T24 Kültür Sanat
Bir dede-torun hikâyesini anlatan "Kayıp Kamyon" filminde rol alan usta oyuncu Bülent Emin Yarar, "Son zamanlardaki şiddet olayları hepimizin canını sıktı. Bu film herkese biraz nefes aldıracak" dedi. Sabah gazetesi yazarı İlker Gezici'ye konuşan oyuncu, şöhretin kendisi için çok önemli olmadığını belirterek, "Magazinel bir durumum yok. Sıradan yaşamak istiyorum. Yalnız kalmayı daha çok seviyorum. Vapura binmek en büyük eğlencem. Her şey para değil" diye konuştu.
Sinehane'nin yapımcılığında hayata geçirilen "Kayıp Kamyon" filmi seyirciyle buluştu. Filmde Bülent Emin Yarar, başrolü Yetkin Dikinciler ve Ülkü Hilal Çiftçi ile paylaşıyor.
Yetkin Dikinciler'le başrolü paylaşmanın çok güzel olduğunu söyleyen Yarar, "Biz birbirimizi yıllardır tanırız. Aynı oyunda oynuyoruz biliyorsunuz. 'Profesyonel', 15. yılında. Bir ara ailemizden fazla birbirimizi görüyorduk. Her türlü güzelliği yaşayabiliyoruz onunla. Tanıdığın biriyle oynamak büyük konfor," dedi.
"Bu film biraz nefes almamızı sağlayacak"
Filmin ödüllü bir senaryoya sahip olduğunu hatırlatan Yarar film hakkında şunları söyledi:
"Beklentinin büyük olduğunun farkındayız. Mesaj kaygımız da yok açıkçası. Filmde yüzleşmeler var. Dostluğun önemini, yol arkadaşlığının kıymetini göreceksiniz. Seyircinin ilgisini çekeceğini düşünüyorum. Yaşadığımız son dönemdeki şiddet olayları tadımızı kaçırdı. Bu film biraz nefes almamızı sağlayacaktır."
Mesleki kariyerini tiyatro ağırlıklı olarak sürdürdüğüne dikkat çeken Yarar, "Ana akım bir işte yer almak tüm zamanımı, enerjimi alıyor. Onu yaşamak istemiyorum. Sinemada da bakıyorum hep bağımsız filmler yapmışım genelde. Bu benim tercihim. Çünkü ben tiyatroya daha fazla vakit ayırmak istiyorum. Şimdi 3 tane oyunum var mesela. Sonuçta her şey para değil," dedi.
Yarar şöyle devam etti:
"Magazinel bir durumum yok, bana o daha zor geliyor. Yalnız kalmayı daha çok seviyorum. Vapura biniyorum mesela. Hayattaki en büyük eğlencemdir benim. Bir dönem 'Arka Sıradakiler' diye bir dizide oynuyordum hiçbir şeye binemiyordum. Kalabalığa karışamıyordum. Özgürlüğümün kısıtlanmasını istemiyorum, sıradan yaşamak istiyorum. O yüzden yazın da Bodrum'a değil Kuzey Ege'ye kaçıyorum."
Söyleşinin tamamı için tıklayın.
