Gündem

Özgür Özel: Akın Gürlek, Erdoğan’ı ziyaret edip rutin aralıklarla bilgi veriyor; ölümü göze aldım, bunlara teslim olmayacağım!

CHP lideri Mehmet Şimşek'e sert yüklendi, Erdoğan'a meydan okudu, "Demokrat değil otokrat, Türkiye’de bir demokrasi sorunu vardır" dedi

11 Nisan 2025 09:02

Güncelleme: 11 Nisan 2025 11:12

T24 Haber Merkezi

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Halk TV'de İsmail Küçükkaya'nın sunduğu "Yeni Bir Sabah" programında gündeme dair dikkati çeken açıklamalarda bulundu. CHP lideri, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ile diğer CHP'li başkanlarının tutuklandığı sürecin, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan ile ilişkilendirilmesine iktidar kanadından gelen eleştirilere, bakan yardımcılığından sonra İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na getirtilen Akın Gürlek'le yanıt verdi. "Cümle alem biliyor ki Erdoğan’ın haberi olmadan Akın Gürlek terini silmiyor!" diyen Özel, "Uçaktan iniyor havaalanında Erdoğan’la Akın Gürlek baş başa görüşüyor. 'Akın Gürlek, Erdoğan’ı havaalanında karşılamıyor, kendisine brifingler vermiyor' desinler. Ömer Çelik’e sorun. AK Partililerden, Cumhurbaşkanlığı'ndan Akın Gürlek’in Erdoğan’ı havalananında, çalışma ofisinde, evinde ziyaret edip rutin aralıklarla bilgi verip vermediğini söylesinler" diye konuştu.

İmamoğlu protestolarına her partiden insanın katılım gösterdiğini belirterek, "Kitle sadece CHP’li değil. Bir darbeyi ancak mille halk püskürtür" diyen CHP lideri, "Tayyip Erdoğan siyasi hayatının en büyük hatasını yaptı" dedi. Erdoğan'ın 31 Mart İstanbul yerel seçimlerinden bu yana yanlış yaptığını söyleyen Özel, "Bu hatayı güç zehirlenmesinden yapıyor. Şimdi Erdoğan tek başına, herkes ondan korkuyor, herhangi bir söze tahammülü yok. Ve güç öyle bir kendisini zehirlemiş durumda ki en ufak eleştiriyi duymak istemeyen bir nobranlığın içinde. Partisinde de herkes bunu söylüyor" diye ekledi.

Özel, Ekrem İmamoğlu'nun aday olmaması halinde "en yüksek oyu kim alacaksa adayın o olacağını" söyledi. "Ama" diye ekleyen CHP lideri, "Adaylık, milletin adayı Ekrem İmamoğlu’nun yerine, bu süreçte siyasi yasağını kaldırmak, hapisten çıkarmak, onun yeniden seçilebilir hale gelmesini sağlamak üzere yapılır. O aday olan arkadaşımız kimse, Ekrem Bey geldikten sonra o arkadaşımız da başka bir göreve gelir" diye devam etti.

"Sen benim cumhurbaşkanı adayıma darbe yaparsan, ben de sana Avrupa’yı da dünyayı da Türkiye’yi de dar ederim!" diyerek Erdoğan'a seslenen CHP lideri, "Sen o sandığa göz diktiysen, ben müdafi hukuk noktasındayım. Hukuku müdafaa etmektir benim işim. Her şeyi göze almışım. Suikastı göze almışım, dokunulmazlığımın kaldırılmasını göze almışım, hapse atılmayı göze almışım. Vallahi de billahi de ölümü göze aldım ben bunlara teslim olmayacağım, bu memleketi teslim etmeyeceğim, milyonlarız biz!" sözlerini kaydetti.

Özel, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'e de İBB soruşturmasına giren MASAK raporu üzerinden yüklendi. "Yalan söylüyor" diyen Şimşek, "Mehmet Şimşek kendine bağlı MASAK’ın siyasi operasyona kullanılmasına sessiz kalmıştır. Mehmet Şimşek bu darbenin mali ayağıdır" diye çıkıştı. Özel; Şimşek’in “Rezervler, iç ve dış şoklara karşı bir tampondur, tabii ki kullanılmak üzere biriktirilir” sözlerine “O gün bugün mü! Utanmaz adam çıldırıyorum!” diyerek sitem etti; "Erdoğan bir demokrat değil otokrattır, Türkiye’de bir demokrasi sorunu vardır" dedi.


Özgür Özel'in açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

7 gün gündüz gece direndik 26 mart çarşamba günü orayı bir kayyıma değil belediye meclisimizden birine emanet ederek, çarşamba 20.30 Türkiye cumhuriyeti tarihinin en önemli yıl dönümü olacak ileride. 19 mart günü İstanbul'a darbe yaptılar. Türkiye'nin 4 gün sonra belirleyeceği cumhurbaşkanı adayına darbe yaptılar. O darbeyi o gün Saraçhane'yi tecrit ettiler. 3 kişiden fazla kişinin bir araya gelmesi yasak dediler. o akşam 155 bin kişi geldi. 155 bin kişi korkmuyoruz seçtiğimiz başkanı kimseye vermiyor buraya kayyım atatmıyoruz dediği gündür. pazar günü 1 milyon 200 bin kişi oldu. Tartışmasız 1 milyon 200 bin kişinin geldiği ve bir darbeyi püskürttüğü yerdir Saraçhane. 

"Bir ekip kurun CHP'de yatın" talimatı verdim, Saraçhane'ye gidip, "Öleceğiz ama burayı bırakmayacağız" dedim

Doğru bir değerlendirme. o gün sabah Ekrem başkana operasyon yapıldığında MYK üyelerime haber verdim, 7.15'te genel merkeze gelebildim. odamızda bir 8-10 kişi toplandık. Durum şöyleydi; bir gece önce Ekrem başkanın diplomasını alakasız bir kurum iptal etmiş... Birçok duyum alırsınız ya bize gelen bilgi şuydu; CHP’ye İBB’ye İstanbul Barosu’na kayyum. Yani İBB’yi alacaklar buna direnecek yapı CHP’yi çökertecekler, bunu savunacak avukatlara da kayyum atayacaklar. Dedim ki arkadaşlar güçlü bir ekip yapın, burada yatın dedim. Özgür karabet Gökhan Zeybek, Veli Ağababa, Ulaş Karasu burada 7 gün yattı. gençlik kollarımızdan 150 kişi burada yattı. Bu bina Türkiye’yi teslim etmeyen binadır.

"Darbe göz göre göre geliyordu"

Darbe göz göre göre geliyordu. Ne zaman 9 ekim günü bir bakan yardımcısı siyasi bir kişilik İstanbul cumhuriyet başsavcısı olarak atandı ben bir darbe mekaniği işlemeye başladı diye çıktım meclisteki grup konuşmamda söyledim. Belli ki bize bir şey yapacaklar. O sabah bu darbe girişimini duyunca dedim ki, bizim kontrolümüzde iki mekan var biri CHP, en az 100 kişi olun, dediler ki bazı günler 300 kişi yattı dediler. Siz ne yapacaksınız dediler, yolda düşüneceğim dedim. İstanbul İl Başkanı’nı aradım, dedim ki Ekrem Başkana açılan iki soruşturma var, biri mali suçlar biri terör. Terör demek kayyım atamak demek niyet belli. Kayyım atanacaksa Saraçhane’yi savunmak lazım. Özgür Çelik’e dedim ki derhal gitsinler oradan çıkmasınlar. Makam odasına bir güvenlik alın. Köprüden geçip Dilek Hanım ve çocukları gördüm. İşin insani tarafı da önemli. Saraçhane’ye gittim, öleceğiz ama burayı bırakmayacağız dedim. Ben burada yatıp kalkacağım dedim. Bir duyuru yapalım dedim. Vatan Emniyet’in önünde de hatırı sayılı bir kalabalık varsı, İstanbul Üniversitesi’nde de hareketlilik vardı, bariyeri yıktılar. Biz oradaki 10 bin kişiyi bu binayı savunmaya değer gördük. Balkona çıktım yav nereden çıkıyor bu insanlar, ara sokaklardan insanlar çıkıyor. Kilometrelerce yürümüş insanlar. Polis 155 bin kişi var dedi.

"Bu millet seçme hakkına el uzatanın elini kırıyor"

Bu millet seçme hakkına el uzatanın elini kırıyor. Ben o gün şunu gördüm, İstanbullular önce Beylikdüzü’nde seçmişler, 2019’da kıyasıya bir yarıştı, bir yanda başbakan var, Ekrem İmamoğlu ilçe belediye başkanı ile ülkenin son başbakanı yarışıyor. İmamoğlu 13 bin 600 farkla seçimi kazanıyor. Dönüp diyorlar ki 13 bin farkla İstanbul’u vermeyiz. 40 gün sonra fark 8600 bin fark oluyor. Bu sefer seçiminden 10 ay sonra 5 yıl yönetmiş 300 tane müfettiş İBB’den çıkıp bir kusur bulamamış, ben buldum deyip İstanbul’a kayyım atamaya çalışıyorsun. İstanbullu seçtiğine sahip çıkar dedim. 4 gün sonra CHP üyeleri gidip Türkiye’de ilk kez cumhurbaşkanı adayını üyeler seçecek. O sandığa da mani olmaya çalışıyor. Bu partide bu ülkede bu sandığa sahip çıkılır. Biz bu işi doğru anlatırsak püskürtürüz dedim. O kalabalık seçme iradesine sahip çıktı.

Cunta açıklaması

Cuntaya gelince cunta nedir asker ya da sivil seçilmişlerin yerine zorla geçmeye yönetimi devralmaya denir. Sayın Erdoğan son girdiği genel seçimde seçilerek cumhurbaşkanı unvanını almıştır. Geldiğinde cumhurbaşkanı forsu bayrağını da seçti, ben ona seçenlerin iradesinden dolayı 26 milyon kişiye saygımdan dolayı sayın cumhurbaşkanı dedim, kapıda karşılayıp kapıda uğurladım.

"Cümle alem biliyor ki Erdoğan’ın haberi olmadan Akın Gürlek terini silmiyor!"

(İktidardan gelen ‘Bu sürecin Cumhurbaşkanımızla ne ilgisi ver’ tepkisine) Akın Gürlek, en tartışmalı 10 kadar davada İstanbul’da mahkeme mahkeme gezdirilmiş, nerede lazımsa oraya götürülmüş, muhalefeti doğramış bir isimdi. Başarılı bir hakim yıllarca aynı yerde kalır, dünyanın en çok gezdirilen hakimi olmuş. Seyyar giyotin dedim davalık olduk, o süreç bitmiş. Akın Gürlek gelmiş bakan yardımcısı yapılmış, herhangi bir savcı-hakim bir siyasi partiden aday oldu, artık göreve dönemez. Sen almışsın bakan yardımcısı yapmışsın, kendi ifadenle bakan yardımcılığı siyasi bir pozisyondur diyorsun. Ve Akın Gürlek’i çalıştırıyorsun. 9 Ekim günü o kişiyi alıp İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı yapıyorsun. Hem idari görevleri var hem yargısal. Bal gibi siyasi, Erdoğan’ın sağ kolu kişiye Erdoğan dedi ki sana İstanbul’da ihtiyacım var. Cümle alem biliyor ki Erdoğan’ın haberi olmadan Akın Gürlek terini silmiyor! Uçaktan iniyor havaalanında Erdoğan’la akın gürlek baş başa görüşüyor. Akın Gürlek Erdoğan’ı havaalanında karşılamıyor, kendisine brifingler vermiyor desinler. Ömer Çelik’e sorun. Ak Partililerden cumhurbaşkanlığından Akın Gürlek’in Erdoğan’ı havalananında, çalışma ofisinde, evinde ziyaret edip rutin aralıklarla bilgi verip vermediğini söylesinler.

"Tayyip Erdoğan siyasi hayatının en büyük hatasını yaptı"

Ahlaki üstünlük bizde bize ahlaki olmayan şekilde saldırıldı. Psikolojik üstünlük bizde. Herkes kabul ediyor, AK partililer de yarışıyor. Karşımızdaki kötülüğe karşı kurt iyi partili zafer partili ile zafer işareti yapan dem partili, altı ok yapan 80 yaşında teyze, 16 yaşında halk diskli çocuk yan yana duruyorlar. Kitle sadece CHP’li değil. Bir darbeyi ancak mille halk püskürtür. Tayyip Erdoğan siyasi hayatının en büyük hatasını yaptı. Doğru yaptığı işler olmuştur. Ben genelde Tayyip Erdoğan’ın hep karşısında oldum. Siyaseten doğruları oldu ki bizi yendiler ama Tayyip Erdoğan 31 marttan beri yanlış yapıyor. Ve en büyük hatası şu oldu; devletle milleti yarıştırmayacaksın. Şu anda devlet aklı diyorlardı ya devlet aklı tutulmuştur! Bu hatayı güç zehirlenmesinden yapıyor.

"Şimdi Erdoğan tek başına, herkes ondan korkuyor, herhangi bir söze tahammülü yok"

Şimdi Erdoğan tek başına, herkes ondan korkuyor, herhangi bir söze tahammülü yok. Ve güç öyle bir kendisini zehirlemiş durumda ki en ufak eleştiriyi duymak istemeyen bir nobranlığın içinde. Partisinde de herkes bunu söylüyor. Eskiden başbakan yardımcılıkları yapmış, bakanlıkları yapmış halen AK Parti üyesi olan aklı selim ak saçlı insanlar diyor ki yanlış yapılıyor. Bu fayda getirmez. Bu kişiler CHP’li falan değil. Ak Parti içinde öyle gruplar var ki pozisyonlarını kaybetmemek için her şeyi toz pembe gösteriyorlar

Erdoğan şu niyette olduğu için, demokrasi bir trendir, işimize geldi bindik, işimize gelmeyen yerde ineriz dediği için Erdoğan’ın alt yapısında İsmet Paşa gibi, Ecevit, Baykal, Kılıçdaroğlu gibi bir demokrasi  alt yapısı yok Erdoğan’ın biz parlamentodan yanayız, biz eleştiri kültüründen geliyoruz.

"Ekrem Bey içerideyse, en yüksek oyu kim alacaksa o adayımız olur"

Adayın isminin kim olduğunun önemi yok. En yüksek oyu kim alacaksa, Ekrem Bey içeride ise o aday olur ama o adaylık, o adaylık milletin adayı Ekrem İmamoğlu'nun yerine, bu süreçte ona siyasi yasağını kaldırmak, hapisten çıkarmak, onun yeniden seçilebilir hale gelmesini sağlamak üzere yapılmış bir adaylık. Ha o aday olan arkadaşımız kimse Ekrem Bey geldikten sonra o arkadaşımız da başka bir göreve gelir. Ekrem Bey de yürütme görevi, başbakanlıksa başbakanlığa gelir. Cumhurbaşkanı ise cumhurbaşkanlığına.

"Siyasi tutsakların tamamı, en kıdemlileri de Osman Kavala ile Selahattin Demirtaş, hızla tahliye edilmelidirler"

Siyasi tutsakların tamamı, en kıdemlileri de Osman Kavala ile Selahattin Demirtaş, hızla tahliye edilmelidirler. Ümit Özdağ’ın da, Selahattin Demirtaş’ın da Ekrem İmamoğlu’nun da, DEM’li CHP’li bütün belediye başkanlarının da, bu tahliyelerin yapılması Türkiye'de de iklimi inanılmaz yumuşatır, çok doğru bir adım olur. Bu tahliyeleri yapsınlar yarın sabah yeni bir Türkiye’ye uyanırız. Bu yaptıklarıyla Türkiye 41 milyar dolar kaybetti.

Mehmet Şimşek sahtekar çıktı; utanmaz adam çıldırıyorum!

"Mehmet Şimşek sahtekar çıktı. Topladığı rezervler vardı, neye karşı? Enflasyon düştü diye, ekonomi korunaklı olsun diye. Bu ülkede bir demokraside yapılabilecek en yanlış iş yapıldı. Bütün dünyanın gözü önünde ülkenin en bilindik siyasi aktörlerinden birine siyasi operasyon çektiler. Bir sonraki cumhurbaşkanını hapse attılar. Ve bunun borsayı batıracağı dövizi fırlatacağı rezervlerin yakılacağı belli buna rağmen sustu, yapmayın demedi, pozisyon açmadı ve dedi ki rezervler bir gün satılmak için biriktiriliyor. O gün bugün mü! Utanmaz adam çıldırıyorum! Rezervler Ekrem İmamoğlu tutuklandığı gün borsa düşmesin diye mi tutulur! Mehmet Şimşek bunu önlemeliydi. Demeliydi ki biz ekonomi yapacaksak demokrasi içinde kalacağız. Seçilmiş adamı hapse atarsan yabancı sermaye kaçar. Bu rezervler ne pahasına oldu biliyor musunuz? Bu iktidar gelmeden önce 8 çeyrek altın alan emekli maaşı 2,5 altına düştü. Emekliye para verilmesi para biriktirildi. Niye? Çünkü enflasyon çıakrsa faiz çıkıyor, onu bastırmak için başka bir şey yapmak lazım, onu vermezsen döviz fırlıyor, fırlamasın diye rezerv yakıyorsun! Akıllı olmak lazımdı. Demeliydi ki, böyle bir iş yapamayız, dünyaya anlatamayız demeliydi. Biliyor muydu? Bal gibi biliyordu. Niye? MASAK raporu var.

"Mehmet Şimşek bu darbenin mali ayağıdır, Erdoğan bir demokrat değil otokrattır, Türkiye’de bir demokrasi sorunu vardır"

""(İsmail Küçükkaya: Haberim yoktu diyor ama) Yalan söylüyor! O yüzden sekreter bakan değil. Aralık, ocak, şubat ayı boyunca televizyonlarda çıkan bütün yorumcular neyden konuştu, MASAK raporu. MASAK raporu 3 Mart'ta talep edilmiş, görevlendirme 10 Mart, 17 Mart'ta imzalanmış, operasyon 19 Mart, 3 ay boyunca MASAK'ta büyük bir yolsuzluk raporundan bahsediliyor. Sen çıkıp getirin raporu okuyayım deme! 3'ünde istiyorlar görevlendirme yok. Kendi talimatıyla bir uzman yardımcısı görevlendiriliyor. Yalan yanlış bir rapor imzalanıyor. Utanç vesikası, bir torba peçeteden ibaret. Ve Mehmet Şimşek kendine bağlı MASAK’ın siyasi operasyona kullanılmasına sessiz kalmıştır. Siz İsmail bey olarak bakan olacaksınız, size bağlı kuruluşun raporundan 3 ay boyunca herkes konuşacak, susacaksınız. Olmayan raporu martın 10'unda isteyecekler, görevlendirmeyle 17'sinde raporu vereceksiniz. O yalancı raporla adam tutuklanacak. Ve rezervler yanacak siz de 'ben bu rezervleri bugünler için biriktirdim' diyeceksiniz! Eğer Mehmet şimşek o rezervleri bugünler için biriktirdiyse yazıklar olsun ona!

Mehmet Şimşek bu darbenin mali ayağıdır, Erdoğan bir demokrat değil otokrattır, Türkiye’de bir demokrasi sorunu vardır.

"Ölümü göze aldım ben bunlara teslim olmayacağım"

"Sen benim cumhurbaşkanı adayıma darbe yaparsan, ben de sana Avrupa’yı da dünyayı da Türkiye’yi de dar ederim! Sen o sandığa göz diktiysen, ben müdafi hukuk noktasındayım. Hukuku müdafaa etmektir benim işim. Her şeyi göze almışım. Suikastı göze almışım, dokunulmazlığımın kaldırılmasını göze almışım, hapse atılmayı göze almışım. Vallahi de billahi de ölümü göze aldım ben bunlara teslim olmayacağım, bu memleketi teslim etmeyeceğim, milyonlarız biz!"