Türkiye’de en düşük 25 santimetre boy sınırı ile avlanan palamut balığının, yumurtalarını bırakmadan avlanması nedeniyle neslinin tükenme tehlikesi ile karşı karşıya olduğu belirtildi.
Denizlerde, 1 Eylül’de başlayan av sezonu sürüyor. Sezona istavrit bolluğu ile başlayan Karadenizli balıkçılar deniz suyunun soğumasıyla kendini gösteren hamsi avına yöneldi. Bu yıl sınırlı miktarda avlanan palamut ise tezgahlarda tanesi 50 TL’ye satılıyor.
Geçen yıl 22 bin 500 ton dolayında avlanan palamudun bu yıl 3-4 bin ton seviyelerinde kalması bekleniyor. Türkiye’de en düşük 25 santimetre boy sınırı ile avlanan palamudun yumurtalarını bırakmadan avlanması nedeniyle neslinin tükenme tehlikesi ile karşı karşıya olduğu belirtildi. Palamut avında en düşük boy sınırının 39 santimetreye çıkarılması istendi.
"Bireysel olgunluğa erişmeden avlanıyor"
ODÜ Fatsa Deniz Bilimleri Fakültesi Balıkçılık Teknolojisi Mühendisliği Bölüm Başkanı Doç. Dr. Yılmaz Çiftçi, av miktarlarında yaşanan düşüşün palamudun bireysel olgunluğa ulaşılmadan avlanmasından kaynaklandığını söyledi.
Doç. Dr. Çiftçi, "Yapılmış olan bilimsel çalışmalarda da balığın birinci yılın sonunda, ikinci yılın başında bireysel olgunluğa ulaştığı belirtilmiş. Rus araştırmacıların çalışmalarında ise palamut balığının boyunun birinci yılın sonunda, ikinci yılın başında 39 santimetre olduğu gözlemlenmekte. Biz bunları ayrı ayrı değerlendirdiğimizde palamudun bireysel olgunluğa yani üremeye ulaşmış olduğu en düşük boyun aslında 39 santim olduğunu görebiliyoruz.
Fakat biz av yasağına baktığımızda 25 santimle sınırlandırılmış. Bu en büyük handikabımız olarak gözüküyor. Yani bunun en düşük av yasağı boyunun yükseltilmesi, 39 santimetre olması gerekir. Eğer stokların sürdürülebilir bir şekilde yönetilmesini istiyorsak buna dikkat etmemiz gerekiyor” ifadelerini kullandı.
Balıkçılardan uyarı
Perşembe ilçesinde balıkçılık yapan Cesur Kaya ise gelecek nesillerin balık bulamakta güçlük çekeceğini ve şoklanmış balık almak zorunda kalacaklarını belirterek, "Her yıl balıklar da insan gibi mevsimi geldiği zaman boğazdan çıkar, Karadeniz’e yumurta döker, yumurta dönemi geçirir. Mayıs, haziran, temmuz aylarında bu üç ay zarfında yumurtalarını döker, döktüğü zaman hava şartları iyi giderse bu dökülen yumurtalar denizde tutar. Sonrasında da balık olur. Bu sene hava şartları hep poyraz gitti. Poyraz gittiği zamanda da karşı ülkelerden bize soğuksu gelir.
Balıkların yumurta döneminde soğuksu geldiği için o yumurtalar çürüdü. Denizde tutmadı yani. Bu nedenle palamut balığı az oldu. Biz yine iyi günleri yaşıyoruz. Benim yaşım 60. En güzel günleri biz geçirdik. Gelecek nesil belki bu balıkları bulma şansları da olmayacak. Torunlarımız süper marketlerden şoklanmış balıkları alacak" diye konuştu.