir ‘eylem’ düzenlemeleri kamuoyunda ve sosyal medyada büyük tepki çekti.
TIKLAYIN - Aksaray'da özel eğitim sınıflarının kapatılmasını isteyen veliler otizmli öğrencileri yuhaladı!
Eğitim hakkının anayasanın güvencesi altında bulunduğunu hatırlatan Türkiye Otizm Meclisi önlem alınması için gerekli girişimlerin başlatılacağını duyururken; Tohum Otizm Vakfı da “Tüm çocukların eğitime katılımlarının sağlanması ve engellilikle ilgili önyargıların kırılmasında velilerin tutumu çok önemlidir. Her çocuğun eğitim hakkından eşit şekilde yararlanması için hak temelli yaklaşımı ve kapsayıcı eğitimi destekliyoruz” açıklamasında bulundu.
"Yıllardır hiçbir önlem almayan yetkililer, bu halden siz sorumlusunuz"
Yaşananları sosyal medya hesabından duyuran İstanbul Otizm Gönüllüleri Derneği Başkanı Avukat Sedef Erken de yaşananlarla ilgili olarak, “Oğlum otizmli olduğu için okula alınmadığında, 9 yıl önce AİHM'de dava açtığımızda bu işi ciddiye almayıp o günden bugüne yıllardır hiçbir gerçek önlem almayan yetkililer, konunun bu hale gelmesinden siz sorumlusunuz. Günahı vebali sizin boynunuza. Biz çok uyardık, çok çalıştık” ifadelerini kulandı.
İstanbul Otizm Gönüllüleri Derneği'nin konuya dair açıklamasını Twitter'dan paylaşan Ceza Hukuku Profesörü Adem Sözüer de Erken ile benzer bir noktaya dikkat çekerek, "Otizmli çocuğu yuhalamak, ağır ayrımcılığın menfur bir saldırıya dönüşmüş halidir. Kimilerinde, insani değerlerin çürüyüp iflas ettiğinin göstergesidir Bu sefaleti, ayaklanmalı şekilde kınamalıyız! Yıllardır, konuyla ilgili kanunları kağıt üstünde bırakan yetkilileri sarsmalıyız" dedi.
Kağıt üzerinde güzel duran ama uygulamaya geçmeyen planlar, yönetmelikler, mevzuatlar...
Aslında, 2016 yılında, 3 Aralık Dünya Engelliler Günü'nde Resmi Gazete'de yayımlanan Otizm Eylem Planı'yla, 'Otizm Spektrum Bozukluğu (OSB) olanların, toplumsal hizmetlerden diğer bireylerle eşit yararlanmasını sağlamak ve bağımsız biçimde toplumsal yaşamın her alanına katılımlarının kolaylaştırılması' amaçlanıyordu. Ancak aradan geçen sürede aileler farklı siyasi partilerden milletvekilleriyle çalışarak konu hakkında komisyon kurulabilmesini ancak sağlarken; bakanlar değişti, planda yer alan 72 maddeden sadece biri, -18 ilde OSB konusunda seminerler düzenlenmesi- hayata geçirilebildi.
Otizmlilerin temelde anayasayla korunan eğitim hakkına ulaşabilmesi konusunda 'atılan ama aslında atılmayan' tek adım Otizm Eylem Planı da değil. Milli Eğitim Bakanlığı Okul Öncesi Eğitim (OÖE) ve İlköğretim Kurumları Yönetmeliği ile 2018 tarihli Özel Eğitim Hizmetleri Yönetmeliği de aslında aynı konuyu düzenliyor. Ancak her ne kadar kağıt üzerinde güzel gözükse de, uygulamada otizmliler ile özel eğitime ihtiyaç duyan çocukların eğitime ulaşımı farklı şekillerde engelleniyor.
Yeri geliyor sınıf öğretmenleri "Emekliliklerine az kaldığı, şimdi 'öyle' bir öğrenciyle uğraşamayacakları" gerekçesiyle kaynaştırma sınıfı öğrencilerini istemiyor, yeri geliyor diğer veliler "Otizmin kendi çocuklarına da bulaşmasından" korktukları için bu öğrencilerin çocuklarıyla aynı sınıfta okumasına karşı çıkıyor, yeri geliyor özel okullar çocuklarının kaydını yapmak için velilerden fazladan ücret istiyor.
T24'ün otizm dosyası kapsamında konuşurken Otizm Eylem Planı'nın imzalanmasının üzerinden yıllar geçtiğini hatırlatan otizmli lise öğrencisi Nâzım'ın annesi, gazeteci ve otizm aktivisti İrem Afşin, "O 72 maddelik plan uygulanmış olsaydı şu anda çok başka şeyler konuşuyor olurduk. Çocukların, ailelerin hayatında çok şey değişmiş olabilirdi" demişti, Aksaray'da yaşananlar ise aslında ailelerin çabasına rağmen birçok şeyin değişmediğini bir kez daha gözler önüne serdi. İşte otizmli ailelerin, annelerin, babaların ve otizmlilerin kendilerinin T24'ün otizm dosyası kapsamında anlattıkları...
T24'ün otizm dosyası
TIKLAYIN - Eylül: "Öyle çocukları okula almıyoruz" ayı
TIKLAYIN - Annesi ne yaparsa yapsın, 'deve tabanı' olması beklenen çocuk, Nâzım: Uyum sağladım, başa çıktım; iyileşmedim, çünkü otizm hastalık değil!
TIKLAYIN - "Oğlum salonun ortasında oturdu, elinde bir çay kaşığı, 4 saat çevirdi, ben de izledim; o çeviriyor, ben ağlıyorum"
TIKLAYIN - “Herkesin beni sevmesine gerek yok; bir tane arkadaşım olsun yeter, yalnız kalmayayım”