Toplu oy kullanıldığı tespiti üzerine Şanlıurfa Eyyübiye ilçesi Karaali köyüne giden CHP’liler saldırıya uğradı. 30 kişilik grubun saldırısında darp edilen eski CHP İstanbul Milletvekili Ali Şeker, hastaneye giderek tedavi oldu. ANKA Haber Ajansı’na konuşan Şeker, şunları söyledi:
“Taziye evinde sandıkları toplamışlar, okula toplamamışlar. Karaali İlkokulu sandığı olarak geçiyor. 1 oy bize 366 oy Erdoğan’a olarak oy kullanılıyor. Gelmeyenler yerine oy kullanılıyor. Kadınların bir tanesi oy kullanmaya gelmedi. Linç girişiminden sonra yine usulsüzlük yapmışlar, Mahmut Tanal vekil geldikten sonra ben oradan ayrıldım.
Ben savcılığa şikayetlerimizi veriyoruz, tutanakla ilgili işlemleri de yapıyoruz. Bize linç girişimi oldu. 30 kişilik bir grup biz sandık görevlilerine linç girişiminde bulundu. Biz gözlemci olarak oradaydık. Burnumuzda filan darp izleri var. Sandığa sahip çıkın. Biz demokrasiyi korumak için mücadele ediyoruz.”
Şeker, saldırının ardından Twitter hesabından şu açıklamayı yaptı:
“Korkmuyoruz, yılmıyoruz, vazgeçmiyoruz. Son saatler; oy kullanın. Sandık görevlilerimiz ve müşahitlerimiz, son oy kullanılana ve yasalara uygun şekilde sayılıp tutanaklar imzalanana kadar sandıkları terk etmeyin. Ben iyiyim, merak etmeyin. Değiştireceğiz.”
"Çok noktada devlet memuru tehdit ediliyor"
Şeker, Halk TV canlı yayınında da açıklamalarda bulundu. Şeker, "Alanı terk etmemiz konusunda tehdit edildik. Kadınların yerine oy kullanmayı kendilerine hak görenlerin bu şekilde devam etmemesi için devletin sandıkları koruması gerekiyor. Biz devlete karşı sandıkları korumak zorunda kalıyoruz ve böyle saldırılara maruz kalıyoruz" ifadelerini kullandı. Şeker, "Çok noktada devlet memurları tehdit ediliyor. Toplu oy kullanma karşısında kanuni görevini yapmaya çalışanlar tehdit ediliyor" dedi.
Şeker’in açıklamaları şöyle:
“Türk demokrasisini barbarlara karşı korumaya çalışıyoruz. Yasalara uygun oy kullanmayı temin etmeye çalışıyoruz. Kaç gündür uyardığımız halde orada dört kişiyle önlem alındı. Orada tacizler devam etti. Linç girişimi bulunmaya tenezzül ettiler.
Bir kadın oy kullanmaya gelmedi. Sürecin yürütülmesini talep ettik. Sürekli bizi taciz ettiler İstanbul'dan Urfa'ya neden geliyorsunuz diye. Fiziki olarak 30 kadar kişi linç girişiminde bulundu. Biz üç kişiydik. Dört jandarma arkadaş vardı.
Köyde toplu bir linç girişimine maruz kaldık. Bizim alanı terk etmemiz konusunda tehdit edildik. Arkadaşlarımız tehdit edildi, burada tedbir alınmadı. Barbarlık yapanlar karşısında demokrasimizi savunmamız gerekiyor.
Kadınların yerine oy kullanmayı kendilerine hak görenlerin bu şekilde devam etmemesi için devletin sandıkları koruması gerekiyor. Biz devlete karşı sandıkları korumak zorunda kalıyoruz ve böyle saldırılara maruz kalıyoruz.
Çok noktada devlet memurları tehdit ediliyor. Toplu oy kullanma karşısında kanuni görevini yapmaya çalışanlar tehdit ediliyor."