Halil ÖZÇOBAN/BURSA, (DHA)- DİYANET İşleri Başkanlığı\'nın organizasyonu ile Diyarbakır\'dan Bursa\'ya geziye gelen bazı öğrencilerin rahatsızlanması üzerine, emniyet şeridinde duran otobüslerden inenlere aracıyla çarparak 2 öğrencinin ölümüne, 16 kişinin de yaralanmasına neden olan sürücü Sedrettin Ersoy\'un (39) yargılanmasına başlandı. Tutuklu sanık, ilk duruşmada, otobüsleri 20 metre kala fark ettiğini söyledi.
Kaza, geçen Temmuz ayında Gebze-Orhangazi-İzmir Otoyolu\'nun Orhangazi-Gemlik gişeleri yakınlarında meydana geldi. Diyanet İşleri Başkanlığı\'nın organizasyonu ile Diyarbakır\'dan hava yoluyla İstanbul\'a oradan da 3 otobüsle Bursa\'ya geziye gelen, içinde yaşları 13 ile 15 arasında değişen kız öğrencileri taşıyan 3 otobüs, bir öğrencinin midesinin bulanması nedeniyle Karsak gişeleri yakınlarında durdu. Kaan Selvi yönetimindeki 34 ZN 5236 plakalı otobüste rahatsızlanan öğrenci indi. Diğer öğrenciler de otobüsten indiği sırada, aynı yönde giden Sedrettin Ersoy yönetimindeki 16 JDL 86 plakalı hafif ticari araç, öğrencilerin arasına daldı. Kazada, öğrenciler Edanur Yıldız (13) ve Semanur Tekinhatun (13) yaşamlarını yitirdi. 1\'i öğretmen, 16 kişi de yaralandı. Kazadan sonra Sedrettin Ersoy tutuklanarak cezaevine konulurken, otobüs sürücüleri serbest bırakıldı.
\'OTOBÜSLERİ 20 METRE KALA FARK ETTİM\'
Bursa 4\'üncü Ağır Ceza Mahkemesi\'nde \'Taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olmak\' suçlarından 2 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası istemiyle hakkında dava açılan tutuklu sanık Sedrettin Ersoy ve tutuksuz sanıklardan Kaan Selvi, bugün ilk kez hâkim önüne çıkarken, diğer tutuksuz sürücü Hakan Taşpınar ise duruşmaya katılmadı. Tutuklu sanık Sedrettin Ersoy, ifadesinde, şöyle dedi:
\"Aracımda ailemle beraber İstanbul\'dan Bursa\'ya geliyordum. Bursa istikametine doğru 100 kilometre hızım vardı. Hava karanlıktı. Kazanın olduğu yerde ışıklandırma yoktu. Yanımda babam vardı. Önümde giden otobüslerin hareketli olup olmadığını babama sordum. Babam da \'Gidiyorlar\' dedi. Ancak biraz daha yaklaştığımda dörtlülerin yanar vaziyette olduğunu 20 metre kala fark ettim. Frene bastım. Başka bir araç sıkıştırınca büyük bir kazaya sebep veririm düşüncesiyle emniyet şeridine doğru direksiyonu kırdım. Önce bariyerlere sonra da otobüse çarpmışım. Hava yastıkları açılınca görüş alanım kapandı. Arabada babam, eşim, oğlum ve amcam vardı. Onları öldü zannettim. Hemen emniyet kemerlerini açtım. Aşağıya indiğimde kalabalığı görünce şoke oldum. Otobüslerin yolda gerekli güvenlik önlemlerini almadıklarını gördüm. Kazaya sebebiyet veren Kaan Selvi ile Hakan Taşpınar\'dan şikâyetçiyim.\"
\'İKAZ LEVHALARINI KOYMAK İSTERKEN OLDU\'
Otobüs sürücüsü Kaan Selvi ise \"Hakan Taşpınar ile birlikte kullandığım otobüslerle hava alanına gittik. Buradan öğrencileri otobüslere aldık. Bursa\'ya doğru hareket ettik. Otobüste bulunan bazı öğrencilerin mideleri bulanmaya başladı. Havalandırmayı açtım. Öğretmenlere dinlenme tesislerinde dinlenmeyi önerdim. Öğretmenler de bir an önce de Bursa\'ya gitmeleri gerektiğini söyledi. Kazanın olduğu yere gelince kadar öğrenciler iyice fenalaştılar. Emniyet şeridine geçerek otobüsü durdurdum. Reflektörlerle birlikte ikaz levhasını otobüsün arkasına koymaya giderken diğer otobüs arkamda durdu. Hakan Taşpınar kendi aracının arkasına uyarı levhalarını koymaya giderken kaza meydana geldi. Işıklandırma vardı. Trafik de yoğun değildi\" diye konuştu.
Mahkeme heyeti, sanık Sedrettin Ersoy\'un tutukluğunun devamına ve duruşmaya gelmeyen diğer otobüsün sürücüsü tutuksuz sanık Hakan Taşpınar\'ın ifadesinin alınması için İstanbul Anadolu Ağır Ceza Mahkemesi\'ne müzekkere yazılmasına karar vererek duruşmayı erteledi.
FOTOĞRAFLI