T24 Haber Merkezi
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, partisinin Gaziantep'te düzenlediği 'Fıstık Mitingi'nde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a ve iktidar ortağı MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’ye seslenerek, “17-25 diye bir tane takvim bulmuş, arkadan gösteriyor onu tehdit ediyor. Öbürü kararname çıkarırken öbürünü tehdit ediyor. Dostlar alışverişte görsün birbirlerini yiyorlar. Ama milleti açlığa, yokluğa, sefalete, işsizliğe terk ediyorlar” dedi. Erdoğan’ın gündemi “Çiftçinin sıkıntısı yok” diyerek saptırmaya çalıştığını söyleyen Özel, çarenin iktidara ricada bulunmakta değil iktidarı değiştirmekte olduğunu kaydetti.
Konuşmasında Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı’ya da seslenen Özel, “Tarım Bakanı orada burada abuk subuj telefon görüşmeleri yapmayı bırak. Geçen sene dört kilo fıstık satıp bir işçi yövmiyesi ödeniyor. Bu sene on kilo fıstık satılması gerekiyor” dedi.
TIKLAYIN: Üreticiden, telefonla bağlanan Bakan Yumaklı'ya sitem: Köyler boşalıyor, bize niye destek olmuyorsunuz?
Mitingde konuşma yapan Özel, "Toprak vatanımız, tarım ekmeğimiz. Yıllarca kendi kendine yeten az sayıda ülkeden biri olmakla övündük. Maalesef şu anda ithalata muhtaç olan, işçisini yok sayan, kendi çiftçisine vermediği, aktarmadığı kaynakları yabancı ülkelere aktaran ülke konumuna geldik. Bu iktidar çiftçiyi topraktan kopardı. Bugün çiftçilik yapan dört gençten üçü iş bulursam büyük şehire giderim diyorsa işte sorun buradadır. Kendiliğinden ürünlerini yere dökenleri görün, bu tepkiyi görün" diye konuştu.
Türkiye nüfusunun 2003 yılından beri 20 milyon arttığını belirten Özel, "Beklersiniz ki çiftçi sayımızda da bir artış olsun. Ama bugün 2-3 milyon çiftçimiz var. Şu anda yarım milyon çiftçi kayıp. Nerde onlar? Bu iktidar çiftçiyi toprağından kopardı. Hani Tayyip Bey, Devlet Bey her sorunda bir beka sorunu icat ediyorsunuz ya siz gelmeden önce kendi kendine yeten bir ülke buğdayı bile ithal ediyorsa, bugün fıstık üreticisi bırakın geçinmeyi hacizle karşı karşıya kalıyorsa bu siyasi değil, vicdani bir tepkidir" dedi.
"İktidardan ricada bulunmayacağız, iktidarı değiştireceğiz"
"Taze fasulyenin kilosu 8 lira. İstanbul'da 120 lira, Muğla'da 240 lira, Burdur'da 80 lira" diyen Özel, "Buradan buraya gelene kadar bir ürün on kat artıyorsa bunu ne nakliyeyle, ne genel giderlerle, ne başka bir şeyle asla izah edemeyiz. Üretici mağdur, hakkını alamıyor. Tüketici mağdur, o fiyatlara giremiyor. Aradan birileri para kazanıyor. Bu fıstıkta da çayda da fındıkta da böyle. Demek ki sorun nerede? Sorun sistemde. Demek ki sorun iktidarda çare, iktidara ricada bulunmakta değil. Bu iktidarı değiştirmektedir" ifadelerini kullandı.
Maliyetlerin artmasına karşın fıstık fiyatının geçen seneye göre düştüğünü söyleyen Özgür Özel, "Başta Gaziantep, Şanlıurfa, Adıyaman, bu bölge Antep fıstığı üretiminin yüzde 75’ini gerçekleştiriyor. Dünyadaki toplam üretimin yüzde 12'sini sizler karşılıyorsunuz. Bugün fıstık üreticisinin cebine göz dikenler var. Ziraat Odası başkanlarıyla, üreticilerle konuştum. Geçen sene gübrenin çuvalı 1600 lirayken, bu sene 3 bin liraya çıktı. Geçen sene ilaç 40 lirayken, bu sene 600 liraya çıktı. Mazot 24 liradan, 45 liraya çıktı. Her şeyin maliyeti üç kat arttı. Gaziantep'in geçiminin ana maddesi bu ürün geçen sene 115 lira da bu sene niye 90 lira, niye 95 lira? Bu akılla vicdanla, mantıkla, izah edilebilir mi?" dedi.
Hükümete seslenen ve çözüm önerilerini anlatan Özgür Özel, şunları söyledi:
"Bir avuç aracıyı, bir avuç taciri korumayı bırakın. Derdi sen çekeceksin, parayı başkası kazanacak. Yok öyle yağma. Yazıklar olsun böyle düzene, yazıklar olsun. Tarım Bakanı orada burada abuk subuk telefon görüşmeleri yapmayı bırak. Geçen sene 4 kilo fıstık satıp 1 işçi yevmiyesi ödeniyordu. Bu sene 10 kilo fıstık satılması gerekiyor. Onun için buradayım.
CHP sadece eleştiren bir parti değil, çözüm yollarını söyleyen partiyiz. İktidar olduğumuzda Toprak Mahsulleri Ofisi, Gaziantep'te fıstık almak zorundadır. TMO, fıstık alacak. Fıstıkta derhal taban fiyat uygulamasına geçeceğiz. Artan sıcaklar, fıstıkta verimi düşürüyor. Sulama zaruri hale geldi. Fıstığın sulanması için projelerin başlatılması lazımdır. Bu bölgede sadece fıstık değil, kırmızı biber çiftçileri de feryat ediyor. Geçen sene Islahiye'de tarlada 130 lira olan biber, bu yıl 60 liraya alıcı bulamıyor. Bu sorunun en önemli sebeplerinden bir tanesi de kırmızı biber ithalatına izin veren anlayıştır."
"Sığ, siyasi kavgalar isteyenleri uyarıyorum"
"Bugün Türkiye'nin her tarafında çiftçiler ayaktadır. Türkiye'de bir tarım krizi vardır. Fiyatlar çiftçi için ucuz, tüketici için pahalıdır. Tarlada 10 lira olan ürün, markette 100 lira. Ama Tayyip Erdoğan çiftçilerin sıkıntısı yok diyor. Bizi de çiftçilerin sorunlarını istismar etmekle suçluyor. Rahatsız oluyor bunları konuşmayın diyor. Onun yerine kavga çıkarmak, tartışma yapmak, polemik yapmak ve gündemi kaptırmak istiyor. Kendilerini hükümetten görmeyen olduğunu söyleyen bazıları da bunların peşine takılıp olur olmaz gündemlerle başka şeyler konuşmak istiyor.
Buradan hem Erdoğan'ı hem Sayın Bahçeli'yi hem de kendini milletin derdini görmeyen, sığ, siyasi kavgalar isteyenleri uyarıyorum. Vallahi de yapmayacağım, billahi de yapmayacağım. Sizin sahte gündeminizin peşine takılıp fıstıkçıyı yalnız bırakmayacağız. Benim derdim 12 bin 500 liraya geçinmek zorunda olan emeklidir. Benim derdim maaşına zam yapılmayıp ezdirilen emekçidir. Rize'deki çaycı, Manisa'daki üzümcü, Antep'teki fıstıkçı, Çukurova'daki pamukçuyu, Konya'daki buğday, Tekirdağ'daki ayçiçek üreticisini bırakıp da sizin peşinizde düşeceklere yazıklar olsun. Ben milletin yanındayım."
"Önce milletin sesini duy, sonra yeni anayasa yapalım"
"Bir de çıkmışlar efendim gelin anayasa yapalım. Milletin anası ağlıyor. Bu milletin sesini duy. Ondan sonra gel anayasa yapalım de. Milletin sesini duymayanlar, mutfaktaki yangını söndürmeyenler, emek hakkını vermeyenlere fıstık üreticisini ezenlere konuşacak tek bir kelimemiz, yürüyecek yolumuz, yapacak anayasamız yoktur. Bizim yolumuz Antepli, fıstık üreticisinin biber üreticisinin mutfağına, eline, çoluğunun çocuğunun ekmeğine giden yoldur. Benim yoldaşım sizlersiniz. Sizinle birlikteyim."
"İktidar ve ortağı birbirini yiyor"
"Bugün iktidar partisinin ve ortağının derdi birbirine hareket çekmek, tavır yapmak, 17-25 diye bir tane takvim bulmuş, arkadan gösteriyor tehdit ediyor. Öbürü kararname çıkarırken öbürünü tehdit ediyor. Dostlar alışverişte görsün birbirlerini yiyorlar. Ama milleti açlığa, yokluğa, sefalete, işsizliğe terk ediyorlar. Bundan sonra Tayyip Bey'e ses duyurmaya çalışmak yok. Duymuyor, duymadı, duymayacak. Biz gücümüzü kendimizden, fıstık tarlalarımızdaki alın terimizden, fabrikalardan, tarlalardan alıyoruz. Hep beraber kazanacağız." (ANKA)