T24 Haber Merkezi
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, "İstanbul Esenyurt’ta Ahmet Özer, 10 yıl önceki telefon görüşmesinden sorumlu tutuluyor. AK Parti’nin belediye başkanları, 10 yıl önceki telefon görüşmeleri olsa FETÖ’den içeri girerler. Şu anki AK Partili belediye başkanlarının en az bir FETÖ’cü ile bir telefon görüşmesi yapmama ihtimali yok 10 yıl önce. Hepsini görevden alabilirsiniz. Hatta yarın seçim olsa, biz iktidarı alsak, bu kanunlar böyle dursa, biz ‘Bu yetkiler ele geçti’ desek, bir tane AK Partili belediye başkanı bırakmayız, hepsinin geçmişte Fetullah Gülen cemaati ile irtibatı var. O yüzden bu işleri sakin ve makul bir yerden tartışmak lazım" diye konuştu.
CHP’li Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer’in tutuklanıp yerine kayyım atanmasıyla ilgili süreçte neler yaşandı?
Özgür Özel, Habertürk TV canlı yayınında açıklamalarda bulundu. Özel, Kürt sorununun çözümünün boyunlarının borcu olduğunu belirterek, "Türkiye’nin onlar ne kadar inkar etse de bir Kürt sorunu var. Bunun için atılacak tüm adımlar kıymetli. En kritik adım, Meclis odaklı bir süreç yürütmek. Yani hiçbir partiyi ve hiçbir aktörü dışlamamak" diye konuştu.
"Kürt kendini niye eşit vatandaş hissetmiyor, niye ayrımcılığa uğruyor?"
Özel, "Kürt sorununun temeli nedir? Ne olursa Kürt sorunu yoktur dersiniz?" sorusu üzerine şunları söyledi:
"Bir cevapla çözülecek olsa bugüne kadar çözülürdü zaten. Bu sorunun müzakere edilmesi lazım. Kürt kendini niye mutsuz hissediyor, niye eşit vatandaş hissetmiyor, niye ayrımcılığa uğruyor ve öyle hissediyor diye. Örneğin memleketim Manisa’da belediye başkanı seçebiliyorsun. Memleketiniz Salihli’de belediye başkanı seçebiliyoruz. Ama geçen dönemi düşünün. Diyarbakır’da seçemiyorsunuz. Seçtiğinizin yerine kayyım atıyorlar.
"Hepsinin geçmişte Fetullah Gülen cemaati ile irtibatı var"
İstanbul Esenyurt’ta Ahmet Özer, 10 yıl önceki telefon görüşmesinden sorumlu tutuluyor. AK Parti’nin belediye başkanları, 10 yıl önceki telefon görüşmeleri olsa FETÖ’den içeri girerler. Şu anki AK Partili belediye başkanlarının en az bir FETÖ’cü ile bir telefon görüşmesi yapmama ihtimali yok 10 yıl önce. Hepsini görevden alabilirsiniz. Hatta yarın seçim olsa, biz iktidarı alsak, bu kanunlar böyle dursa, biz ‘Bu yetkiler ele geçti’ desek, bir tane AK Partili belediye başkanı bırakmayız, hepsinin geçmişte Fetullah Gülen cemaati ile irtibatı var. O yüzden bu işleri sakin ve makul bir yerden tartışmak lazım."
"Kürtler, 'Biz eşit hissetmiyoruz' diyorlarsa sorunu çözmek hepimizin boynunun borcu"
Türkiye’de Kürtler, ‘Biz eşit hissetmiyoruz’ diyorlarsa o sorunu çözmek hepimizin boynunun borcu. Ama onu hep birlikte oturup müzakere edeceğiz. Benim toplumsal mutabakatta bir şartım var. Bütün partilerin olması, davet edilmesi lazım. Bir de ilk gün ve son gün ‘Şehit aileleri ve gazilerin gözünün içine bakarım’ dedim. Bunu, Bahçeli konuştuktan 45 dakika sonra söyledim. Kimsenin bayrağa, kimsenin ülkenin adına ya da Anayasadaki vatandaşlık tanımına itirazı yok. Ama uygulamada eşitsizlikler var, bunları düzeltmek lazım. Kanunlarda düzeltmeler yapmak lazım ve hep beraber toplumsal mutabakat yaratmak lazım. Söylenmeden önce kimsenin söylemediği bir şeyi; ‘Abdullah Öcalan gelsin, bu kürsüde konuşsun, terör bitsin.’ Öyle bitiyor olsa öyle bitirirler terörü, bitmiyor işte öyle.
"Devlet Bey apandisit ameliyatı yapacak, Vikingler gibi yapmak istiyor"
O yüzden Devlet Bey'in de Adalet ve Kalkınma Partisi’nin de MHP’nin de aklıselimle, hiç kimseyi dışlamadan, toplumsal mutabakat arayarak, doğru yapılış yöntemini takip etmesi lazım. Devlet Bey apandisit ameliyatı yapacak, Vikingler gibi yapmak istiyor; bıçağı çıkarıp saplayalım, ben elimi sokayım, apandisiti çıkarayım. Patlamazsa yaşar hasta. Ya patlarsa? Artık bütün dünya çatışmalı süreçlerden risksiz, kazasız, sonra hendek olayları olmayacak şekilde... Ama esas mesele toplumsal mutabakat olsaydı, TBMM gözetiminde olsaydı, bu noktaya gelemezdi iş. O yüzden Meclis gözetiminde, Meclis kontrolünde, doğru bir süreç yönetilmesi lazım."
"Tüm adımlarda mütabakat olsa herkes sürece inanır, Türkler de kazanır Kürtler de kazanır"
Özel, DEM Parti Şanlıurfa Milletvekili Ömer Öcalan'ın PKK lideri Abdullah Öcalan ile görüştüğünün anımsatılması ve CHP'nin bu süreçte dışlanıp dışlanmadığının sorulması üzerine, "Geçmişte dışlandık, bundan Türkiye menfaat görmedi. İki taraf da birbirini suçladı. Bu süreçte CHP'yi dışlamanın ne AK Parti'ye ne bir başkasına faydası var. İYİ Parti'yi, Saadet Partisi'ni de dışlamamalı, Meclis'te milletvekili olan hiçbir parti dışlanmamalı. Meclis dışı partilere düzenli bilgi verilmeli. Çünkü eğer CHP'yi dışlayarak diyelim ki; yeğeni gidecek-gelecek, haber getirecek ya da bir gün gelecek kendisine mikrofon uzatılacak veya çıkarılacak, konuşacak. Böyle bir çözüme Türkiye'de kaç kişi evet diyor? DEM seçmeninin bile yüzde 68'i bunu olanaksız görüyor, inanmıyor. Çünkü inanılacak gibi yürütülmüyor süreç. Oysaki Meclis'ten başlayıp adım adım ilerleyip, esas mesele demokratik açılımlar ve Kürt sorununun kökten çözümü olsa bu konuda atılacak tüm adımlarda mütabakat olsa herkes sürece inanır. Sonunda Türkler de kazanır Kürtler de kazanır" diye konuştu.
"MHP’nin 'Bu sorun kanun yoluyla çözülebilir' demesini olumladık, Akçay’ın ifadesini 'anayasa şartı' gibi gördük"
Özel, "MHP ile yaptığınız görüşmede kayyımlarla ilgili bir sonuç aldınız mı?" sorusuna da şu yanıtı verdi:
"Biliyorsunuz bu kayyım meselesinde tarihi bir şey oldu. Parlamentodaki bütün muhalefet partileri ortak imza attı. Her birine ayrı ayrı teşekkür ediyoruz. 10 partinin imzası var. MHP’den de bir açıklama geldi ‘Bu sorunun çözümü kanunda değişiklikle olur’ diye. Bardağın boş tarafına bakarsanız MHP’nin açıklamasında, diyorlar ki; ‘Hakkında soruşturma olanlar, aday olamaz’ ki böyle olmasın diye. O masumiyet karinesine çok aykırı bir şey. Ama dolu tarafı, ‘Sorunu kanun yoluyla çözebiliriz’ diyorlardı. Biz dolu tarafından baktık ve randevu istedik.
Arkadaşlar görüşmüşler, kapalı kısımda yapılan görüşmelerde olumlu bir seyir olmuş. ‘Ama tabii genel başkanımıza, ilgili kurullarımıza götüreceğiz. Genel başkanımız bunu ittifak ortaklarımızla görüşür’ gibi konuşmalar olmuş, gayet normal. MHP’nin ‘Bu sorun kanun yoluyla çözülebilir’ demesini olumladık. 10 partinin altına imza attığı dört dörtlük bir teklifimiz var. Bardağın dolu tarafına baktık. MHP de yetkili kurullarına götürecek. Ama Sayın Akçay’ın şu ifadesi dikkatimi çekti; ‘Genel Başkanımızın da ifade ettiği gibi geçmişte, bir anayasa sürecinde bu işler de çözülür’ diye bir anayasa şartı koymuş gibi. Bu yaklaşım çözüm getirmez. Bir anayasa şartı gibi gördük ama tabii kendi değerlendirmeleri."
CHP'li Esenyurt Belediyesi'ne ve DEM Partili belediyelere kayyım atanana süreçte neler yaşandı?
Özgür Özel: Erdoğan'ın namazının kazasını yapmak MİT Başkanı'na düşmez, bu namaz o namaz değil