Bingöl'ün Solhan ilçesinde, küçük yaştan itibaren ailesine yardım etmek için ayakkabı boyacılığı, çobanlık ve seyyar satıcılık gibi birçok mesleği yapan, aynı zamanda atletizm sporuyla da uğraşan Yavuz Ağralı, dünya 3'üncülüğünden sonra Tokyo Olimpiyatları'nda Türkiye´yi temsil edecek.
Solhan ilçesinde yaşayan Yavuz Ağralı, küçük yaştan itibaren ailesine yardım etmek için birçok meslekte çalıştı. İlkokuldan beri ayakkabı boyacılığı, çobanlık, seyyar satıcılık, oto tamirciliği gibi birçok işte çalışan Ağralı, ortaokulda atletizme merak saldı.
Boş zamanlarında antrenman yapan Ağralı, katıldığı yarışmalarda aldığı dereceler ile 2013 yılında milli takıma girmeye hak kazandı. Daha önce Dünya Dağ Koşusu Şampiyonası’nda üçüncü olup Bingöl´e bronz madalyayla dönen Ağralı, Tokyo Olimpiyatları’nda Türkiye’yi temsil edecek.
"En iyi ikinci dereceyi 33 yıl sonra elde ettim"
17 yıldır atletizmle uğraşan Ağralı, maratonda 33 yıl sonra en iyi dereceyi aldığını ifade ederek şöyle konuştu: "Maratonda çok büyük gelişme gösterdim. 2016 yılında Rio Olimpiyatları barajını geçtim. Şimdi Tokyo Olimpiyatları için Uluslararası Atletizm Federasyonu’nun (IAF) koymuş olduğu dünya derecelerine baktığımız zaman gerçekten sert bir derece koymuştu. 2 saat 11 dakika 30 saniye ciddi bir baraj derecesi.
Ben koşacağıma inanıyordum. 2 saat 10 dakika 41 saniye koşarak Türk topraklarında doğmuş, büyümüş sporcular arasında en iyi ikinci dereceyi, 33 yıl sonra elde ettim. Türkiye tarihinin 20 derecesinin 12’sini bu dönemde elde ettik. Tokyo Olimpiyatları’nda ilk üçe girmeyi hedefliyorum. Ülkemi, Bingöl’ü en iyi şekilde temsil etmek istiyorum. Aynı ciddiyetle devam edip inşallah Tokyo’da iyi bir derece elde ederim.
"Babama yardım etmekten asla gocunmam"
Ağralı, maddi imkânsızlıklardan dolayı antrenmanlardan kalan boş vakitlerinde Bingöl dağlarında babasıyla beraber ışkın otu toplayıp, tezgâhta sattığını, ancak ışkın kalmadığı için artık bu işi de yapamadığını söyledi.
Küçük yaşta ayakkabı boyacılığı gibi işler yaptığını belirten Ağralı, “Babamın yanında çobanlık yaptım. Sanayide çalıştım bir dönem. ‘Milli sporcusun ya da olimpiyat sporcususun. Ne işin var bu diğer işlerde’ diye düşünenler olabilir.
Ben asla öyle bir gurur yapmadım. Ben babama yardım etmekten asla gocunmam, gurur duyarım. Babamın yanında dağ muzu diye tabir edilen ışkın bile sattım. Bu işlerde gurur yapılacak bir şey yok. Sonuçta biz buyuz" dedi.