Kültür-Sanat

Otomatik Portakal müzikalinde rap rüzgarı!

Klasik edebiyatın ruhunun ve rap dünyasının enerjisinin buluştuğu müzikalde Şanışer Alex’i, Sokrat St Dim’i, Ados Pete’i, Redo ise Deltoid’i canlandıracak

30 Ağustos 2023 20:24

Buse Özbey*

Rap müziğinin sevilen isimlerinden Şanışer (Sarp Palaur), Sokrat St (Samet Gönüllü), Ados (Adem Oslu) ve Redo (Burak Kaya) ve Kamufle (Basri Fırat Bayraktar) Otomatik Portakal’ın büyülü atmosferinde rol almaya hazırlanıyor. 

Anthony Burgess’in 1962’de kaleme aldığı, Stanley Kubrick tarafından 1971’de sinemaya uyarlanan “Otomatik Portakal”, rap müzikali olarak seyirciyle buluşacak.

Erdal Beşikçioğlu ve Elvin Beşikçioğlu tarafından uyarlanan, klasik edebiyatın ruhunun ve rap dünyasının enerjisinin buluştuğu müzikalde Şanışer Alex’i, Sokrat St Dim’i, Ados Pete’i, Redo ise Deltoid’i canlandıracak.

"Bambaşka bir disiplin ve yepyeni bir hikaye"

Erdal Beşikçioğlu’nun müzikal fikri olduğunu ve bu sebeple kendisini aradığını ifade eden Şanışer, başlangıçta yapamayacağını düşünerek bir süre teklifi reddettiğini ancak en sonunda Beşikçioğlu’nun kendisini ikna etmesiyle müzikale kendi ekibiyle dahil olduğunu söylüyor.

Şanışer adına böyle bir projede olmaktan mutlu olduklarını anlatan Sokrat St, “Sarp’ın böyle bir projeye katılacağını duymak bizim için heyecan vericiydi. Sarp sonradan ‘Siz de olacaksınız’ dediğinde daha çok heyecanlandık. Çünkü bambaşka bir disiplin ve yepyeni bir hikayeydi. Bence, müzik yapan birinin müzikal yapması hayalidir” diyor.

Müzikalden önce de sürekli birlikte projeler yaptıklarını vurgulayan Redo ise, böyle bir projede tekrar bir araya gelmenin onlarda ateşleyici bir yansıması olduğunu vurguluyor.

“Alex'le çığlığımız aynı”

“Canlandırdığınız karakterlere nasıl adapte oldunuz?” sorusuna Şanışer, karaktere adaptasyonun çok kolay olmadığını söylüyor. Kendisinin Alex olmamasının nedenini farklı koşullarda, coğrafyada ve zamanda doğmasıyla açıklayarak “Aslında çığlığımız aynı. Belki de ben çığlık atmanın daha yapıcı ve değiştirici yollarını buluyorum, o bunlara öğrenme şansına erişememiş bir karakter” diyor.

Ados, Pete’i nasıl canladıracağını bilemediğini ancak Erdal Beşikçioğlu’nun yönlendirmeleriyle cesaretlendiğini söylüyor ve biraz duraksadıktan ekliyor: “Biraz kendimi oynuyor gibiyim”

Sokrat St, Dim’i canlandırmak konusunda başlangıçta çok zorlandığını ancak karakterin arkasında durup karakteri anlamak gerektiğini fark ettiğini vurguluyor. 

Deltoid karakterini canlandıran Redo ise, canlandıracağı karaktere adapte olmanın zor olmadığını söylüyor.

“Yaptığınız müzik, müzikaldeki karakterinizin hikayesine nasıl bir boyut katıyor?” sorusunu yönlendiriyorum bu kez. Ados, kendi müziğinde önceden bunu sıklıkla yaptığını, bunun da kendisini tazelediğini vurgulayarak: “Tekrar bir araya gelip agresif bir şeyler yazmak ve bir şeylere meydan okumak, endişelerinden de bahsediyor olmak dışa vurmamıza katkıda bulundu. Hem benim müziğimi hem de oyundaki karakteri besledi” diye yanıtlıyor.

Hikayeden anladıklarının şarkı halini dinlettiklerinde çok olumlu tepkiler aldıklarını söylüyor Redo ve gülümseyerek ekliyor: “Bir şeyler başarmaya çalışan bir sürü insan senin yaptığın şeyle bütünleşiyor ve onun üzerine kat çıkılıyor.” 

Şanışer de Erdal Beşikçioğlu ile hayal ettikleri karaktere yaptığı müziğin uyduğunu söyleyerek şarkıları kendisinin yazdığını aktarıyor.

"Potansiyel Alex'tik, sonradan kendimizi geliştirdik"

“Eseri müzikale taşımak nasıl bir duygu? Kitaptaki duygu ve temaları rap'le nasıl birleştiriyorsunuz?” sorusuna ilk yanıt Ados’tan geliyor: “Sokak ruhunun olması romanla da birleşiyor. Hepimiz o sokaklardan geçtik. Oralardan çok beslendik. Hikaye de o sokaklarda geçiyor. Hepimiz Alex’iz, hepimiz Dim’iz. Aslında, potansiyel Alex’tik sonradan kendimizi geliştirdik, imkanları kendimiz sağladık. Kitapta da imkansızlık dünyası resmediliyor, yabancı olmadığımız bir şey. Dertlerimiz aynı, yaşantımızın çoğu da öyle.”

Şanışer ise, duygusal derinliği verip vermediklerini, seyirciden gelen tepkiyi gördükten sonra bunu göreceklerini söylüyor.

"Rap'in her yere uzanacak kadar büyük bir değer olduğunu sahnede göstermek istiyoruz"

“Geleneksel tiyatro ve rap arasında nasıl bir bağ kuruyorsunuz?” sorusunu Şanışer, “'Fularıyla tiyatro izleyen insanın sahnesine çıkıp 'Burada da varız lan! Bizden kurtulamazsınız’ demek beni en mutlu edecek şey” diyerek yanıtlıyor. 

Sokrat St ve Redo gülümseyerek onaylıyor Şanışer’in söylediğini.

Ados ortak hedeflerinin bu olduğunu söylüyor ve ekliyor: “Rap’in aslında her yere uzanacak kadar büyük bir değer olduğunu bu sahnede de gösterebileceğimizi düşünüyorum vee hakkını verebilmek istiyoruz.”

“İlk gün hepimiz için sırat köprüsü gibi bir şey olacak"

“28 Eylül’de İstanbul’da sahne alacaksınız, nasıl hissediyorsunuz?” sorusuna cevap olarak hepsinin yüzünde benzer heyecanlı ve mutlu bir ifade beliriyor. Ardından Sokrat St, uzun zamandır ilk defa bu kadar heyecanlandıklarını söylüyor ve ekliyor: “Umarım o gün orası dolar taşar ve bu heyecanı herkesle paylaşırız” 

Ados, “Tatbikatin gücüyle birleşmeyi gerçekten başardık mı, göreceğiz. O ilk gün hepimiz için sırat köprüsü gibi bir şey olacak" diyor.

Sarp ise bunun çok büyük bir sorumluluk olduğunu söyleyerek sözlerini noktalıyor: “Sahnede şarkı söylerken kendimizden sorumluyuz. Orada ben kendi istediğim şeyi yaparım, bir şeyi yanlış yaparsam da kendi personamı utandırırım. Burada bir sürü insanın vebali üstümüzde. Temsil ettiğimiz şey çok büyük, altından kalkabilmeyi umuyoruz.”