14 Ocak 2025 13:27
Güncelleme: 14 Ocak 2025 14:33
T24 Haber Merkezi
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, dün gözaltına alınan CHP'li Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Akpolat ile ilgili olarak iktidarın "suni" gündem yaratmak istediğini fakat istediklerini vermeyeceğini belirtti. Toplantı öncesi "kırmızı kart" dağıtılan salonda konuşan Özel, "Biz Beşiktaş operasyonuyla 'Acaba bu zamların, geçim sıkıntısının üstünü örtebilir miyiz? CHP'yi istediğimiz gündeme çekip, vatandaşa ettiğimiz eziyetin az konuşulmasını sağlayabilir miyiz?' dediler" ifadelerini kullandı. Yunus Emre Vakfı'ndaki yolsuzluk iddialarını da gündeme getiren Özel, "66 ülkede faaliyet gösteren Bakan Ersoy’un bizzat başkanı olduğu vakıf var. Yolsuzluk iddiaları gündeme çıktı. Suç duyurusundan önce vakfın başkanı kaçtı. Şeref Ateş, AKP’nin fiyonklusu yurtdışına kaçtı. Aile Bakanı’nın eşi Rahmi Göktaş, MHP’li Abdullah Kutalmış Yalçın istifa edip kaçtılar. Kimse bakanın eşinin, Semih Yalçın’ın oğlunu konuşmuyor" dedi. Özel, partisinin grup toplantısına getirdiği belgeleri MHP lideri Devlet Bahçeli'ye yollayacağını söyledi. Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır'ın "yeşil kart" açıklamarına dair ise Özel, "KAAN'a benden de yeşil kart ama emekliyi aç bırakana kırmızı kart!" yanıtını verdi.
İstanbul'da ihale yolsuzluğu soruşturması: Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Akpolat gözaltına alındı
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, partisinin grup toplantısında gündeme dair değerlendirmelerde bulundu. Toplantı öncesi grup salonunda bulunanlara kırmızı kart dağıtıldı.
Özel'in konuşmasına gözaltına alınan CHP'li Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Akpolat ile başlayarak şunları söyledi:
"Dün yeni bir gündemle, suni bir gündemle ve aslında gündeme kurulan, belediye başkanımıza kurulan kumpasla uyandık. Sabahın dördünde Rıza Akpolat'ın ikâmetgahı polisler tarafından kırılırcasına çalındı. Annesi açtı kapıyı. Babası hasta Balıkesir'de dedi. Sonra Balıkesir'de eve baskın ve adeta düşman hukuku. Bugün İstanbul'daki belediye başkanlarımız dün önerdi ve dedi ki 'Grubu Beşiktaş'ta mı yapsak?' Fena fikir değildi. Ama acaba bu hukuksuz işlere kalkışanlar, görüntüleri kanallara servis edenler zaten bunu istemiyor mu? O yüzden önce dün Ekrem Başkanımız Ankara'ya geldi, kurumsal yaklaşımımızı ortaya koyduk. Akşam Beşiktaş'a gittim. Rıza Akpolat'ın şahsında seçme hakkına, demokrasiye kentine sahip çıkan Beşiktaşlılarla konuştum. Şimdi o konuşulmasın istediklerini konuşmaya geldim. Biz Beşiktaş operasyonuyla 'Acaba bu zamların, geçim sıkıntısının üstünü örtebilir miyiz? CHP'yi istediğimiz gündeme çekip, vatandaşa ettiğimiz eziyetin az konuşulmasını sağlayabilir miyiz?' dediler. Erdoğan hiç umutlanmasın ki; 1 Temmuz 2024'te köprü geçişlerine zam yaptıktan sonra 6 ay sonra tekrar zam yaptığını, hızlı tren zamlarını unutmayız.
Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Akpolat kimdir; neden gözaltına alındı?
Geçen sene haklı olarak isyan ettiğimiz asgari ücret 57 bin kilo kıyma alıyordu, bu sene 37 bin kilo alıyor. Asgari ücretlinin 20 bin kilo kıymasını çaldılar. En az bu kadar hatta bağrı daha yanık bir grup var. En düşük emekli maaşının geldiği nokta... 2002 yılında 8 çeyrek alan emekli maaşı bu seneki aslında yapılmayan v üstüne vazife olmayan bakanın 14 bin lira yapıyoruz dediği maaş Meclis'te görüşülecek. Üç çeyrek altını zor alıyor. Emeklinin Erdoğan'ı iktidarda tutması beş çeyrek altın. 57 kilo dana kıyma alan emekliye 24 kilo dana kıyma parası veriyorlar. Pazara gidebiliyor musun dedim Erdoğan'a. Yok. Sokağa çıkabiliyor musun? Yok. Erdoğan pazara ne zaman gitmiş çok merak ettim, baktım. harcayacak zamanım yok diyor. Ben benimle gel demedim. Bakın dedim arkadaşlara, 10 yıldır çıkmamış. Mustafa İstemi bir fotoğraf paylaştı. Tayyip Bey 21 yıl önce pazara çıkmış. O gün 29 lira 90 kuruş ödemiş. Bugün aynı pazara gittik aynı fileyi hesapladık: 1.044 lira. 21 yılda 40 kat zamlanmış. 20 yılda pazarın 40 kat zamlandığını bildikleri için 'gelemezsin' diyorlar. Geçen sefer gel beraber gidelim dememiştim, öyle anlamışsın. Gel 21 yıl önceki fileyi ben tutayım sen doldur. Pazara çıkacak yüzün kalmış mı görelim hep beraber.
Öyle bir noktadayız ki, mızrak çuvala sığmıyor. Rakamlar ortada. Sırtımda küfe var diyor. Küfe dediği milletin verdiği yetki. Sen millete verin yetkiyi dedin. Milletten ikinci turda ittire kaktıra bir sürü pazarlıkla, anlaşmayla ama en sonunda amilletin takdiriyle küfeyi aldın. Şimdi emekli, asgari ücretli, çiftçi ağır geliyor. Yük taşımada yaşından falan derdi yok. Bu sene b büyük şirketlerin ki 43 büyük şirket var yol, havaalanı, hastane yapan. Bu 43 büyük şirketin 37'si 0 TL vergi verdi. Beşli çete, 0 TL vergi verdi. Kendisi salon adamı, içerisinin sıcaklığı 27 derece değilse kızıyorlar. Devletin uçan saraylarıyla uçuyor. Ne sokaktan, çarşıdan, pazardan haberi var. Ben yılbaşından beri 11 günde 11 şehre gitmişim hesap yapmışım bana laf atıyor, o işleri bırak bu işlere bak diye. Senin dediğin yere değil, milletin bağrının yandığı yere bakıyorum ben.
Ekmeğe yüzde 25 zam geldi, maalesef bunların ortaya koydukları tablo, muhalefet partisi liderinin, her ne kadar gelecek seçimlerde iktidarı almaya hazırlansak da benim böyle söylerken yüzüm kızarıyor. Emeklilere reva görülen bu sefalet maaşına karşı en etkili mücadeleyi vereceğiz, itirazımızı bütün Türkiye'ye duyuracağız. AK Parti'nin grup başkanına da sesleniyorum. Günü geldi mi kibirden yanınıza yaklaşılmıyor. Yaptığın bir iş daha var. Bu meclis yine yıla giderken içinde olumlu şeylerin de olduğu ama çok tehlikeli maddelerin de olduğu kanunlarla muhatap oldu. 9 maddelik bir kanunun içine emekli maaşını koymuşlar, yanına da 8 tane muhalefete hak verip daha önce çıkardıkları maddeyi aynı torbaya eklemişler. Bu Meclis'in bir ahlakı var. Burada verilen söz tutulur, millete karşı kumpas kurulmaz. AK Parti bu ahlaksızlığı, bu kumpası bu hafta Meclis'te hayata geçirmeye çalışacak. Bunu kayda geçireceğiz. Günü geldiğinde açınıp okunsun, AK Parti buna da tenezzül etti densin diye bunu kayda geçireceğiz."
Yunus Emre Vakfı'ndaki yolsuzluk iddialarını gündeme getiren ve elindeki belgeleri MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'ye göndereceğini belirten Özel, "66 ülkede faaliyet gösteren Kültür Bakanı'nın de mütevelli heyeti başkanı olduğu Yunus Emre Vakfı'nda yolsuzluk gündemde. 700 milyon TL'ye karşılık geliyor. Vakıf Başkanı Şeref Ateş kaçtı. Aile Bakanı'nın eşi Rahmi Göktaş ve MHP'li Semih Yalçın'ın oğlu Kutalmış Yalçın suç duyurusundan hemen sonra istifa edip kaçtılar. Yargı Semih Yalçın'ın oğlunun, bakanın eşinin peşinde değil. İş yapılırken bunların imzası var, yolsuzluk çıkınca istifa etmişler, soruşturmada sorumlu görülmüyorlar. Soruşturmada 6 milyon naylon fatura görülüyor. Sayın Bahçeli, mangalda kül bırakmayan Bahçeli, Sinan Ateş'in eşi ve annesinin söylediği o iki kişi, Sinan Ateş'in benim kalemimi kırdı o ikisi dediği o ikisinden birinin eşini gözümüzün önünde Sayıştay'a seçtiniz, diğerinin oğlunu Yunus Emre Vakfı'na koydunuz. Bu dosyaları bugün Bahçeli'ye yolluyorum. Bu şu demek; 'sen MHP'li ise yolsuzluğa bulaş devletimiz dokunmaz'. Bu mu Türk'ün ahlakı" dedi.
MEB'in Ülkü Ocakları ile imzaladığı protokole de değinen Özel, şöyle konuştu:
"Süleyman Soylu kendi kurtaramadı ama sıkıştıkça MHP'ye yanlardı, daha bu iyi günler, yargının önünde hesap verecek. Bu Milli Eğitim Bakanı da milletvekillerimizin her gün ifşa ettiği rezilliği örtmek için MHP'ye yanlayım demiş. Okullara tarikatları sokuyorlar, yetmezmiş gibi Ülkü Ocakları ile sözleşme yapıyorlar. Ülkü Ocaklar'ına iyi niyetle gidenlere sözüm yok ama son zamanlarda bir siyasi partinin genel başkanına tehditler savunanlar gençlere ne öğretecek? Başkanımızla bir gün yollarınız ayrı düşer, yol ortasında torbacılara vurdurulur mu diyecekler, bunu mu öğretecekler?"
Özel, son olarak Beşiktaş Belediyesi'ne düzenlenen operasyon hakkında konuştu ve şunları söyledi:
"Yenilmeyeceğini sanan Erdoğan'ın 22 yıl sonra yüzde 38 oyla yendik. O günden bu güne hazmedemediği bu seçim başarısının üzerinden CHP'li belediyelere zorluklar çıkararak, kamu gücünü kullanarak CHP'yi başarısız yapıp bunun kendisine yarayacağını düşünüyordu. Başkanlarımız soğuk evi ısıtıp boş tencereyi dolduruyor. Belediyeleri silkeleyelim, haciz edelim, kaynaklarını keselim diyerek çelme çakmaya devam ediyor. Dün sabah Rıza Akpolat'ın evinin kapısı çalındı. Maksat Rıza Başkan şahsında partinin belediyeciliğini itibarsızlaştırmak. Bu yarışta kendini rakipsiz kılmak istiyor. Erdoğan yıllarca 1 tane ihaleden ifadeye çağırılmadı. Çünkü belediye başkanı ihaleden sorumlu değildir. Öyle olsa her sabah 300 belediye başkanı ifadeye gider. Ama Rıza Akpolat'ı aldılar. Masumiyet karinesi diye bir şey var. Beşiktaş, 31'de 31 belediye meclisini CHP'ye vermiş. 31'de sıfırı çekmişsin, kafanda muhasebe yapacağına gelmiş Rıza Akpolat'a başarılı olmanın hesabını soruyor.
Bu firma dün sabaha kadar İhsan Aktaş adından devlet katında itibarlı TBMM'nin KİT'lerin, Yargıtay'ın dünya kadar AK Partili belediyenin işini yapan İhsan Aktaş, en son Bahçelievler Belediyesi'nin ihalesini 564 milyon TL'ye yeni almış. Esenyurt Belediyesi de soruşturmanın içinde ama yeni gelen kayyım ihaleyi onaylamış hizmete başlatmış. Akın Gürlek dün sabah 5'te 6'da basına metin geçti, 'suç örgütü lideri İhsan Aktaş' diyor. Bizim bir belediye TBMM'ye sormuş bu kişinin terör iltisakı var mı diye, şimdi bunun üzerinden bize yürüyorlar.
İhsan Aktaş'ın şirketi 1 ihaleye giriyor. Bu ihalede yapmak istedikleri iş 'Ortadoğu ve balkanların en büyük benzin istasyonunu açmak.' Şirketin adı Güven-Elif Otoyol İşletmeleri, Elif LPG. Bir benzin istasyonu açılıyor ama istediğini alamıyor. Çünkü ilçe belediyesinden, İBB'den, AVM'ler, araç yıkama istasyonları, eğlence alanları için izin alamıyor. İhsan Aktaş burayı açmak için belediyeleri ikna edemeyince AK Parti'den birilerini buluyor. 12 Aralık 2024'te Resmi Gazete'de yayımlanmış. Köy Kanunu görüşülürken araya bir madde eklemişler. İhsan Aktaş istediği yerin etrafına İstanbul'da belediyelerden izin alamadığı için hangi kapıyı çaldıysa Köy Kanunu'na paraşütle bu maddeyi ilave ettirmiş. Bunu bu ülkede ancak en tepede oturan 1 kişi yapabilir. Tencere dibin kara seninki benden kara demiyoruz. Suçlu, yolsuz varsa bizden ayrı dursun. Ne Rıza Akpolat'ın ne Ahmet Özer'in siyasi kumpas dışında hiçbir suçu yok. Bükemedikleri bileği polisin balyozuyla kırmaya çalışıyorlar.
Adana Yüreyir Belediyesi'ni AK Parti'nin elinden almışız. Sen Ömer Bey'e o kavgalı olduğun kadın milletvekili çağırmış. Neden sivil araçla gidiliyor, senin korkundan öyle gidiliyormuş. 'Sen bize gel' ne demek, olacak şey mi? 'Burada rahat edersin' ne demek? AK Parti'nin Adana'daki şifresi Da Vinci'nin şifresinden karışık."
Bakan Kacır, Özel'in kırmızı kartına KAAN'ın bilgisayar kartıyla yanıt verdi: Kart görmek istiyorsan Türkiye'nin kartı bu
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır'ın "Bak kart görmek istiyorsan bugünkü Türkiye'nin kartı bu. Bu, Türkiye'nin kendi mühendislerinin geliştirdiği, kendi evlatlarının uçurduğu 5. Nesil Milli Muharip Uçağımız KAAN'ın bilgisayarının kartı. Bu kartın kilogram değeri 70 bin dolar" sözlerine yanıt veren Özel, şöyle konuştu:
"Bakan bana yeşil kart göstermiş. Bu bakanlarda bir akıl tutulması var. Varank gelip bana TOGG anahtarı sallamıştı. 'Milletin olsun bırak' dedim. Cebe koydu, 'benim değil ödünç aldım' dedi. Sayın bakan ve Ahmet Hakan atlamış... KAAN uçtuğunda ilk tebrik tweetini ben attım. KAAN gururumuz, onurumuz. KAAN'a benden de yeşil kart ama emekliyi aç bırakanlara kırmızı kart. Kırmızı kart CHP'nin değil, bu ülkenin ezilenlerinin eylemidir. Tayyip Bey işte sana kırmızı kart. Bu milletin sesini duymazsan görüp göreceğin budur. Bu milletin senden son istediği sandıktır, getir sandığı göreceksin kırmızı kartı."
2024’ün gözden kaçan 26 dizi ve filmi |
© Tüm hakları saklıdır.