07 Mayıs 2024 13:44
T24 Haber Merkezi
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile gerçekleştirdiği kritik görüşmenin ardından partisinin grup toplantısında konuştu. Bahçeli ile yaptıkları toplantıda hangi konuları gündeme getirdiğini açıklayan Özel, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’la yaptığı toplantının notlarıyla birlikte iki görüşmenin kaydının parti arşivine kaydedildiğini söyledi.
Erdoğan’la yapılan toplantının ardından taraflardan “siyasette yumuşama” açıklamaları gelse de Bahçeli ile görüşme öncesinde iki parti arasında Osman Kavala ve Sinan Ateş cinayeti davaları üzerinden gerginlik yaşandı. Bahçeli, Özel görüşmesi öncesinde Kavala ve Ateş konularıyla ilgili sert çıkışlar yaptı. Özel de Bahçeli görüşmesinin ardından gerçekleştirdiği grup toplantısında söz konusu davalardaki duruşlarını bir kez daha yineledi.
Özel’in konuşmasında dikkati çeken bir diğer konu da “adaylık” tartışmaları hakkında yaptığı açıklamalar oldu. Erdoğan’ın kendisiyle görüşmesinin gelecek cumhurbaşkanlığı seçimlerinde karşısında görmek istediği için olduğu tartışmalarının önünü kesen Özel, “Aday tartışmaları başlatmanın CHP’nin ivmesini düşürmek ona çelme takmaktan başka bir gayesi yoktur” dedi.
Özel’in "Geçmişte yaptığımız hataları tekrar etmeyeceğimizi söylemiştim, bu genel başkan için de öyledir yardımcıları için de öyledir üyeleri için de öyledir. Hazır birinci partiyken işler yolunda gidiyorken bir seçim yeni geride kalmışken gelecek seçime daha zaman varken aday tartışması dostumuz tarafından iyi niyetle yapılsa da bazı kötü niyetliler tarafından kışkırtılmaya çalışsa da hiçbirimize faydası olmayan bir tartışmadır” sözleri de akıllara CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır’ın söz konusu kulislerle ilgili yaptığı “Ben Erdoğan’ın yerinde olsam Özgür Özel ile yarışmak istemem” yorumunu getirdi.
Özel'in "CHP genel başkanı olarak kendi adaylığımı dayatmak CHP’nin tarihi bir fırsatı kaçırmasını sağlamak, CHP’nin birilerinin tükenmekte olan iktidarına tekrar fırsat vermek gibi bir hata yapmayacağımdan herkes emin olsun" sözleri de dikkati çekti. Önceki dönem CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun cumhurbaşkanlığı adaylığı bu çerçevede tartışma konusu olmuştu.
Öte yandan ekonomiye ilişkin de eleştirilerini dile getiren CHP lideri, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’e vergiler üzerinden yüklendi; “Ekonomide yüzde 18’den 8’e inen şu an yüzde 10 olan mobilyadaki eğitim harcamalarındaki konaklamadaki ve daha Mehmet Şimşek’in aklındaki pek çok başlıkta liste oyunuyla KDV 10’dan 20’ye çıkarılıyor. Bu seçim öncesi ‘KDV artışı planlamıyoruz’ lafının laf oyunu olduğunu, liste hileleriyle KDV artışının gündemde olduğunu ve doğrudan vatandaşın cebine Mehmet Şimşek’in el atmak üzere olduğunu ifade etmek istiyorum” sözlerini kaydetti. Özel, “Bir zamanlar IFM’yi bitirdik diyenler şimdi, görünmez IMF programı! IMF’ni yap dediklerini hepsini vatandaşa kendi kendilerine yağıyorlar. Güya IMF yok ama hayaleti var. Program Mehmet Şimşek’in gulyabani programıdır. Ey Mehmet Şimşek IMF’nin hayaleti hep emekçinin penceresinde dolanıyor, hep işçinin kapısına dayanıyor, şu gulyabaniyi biraz da zenginlere götür be kardeşim” diye konuştu.
Özel ayrıca herkesi i 26 Mayıs Pazar günü Ankara’daki büyük emekli mitingine davet etti.
Özel konuşması öncesinde geçen haftalarda partiye katılan ikizlerin ardından bu hafta da üye olmak isteyen dördüzlere kürsüde rozet taktı.
Özgür Özel, ardından CHP’ye katılan eski İYİ Parti GİK üyesi Bahadır Erdem’e rozet taktı. Erden, "CHP’nin bütün milletvekillerini her bir neferini sevgi ve saygıyla selamlıyorum bu benim için ve ailem için çok önemli ve mutlu günde sayın genel başkanımıza hakkımda söylediği sözler için teşekkür ederim, onur duydum. Bu kadar güzel sözü hak ediyor muyum bilmiyorum ama üç kız babası bir TC vatandaşı olarak bir hukuk hocası olarak hayatım boyunca siyasetten önce de sonra da hep doğruları ve gerçekleri hukuken inandığım neyse onu savundum. Bunu Atatürk’ün kurucu değerlerinin verdiği güçle yaptım. Beni aranıza kabul ettiniz, her birinizle birlikte Türkiye’de adaletin ve hukukun yeniden parlaması için laik bilimin ışığında gençlerimizin eğitim alabilmesi için, eşitlik gelmesi için, bu milletimizi mutsuz eden tek adam rejimini sonlandırmak için elimden gelen her şeyi yapacağım" ifadelerini kullandı.
Özel’in açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
“Bugün 35 yıllık bir akademisyen milletlerarası özel hukuk alanında eğitim görmüş daha sonra mezun olduğu üniversitede doktora dersleri veren 5718 sayılı hukuk hakkındaki kanunun mimarlarından. Yine BM’de 2014-2019 yılları arasında özel hukuk enstitüsünde görev yapan ilk Türk hukukçu olma unvanına sahip olan; doktorası patent hukuku konusunda olan Türk patent enstitüsünde 6 yıl yönetim üyeliği yapmış; bundan sonraki süreçte katılımıyla bize güç verecek yakın mesai arkadaşımız olan Sayın Bahır Erdem baba evine katılıyor.
"27 mayıs darbesine ilişkin idam kararlarını ortadan kaldıran Menderes’in Zorlu’nun idam kararlarını yok sayan bir yasal düzenlemeye imza atmıştık, şimdi 2024 yılında 52 yıl önce karıncayı incitmemişlere, anayasal düzeni savunanlara, 12 Mart darbesinin muhtırasının anaysa yaptığı tahribata itiraz edip anayasayı savunanlara anayasayı ortadan kaldırmak iftirasıyla idam cezası verilen o kararı ortadan kaldıracak bir yasal düzenlemeyi hep beraber yapmak üzere çağrıda bulunuyorum.
"Akın Gürlek adaletin katilidir ve TC’de sipariş kararlarla mahkeme mahkeme gezdirilip adaletin giyotini olan biri şimdi Adalet Bakan Yardımcısı’dır ve halen daha gazetecilerle uğraşmaktadır. Şunu bilsin ne Barış Terkoğlu ne Pehlivan ne bir başka gazeteci yalnız değildir. Kimsenin arka bahçesi olmayan bu özgür gazetecileri onların basın özgürlüğü hakkını eleştirmek hakkını ki beni eleştirmetedirler zaman zaman sonuna kadar savunuyoruz ve biz onların tam arkasındayız.
"Taksim 1 Mayıs’ta emekçilere kapatıldı. Oradaydık orada AYM kararına rağmen örülen utanç duvarını gördük. Türkiye Cumhuriyeti’nin en kıymetli tarihi hazinelerinden biri olan surların önüne İstanbul’a yıllar önce su taşıyan tarihi kemerlerin önüne aralara TOMA’ları dizerek önüne polisimize dizerek orayı bir utanç duvarı haline getirdiler. Bu utanç duvarı maalesef tarihe geçti. O utanç duvarı bu iktidar gidip bu ülkeye özgürlükler geldiğinde Türkiye demokrasisinin o kara günü anılırken hep hatırlanacak. O gün birileri Anayasa’ya uymadılar. Anayasaya uymadıkları için emekçileri içeriye almadılar. Girmek isteyenler karşılarında kendileri de birer emekçi olan polisimiz kanunsuz bir emirle karşı karşıya getirildi. Gösterilen anlayış kıymetliydi ama ardından 49 yurttaşımız 1 Mayıs günü orada yaşananlar üzerine tutuklandı. Suçluların mağdur mağdurların suçlu ilan edildiği bir süreçteyiz! Gençlerin serbest bırakılmalı. Milletten kanuna uymasını isteyenlerin önce Anayasa’ya uyması gerektiğini hatırlatıyorum.
"Ekonomide yüzde 18’den 8’e inen şu an yüzde 10 olan mobilyadaki eğitim harcamalarındaki konaklamadaki ve daha Mehmet Şimşek’in aklındaki pek çok başlıkta liste oyunuyla KDV 10’dan 20’ye çıkarılıyor. Bu seçim öncesi ‘KDV artışı planlamıyoruz’ lafının laf oyunu olduğunu, liste hileleriyle KDV artışının gündemde olduğunu ve doğrudan vatandaşın cebine Mehmet Şimşek’in el atmak üzere olduğunu ifade etmek istiyorum. Bu memlekette verdilerin yüzde 76’sı yani 4 lira verginin 3 lirası dolaylı vergilerden alınıyor. Yani fabrikatörle işçisi aynı vergiyi ödüyor aynı ürünü alınca. Vergilerin yüzde 75’i dolaylı vergiyle alınıyorken doğrudan vergilik yüzde 25’in de yüzde 15’lik kısmı çalışanların maaşından doğrudan kesilerek alınıyor. Geriye sadece 10 liralık verginin 1 lirasını gerçekten kazançtan verilen vergiler oluşturuyor. Bu kadar holding toplam verginin onda birini verirken bu kadar işçi bu kadar memur bu kadar yoksul yüzde 90’ını veriyor. Bu adaletsiz düzene isyan ediyoruz isyan ediyoruz isyan ediyoruz!
"CHP olarak bütün emeklileri ve onlara destek vermek isteyen herkesi 26 Mayıs Pazar günü Ankara’daki büyük emekli mitingine davet ediyorum. Söz verdik, onlar yıllarca bu memlekete hizmet ettiler, alın teri döktüler, nasırlı elleriyle hizmet ettiler şimdi onları unutamayız, herkes bir gün emekli olacak, emeklinin hakkını Cumhuriyet Halk Partisi alacak.
"Bu arada Mehmet Şimşek yüksek enflasyonla maaşları kemirterek, alım gücünü düşürterek harcamaları kısıp tüketimi düşürüp enflasyonu düşürecek bir yöntem arıyor, krize tuhaf yöntemlerle çare arıyor. Bir zamanlar IFM’yi bitirdik diyenler şimdi, görünmez IMF programı! IMF’ni yap dediklerini hepsini vatandaşa kendi kendilerine yağıyorlar. Güya IMF yok ama hayaleti var. Program Mehmet Şimşek’in gulyabani programıdır. Ey Mehmet Şimşek IMF’nin hayaleti hep emekçinin penceresinde dolanıyor, hep işçinin kapısına dayanıyor, şu gulyabaniyi biraz da zenginlere götür be kardeşim.
"Ayşe Ateş bundan sonra her anlamda görünür desteğimizden memnun olacağını söyledi. Biz de kendisine hakikate ulaşılana kadar kendisine onun yüreği soğuyana kadar evlatlarının babasının kanı yerde kalmayana kadar arkasında olduğumuzu söyledik. Bir kez daha bunu ifade ediyoruz.
"Mülakatı kaldırmayız diyor. Ecevit KPSS’yi getirerek kim başarıyorsa o atansın haksızlık kalksın kul hakkı kalksın demişti ve o kuralı getirmişti. Bu arkadaşlar müfredat getirerek ayrımcılığı partizanlığı kurumsallaştırdılar, itirazlardan sonra söz verdiler oy topladılar ama şimdi mülakatı kaldırmıyorlar, 80 bin atama beklenirken 20 bin mülakatla atama söylediler. Bütün gençlerin umutlarını kırdılar. Ailesini yasa boğdular! Biz atanamayan değil atanmayan her bir öğretmenimizin arkasındayız, mücadeleleri mücadelemizdir.
“Biz 6 ay önce siyasette yeni bir yol açtık. Ve doğruları sürdürerek geçmiş hatalarımızdan ders alıp terk ederek toplumdaki değişim dönüşüm talebini görerek tam bir birlik ve beraberlik halinde büyük bir mücadele verdik. Bu yolculuğun ilk sınavında ikinci yüzyılın ilk seçimlerinde CHP’yi birinci parti yaptık. Şimdi hedeften sapmadan aynı yolda çok daha güçlü olarak ve özgüvenli bir biçimde yürümeye devam ediyoruz. Bizi bugüne taşıyan yolun rotasından milim sapmadan Türkiye İttifakı’nı büyüterek, ne yaptığımızı bilerek, muhafazakar, milliyetçi Kürt demokratları Türkiye’nin bütün demokratlarını sosyal demokratlar olarak kucaklayarak yolumuza devam ediyoruz. Seçimden sonra asla şımarmadan kibre kapılmadan ilerliyoruz. Birinci parti olmanın meshuliyetiyle tüm siyasi partilerin genel başkanlarıyla görüştük görüşüyoruz görüşmeye devam edeceğiz.
Bugün Bahçeli’den dün talep ettiğimiz randevumuz saatler içinde karşılanarak bizleri kabul ettiler. Kendisiyle gayet olumlu verimli geçen bir görüşme gerçekleştirdik. Ortak bir açıklama yoksa görüşme taraflardan kendi ifadelerini paylaşabileceklerini ancak verilen cevapları paylaşmayacakları bir anlayışla sürmelidir. Erdoğan görüşmesinde efendim gizli kapaklı ne konuştunuz. Görüşmede TC’nin dış işleri bakanlığının en üst görevlerinde bulunmuş bir büyükelçinin devlet geleneklerine uygun tutulmuş notları parti arşivine girmiştir. Önümüzdeki dönem benden sonra görev yapacak genel başkanlarımıza aktarılmak üzere ilgili biriminde muhafaza edilmiştir. Kayıt dışı siyasete itiraz eden anlayışımızla bütün bilgiler merkez yönetim kurulumuzla PM ile paylaşılmıştır. Ancak biz neler söylediğimizi söyledikten sonra ne cevap aldınız o konuda onu söylemek bizim işimiz değildir. Ancak onu beklemek onu izlemek o konuda iyimser ihtiyatlı bir iyimserlikle beklenti içinde olmak bizim pozisyonumuzdur. Bugün Bahçeli ile yaptığımız görüşmeden sonra, nezaketle bana açıklama yapabilirsiniz dediği halde ben kendisini orada grubunun kapısı önünde ayakta bekleterek bir açıklama yapmayı doğru bulmadım. Ve görüşmede görüşülen her hususu bu kürsüden paylaşacak değilim ancak bahçeli ile seçim sonuçlarını samimiyetle değerlendirdiğimiz, kendisinin değerlendirmelerini memnuniyetle dinlediğimiz tebriklerini kabul ettiğimiz ve son bundan sonraki sürece dahil olarak da son nerede yapıcı bir şekilde bu değerlendirmeleri gerçekleştirdiğimizi paylaşabiliriz.
"Dış politikada Filistin-Kıbrıs konusu başta olmak üzere Türkiye’nin tüm dış politikasını hangi gözle gördüğümüzü kendisiyle paylaşma, CHP’nin burada bir ana muhalefet partisi olduğunu milletimiz yapılacak ilk seçimlerde başka bir görev verene kadar ana muhalefet partisi olduğumuzu ancak yurt dışında Türkiye'nin partisi olduğumuzun altını bir kez daha çizdim. Ayrıca kendisinin de daha önce seçimlerden önce paylaştığı gibi 10 bin liralık emekli maaşıyla geçinmenin imkansızlığı noktasında görüşlerimizi ifade ettik.
"Geçmişte yaptığımız hataları tekrar etmeyeceğimizi söylemiştim, bu genel başkan için de öyledir yardımcıları için de öyledir üyeleri için de öyledir. Hazır birinci partiyken işler yolunda gidiyorken bir seçim yeni geride kalmışken gelecek seçime daha zaman varken aday tartışması dostumuz tarafından iyi niyetle yapılsa da bazı kötü niyetliler tarafından kışkırtılmaya çalışsa da hiçbirimize faydası olmayan bir tartışmadır. Buradan gelecek seçim için şimdiden aday tartışmaları başlatmanın CHP’nin ivmesini düşürmek ona çelme takmaktan başka bir gayesi yoktur.
CHP genel başkanı olarak kendi adaylığımı dayatmak CHP’nin tarihi bir fırsatı kaçırmasını sağlamak, CHP’nin birilerinin tükenmekte olan iktidarına tekrar fırsat vermek gibi bir hata yapmayacağımdan herkes emin olsun.
Bundan sonraki süreçte hepimizin ortak doğrusu bu parti için omuz omuza yan yana bu partinin hiçbir değerinden korkmadan popülerleşeni kıskanmadan, güçleneni destekleyerek yanlışımızı uyararak örterek doğrumuzu alkışlayarak bu partinin bu gruptaki, bu partinin tüm belediyelerindeki her birisi bu partinin evladı olan yıldızlarını bu partinin evlatlarını güçlendirerek bu partiyi güçlendirmek boyumuzun borcudur. CHP kendi evlatlarından korkmaz, birileri istiyor diye birbiriyle uğraşmaz, CHP’liler bilir ki hepsinin ortak görevi birlik ve beraberlik halinde Cumhuriyetin birinci yüzyılının ilk yerel seçimlerini nasıl kazandıysa ilk genel seçimlerini kazanmak gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün partisini birinci partisi yapmaktır.
Ayrıntılar geliyor…
© Tüm hakları saklıdır.