Toprak Mahsulleri Ofisi, 2024-2025 dönemi kabuklu fındık alım fiyatlarını açıkladı. Buna göre, Giresun kalite için ortalama fiyat kilogram başına 135 lira, levant kalite için de 133 lira oldu. Ordu'da fındık bahçesini ziyaret eden CHP Genel Başkanı Özgür Özel, TMO tarafından belirlenen fiyatlara tepki gösterdi. Esnafın olumsuz etkileneceğini söyleyen Özel, "Bu para üreticilere yut diye verilmiyor, tut diye veriliyor. O parayı alıyor, o kentin tamamıyla paylaşıyor. Maalesef bu fiyat bir kentin beline kazmayı vurmak ve belini bükmektir. Giresun, Ordu’ya yapılan işin Trabzon, Bartın, Artvin, Sakarya’ya yapılan işin başka bir izahı yoktur" dedi. CHP lideri, fındık üreticilerine bu rakamı kabul etmeme ve tepkisini gösterme çağrısında bulundu.
Fındık üreticilerine çağrı
Üreticilerin sorunlarını dinleyen Özgür Özel, "Ben bütün fındık üreticilerini bu fiyatı kabul etmemeye, buna tepki vermeye, bu tepkilerini en üst düzeyde dile getirmeye davet ediyorum" dedi.
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel, TMO tarafından belirlenen fındık alım fiyatına tepki göstererek, “Trabzon’daki çarşıdaki esnaf da Bartın’daki çarşıdaki esnaf da Ordu, Giresun’un bütün esnafları ve halkı bundan çok olumsuz etkilenecek. Bu para üreticilere yut diye verilmiyor, tut diye veriliyor. O parayı alıyor, o kentin tamamıyla paylaşıyor. Maalesef bu fiyat bir kentin beline kazmayı vurmak ve belini bükmektir. Giresun, Ordu’ya yapılan işin Trabzon, Bartın, Artvin, Sakarya’ya yapılan işin başka bir izahı yoktur. Ben bütün fındık üreticilerini bu fiyatı kabul etmemeye, buna tepki vermeye, bu tepkilerini en üst düzeyde dile getirmeye davet ediyorum” ifadelerini kullandı.
Ordu’da Altınordu Belediyesi’ni ziyaret eden Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel, Belediye Başkanı Ulaş Tepe ile makamında bir araya geldi. Yerel seçimlerde yaşanan başarının partinin iktidara gelmesi için büyük öneme sahip olduğunu vurgulayan Özel, şunları kaydetti:
"Bugün çok büyük bir keyifle bu binadan içeriye girdik. Ulaş Tepe, gençlik kollarımızdan gelen, 28 yaşında belediye başkanı seçilen, daha sonra Ordu’nun en küçük ilçe belediyesinden en büyük ilçe belediyesinin başkanlığına iddia koyan ve bunu başaran bir kardeşimiz. Tabi geçmiş dönemde Ordu’da sadece bir küçük belediyemiz varken, bugün biraz önce hep birlikteydik, dört belediye başkanımızla birlikte olmak, onlarla fotoğraf karesinde yer almak son derece keyifli. Karadeniz’de geçen seneye göre yüzümüz daha fazla gülüyor. Çünkü Artvin’i korumanın yanında Giresun’u, Sinop, Bartın’ı yeniden kazanmış durumdayız. Büyükşehirlerimizde Samsun, Ordu ve Trabzon’da merkez ilçeleri kazanmak suretiyle gelecek dönem için artık bu büyükşehirleri kazanacağımız çok belli. Bu konuda merkez ilçe belediye başkanlarımızın gayretleri, çalışmalarıyla, diğer belediye başkanlarımızın, büyükşehirleri alabilecek durumdayız. Rize ve Sakarya’yı istisna tutmadan bütün Karadeniz’i kırmızıya boyamak, ay yıldızlı al bayrağın renklerine boyamak, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün partisini Türkiye’de birinci parti yaptığımız gibi Karadeniz’de de bütün illerin belediyelerini kazanan bir parti haline getirmek hepimizin görevi."
Özel, sözlerine şöyle devam etti:
"CHP iktidarının anahtarı"
"Ege’de dokuz ilin dokuzunu aldık. Ege’de dışarıda hiç il kalmadı. Ümidim bundan sonraki yerel seçimlerde Artvin’den Sakarya’ya bütün Karadeniz’i almaktır. Bu arada Kastamonu’yu saymadım, O açıdan bu atılım son derece önemlidir. Tabi şunu ifade etmem gerekir. Dört belediye başkanımızın cebinde birer anahtar var. Ulaş’ın cebindeki anahtar, Altınordu Belediyesinin kapısının ya da Altınordu’nun altın anahtarı değil. Bu anahtarlar CHP iktidarının anahtarıdır. İyi yönetildiğinde, dürüst yönetildiğinde, israf yerine hizmet üretildiğinde bu karşılığını alıyor. Çok zorluklarla, 2014’te gece yarısı elektrik kesilmeleriyle elimizden kaçan Ankara Büyükşehir’i hatırlayın, Mansur Yavaş’ın. 2019’da belediyeyi aldık. 2024 yılında yüzde 60 oy aldık. Bu, CHP’nin yapmış olduğu hizmetlerin halk tarafından nasıl takdir edildiğini gösteriyor. Geçen dönem Adalet ve Kalkınma Partisi ile MHP’den aldığımız İstanbul, Ankara, Mersin, Adana, Antalya’da hiçbirini kaybetmeden yeniden kazandık. Üstüne çok yenilerini ekledik. 412 belediyemiz nüfusun yüzde 65’i, ekonominin yüzde 80’ine hizmet eden noktadadır. Şimdi artık görevimizi Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün partisini Cumhuriyetin ikinci yüzyılının ilk genel seçimlerinde tekrar iktidar yapmaktır. Bunun için var gücümüzle çalışıyoruz. Belediye başkanlarımız en önemli güvencemiz. Kendileri ile uyumlu bir şekilde çalışan, Meclis’te görevini yapan, bölgenin birbirinden kıymetli ve çalışkan milletvekilleri var. Özellikle hem fındık sorununda, çay sorununda, fındık ve çay fiyatındaki beklentileri uzun süre dile getirdiler. Partimizin burada güçlü olması için ellerinden gelen gayreti gösteriyorlar."
Fındıkta 180 lira talebi
"Örgütümüzün, belediyelerimizin, milletvekillerimizin sacayağı ile inşallah önümüzdeki dönem çok büyük bir başarıyı elde edeceğimize ben yürekten inanıyorum. Buna halk da inanmış durumda. Malum 47 yıl sonra ilk kez birinci parti olduk. 22 yıl sonra ilk kez AKP seçim kaybetti, ikinci parti durumuna düştü. 22 yıl sonra ilk kez Tayyip Erdoğan artık ülkenin en çok oy alan ve beğenilen siyasetçisi olma hüviyetini kaybetti. Bunu sürdüreceğiz, asla kibre kapılmayacağız. Asla kimseyi itmeyeceğiz. Asla bize oy verdi, vermedi ayrımına gelmeden herkese en iyi hizmeti, en eşit hizmeti sunacağız. Tabi bugünün tansiyonu ve gündemi fındık. Biz buraya iki amaçla geldik. Bir, fındık fiyatını bir an önce açıklayın demeye geldik. İki, bu fındığı maliyetini Ziraat Odaları 165 lira olarak belirledi. Korkarız ki dedik, Rize’de çay 19 lira maliyet, 17 lira fiyat verildi. İşte buğday, maliyet 11,5 lira 9 lira 25 kuruş fiyat verildi. Sakın fındıkta da 165 liranın altına düşmeyin, bunun 180 liradır demeye geldik. Bugün bir amacımıza ulaştık görülüyor. Apar topar fındık fiyatını açıkladılar. Ama fındık fiyatının 133 lira, 135 lira olarak açıkladılar. Bu tamamen bir ihanettir. Bu fındık üreticisine, fındıkla yaşayan bu kentlere ihanettir. Sakarya’dan Artvin’e kadar, Trabzon, Ordu, Giresun, Bartın, Kastamonu, Samsun’a tamamen ihanettir. Bu fiyatlarla bu insanlar borçlarını ödeyemezler.”
"Bu insanları açlığa mahkum ederek enflasyon düşmez"
“Biraz önce tesadüf, ildeki toplantıda şunu söylemiştim. Enflasyon ile mücadele için şöyle sığ bir bakış açısı var. Para çok olursa harcanır, harcanırsa enflasyon olur. Temelde makro ekonomi açısından doğru bir tespit ama bunu yaparken sen bu parayı fındık üreticisine maliyetin altında vereyim, ilacın borcunu ödesin, kredi borcunu ödesin, mazotun borcunu ödesin, diğer borçlarını ödesin. Sepet aldı sepetin borcunu ödesin. İşçilik parasını ödesin. Kendine para kalmasın ki enflasyon düşsün. Bu insanları açlığa, sefalete, yoksulluğa mahkum ederek enflasyon düşürülmez. Bu Ordu, Giresun’daki fındık üreticisine haciz tehlikesi ile karşı karşıya bırakarak olmaz, çocuklar var düğün bekler. Çocuklar var, okula gidecek harçlık bekler. Nasıl olacak siz bu fındık üreticisine 130 lira para verip, onları maliyetin altında çalıştırırsanız? Bugün kim maliyetin altında iş yapıyor? Hangi fabrikatöre maliyetin altında, hangi müteahhide maliyetin altında iş yaptırıyorsun da 5 milyon kişiyi etkileyen, 500 bin fındık bahçesindeki emekçiye sen bu maliyetinin altında fiyat veriyorsun? Bu yapılan iş düpedüz Karadeniz’e ihanettir, açlık ve sefalete mahkum etmektir. Biz bugün mitingimizi aman ha demeye, testi kırılmadan uyaralım demeye gelmiştik, sabahın erken saatlerinde testiyi kırdılar.”
"Tepkilerini en üst düzeyde dile getirmeye davet ediyorum"
“Tabii mitingimiz uyarı ve talep mitinginden tepki ve protesto mitingine dönüşecek, ister istemez. Tabi ki bu fiyatın hızla revize edilmesini talep edeceğiz. Ama bu fiyatlarla sadece fındık üreticileri değil fındığın bir milli ürün olarak, bir ihraç ürünü olarak, üretildiği kentlere, o kentlerin ekonomisine inanılmaz katkıları olan bir ürün olarak bu kentlerin tamamı etkilenmiştir. Şimdi Trabzon’daki çarşıdaki esnaf da Bartın’daki çarşıdaki esnaf da Ordu, Giresun’un bütün esnafları ve halkı bundan çok olumsuz etkilenecek. Bu para üreticilere yut diye verilmiyor, tut diye veriliyor. O parayı alıyor, o kentin tamamıyla paylaşıyor. Maalesef bu fiyat bir kentin beline kazmayı vurmak ve belini bükmektir. Giresun, Ordu’ya yapılan işin Trabzon, Bartın, Artvin, Sakarya’ya yapılan işin başka bir izahı yoktur. Ben bütün fındık üreticilerini bu fiyatı kabul etmemeye, buna tepki vermeye, bu tepkilerini en üst düzeyde dile getirmeye davet ediyorum. Yapacağımız mitingde bunun ilk adımını atacağız.”
“Hep birlikte çalışıp başaracağız"
“Fındık üreticisi hakkını aradıkça, aramaya karar verdikçe onların yanlarında olacağız, onlarla birlikte olacağız, onların sesini duyuracağız. Ama boynunu büküp oturdukça bunların sopası fındık üreticisinin sırtından eksik olmayacak. Bunu görün. Artık dayak yeme vakti geçti. Artık bu haksızlığı yapanlara gücünü gösterme vakti gelmiştir fındıkçının. Bütün çağrım bu yöndedir. Sesinizi yükseltin, bu fiyat burada kalırsa Karadeniz’in iflası demektir. İflasa isyan edip, hakkımızı hep birlikte alacağız. Ben bir kez daha sevgili Ulaş’a, seçilen belediye başkanlarımıza başarılar diliyorum. Kendilerinden umudumuz çok. Bugüne kadar bizi mahcup etmediler, bundan sonra da mahcup etmeyeceklerine inanıyorum. İlçe başkanımız, il başkanımız, milletvekillerimizle birlikte buradayız. Belediye başkanımızı örgütümüze, örgütümüzü de belediye başkanımıza emanet ediyoruz. Hep birlikte çalışıp başaracağız."