Ataşehir’de özel bir hastanenin yoğun bakımında çekilen yaşlı kadına kötü muamele edildiği görüntüler, Türkiye’yi ayağa kaldırmıştı. Korkutulup yüzüne para fırlatılan ve hakaretlere uğrayan 79 yaşındaki Nermin Zeren’in komşusu Belkız Duru, Zeren'in yaşadıklarına ilişkin yeni ayrıntılar anlattı.
Türkiye günlerdir Ataşehir'de özel bir hastanenin yoğun bakımında kaydedilen yaşlı kadına eziyet görüntülerini konuşuyor. 79 yaşındaki Nermin Zeren'e hastane çalışanları tarafından kötü muamelede bunulan görüntüler sosyal medyada infial yaratırken Sağlık Bakanlığı, hastanenin faaliyetlerinin durdurulduğunu açıklamıştı. Olayla ilgili 4 kişi ise tutuklanmıştı.
Zeren’i televizyonda görüp üzüldüğünü belirten komşusu Belkız Duru, “Çok üzüldüm. Televizyonda görünce tanıyamadım. İsminin Nermin olduğunu duyunca komşum olduğunu anladım. Bu yapılanlara layık değildi. Buraya taşındığında bir market arabası çarpmış ayağı kırılmıştı. Bundan dolayı fizik tedaviye gidiyordu. O sırada onu götürüp getiren bir gençle tanışmış. Bize onun şoför ve iyi biri olduğunu söyledi. O çocuk bunu sahiplendi. Maaş almaya, alışverişe onunla gittiler. Nermin hanımı 4 yıldır tanıyorum. O bana geliyordu, ben onun evine bir kere çıktım. Evinde antika eşyaları vardı. Kadının varlıklı biri olduğunu anladım. Banka emeklisi olduğu için banka ona bir araba tahsis etmiş. Onunla gelip götürüyorlardı. Fizik tedavi başarılı olmayıp durumu ağırlaşınca yanındaki genç çocuk onu bir huzurevine yatırmış. Huzurevinin neresi olduğunu sorduğumda çocuk ismini vermedi. Sonra birileri geldi, akrabaları olduğunu söyledi. 'Halamız bakımevine yatırılmış, yanındaki çocuk kim' diye sordular. Bakımevi çocuğun adını, numarasını gizli tutuyor dediler” dedi.
“Yoğun bakımlarda kamera olması gerekiyor”
Komşusuna yapılan eziyetin korkunç olduğunu söyleyen Duru, “Yoğun bakımlarda kamera olması gerekiyor. Benim eşim 6 ay özel bir hastanede yoğun bakımda yattı. Her gidişimde güzel muamele görüyordum. Hastanın tırnaklarına kadar kesiyorlar, tıraşını yapıyorlardı. İkinci gidişimde tırnaklarını kesmemişlerdi. Belki ben gidince öyle davranıyorlardı ama kamera olsaydı farklı olurdu. Biz yoğun bakımlara 5 dakika alınıyoruz, sonrasında ne yaptıklarını bilemiyoruz ama kamera olsa müthiş olur. Sonra eşimi bakımevine aldırdığımda oradaki kameradan görebiliyordum. Bu kameraları Sağılık Bakanlığı da kontrol etmeli. Biz evden izlemeyle şikâyet etsek de fayda etmez. Sağlık Bakanlığı el koyarsa müthiş olur. Kadına yapılan eziyet korkunç, aklım ermedi” şeklinde konuştu. (İHA)
