Biri şatafatlı bir sarayda kalmak yerine sıradan bir konuk evini tercih etmiş, seleflerinin aksine altın takılar ya da kırmızı ayakkabılardan uzak durmayı seçmiş, idaresi altındakilere de alçak gönüllü olmayı öğütleyen, dışlanmışlara kucak açan bir lider: Katolik Kilisesi'ne mensup 1,3 milyar insanın ruhani önderi Papa Francesco.
Diğeri, kapitalizmin ve gösterişe dayalı tüketim kültürünün vücut bulmuş hali: Milyarder iş adamlığından reality-show yıldızlığına ve ardından da dünyanın en büyük siyasi güçlerinden birinin liderliğine yükselmiş ABD Başkanı Donald Trump.
Dünyanın en etkili ve birbirine muhtemelen en zıt iki lideri bugün tarihi bir görüşmede ilk kez bir araya geldi.
Göç, küresel iklim değişikliği ve ekonomik sistem başta olmak üzere birçok konuda farklı fikirleri savunan iki liderin bu ilk buluşması mesafeliydi.
Vatikan'daki Papalık Sarayı'nda gerçekleşen görüşmede Trump daha güler yüzlü olan taraftı.
Savundukları politikalar nedeniyle geçmişte kamuoyu önünde atışan Papa Francesco ile Donald Trump'ın görüşmesini izleyen gazeteciler, "Papa'nın normalde devlet liderleriyle yaptığı görüşmelere kıyasla daha soğuk olduğunu ve konuşmak istemiyor gibi göründüğü" yorumunu yaptı.
Gazetecilerin görüntü almasının ardından, Papa ile Trump'ın bir tercüman eşliğinde başbaşa yaptığı görüşme 30 dakika sürdü. Papa Francesco'nun önceki ABD Başkanı Barack Obama ile 2014'te yaptığı görüşme ise yaklaşık bir saat sürmüştü.
Başbaşa görüşmenin ardından Amerikan heyeti ve gazeteciler de salona alındı. Heyette, Donald Trump'ın eşi Melania Trump, kızı Ivanka Trump ve damadı Jared Kushner de yer aldı.
Papa Francesco Melania Trump'a eşi Donald Trump'ı işaret ederek "Ona potica (Melania Trump'ın memleketi Slovenya'nın geleneksel tatlısı) yediriyor musun?" diye espri yaptı.
Papa, Donald Trump'a, ekonomik adaletsizlik ve çevre sorunları hakkındaki genelgesi "Laudato Si"nin de aralarında bulunduğu kendi yazdığı 3 genelge ve 1 Ocak 2017'de yayımlanan Barış Mesajı'nı hediye etti.
Papa Francesco, Trump'a barış mesajını güçlendirmek için üzerinde zeytin dalı figürü olan bir madalya da verdi.
Papa madalyayı, "Barışa aracı olması için" hediye ettiğini söylerken, Trump da "Barışa ihtiyacımız var" dedi.
Trump ise Papa'ya Martin Luther King'in kitaplarını hediye etti.
Görüşmenin sonunda Trump'ın Papa'ya "İyi şanslar" ve "Söylediklerinizi unutmayacağım" dediği duyuldu.
Papa Francesco ile Donald Trump arasındaki karakter ve dünya görüşü farklılığı, daha Papa göreve ilk başladığı günlerde ortaya çıkmıştı.
Arjantinli olan Francesco, papa seçimi (konklav) için Roma'ya geldiğinde konakladığı otelin ücretini, papa seçildikten sonra bizzat cebinden ödemişti. Bunun üzerine Trump 19 Mart 2013'te Twitter üzerinden şu yorumu yapmıştı:
"Papa'yı faturasını ödemek için bir otelin checkout masasında dururken görmekten hoşlanmıyorum. Bu bir papaya yakışmıyor!"
Papa ile Trump'ın en hararetli çatışması ise göç konusunda olmuştu. ABD'de geçen Kasım ayında yapılan başkanlık seçimleri öncesinde Meksika sınırına duvar örmeyi vaat eden Trump için Papa, "Köprüler kurmak yerine yalnızca duvarlar örmeyi düşünen biri Hıristiyan değildir" demişti. Trump da Papa'nın bu sözlerine, "Bir dini liderin insanların inancını sorgulaması utanç verici" diye karşılık vermişti.
Papa Francesco bu ay başında yaptığı bir konuşmada da, ABD'nin geçen ay Afganistan'da kullandığı patlayıcıya "bombaların anası" adının verilmesini eleştirmiş ve "Bir bombanın adı beni utandırdı: Tüm bombaların anası. Bakın, anne hayat verir, bu (bomba) ise ölüm veriyor. Bu aygıta anne mi diyeceğiz? Neler oluyor?" demişti.
Ancak Vatikan'a yakın kaynaklar, farklılıklarına rağmen iki liderin de birbirlerinin önemini yadsımadığını ve kapıları tamamen kapatmak istemediğini vurguluyor. Papa da 13 Mayıs'ta yaptığı bir basın toplantısında bu değerlendirmeyi doğruladı. Trump'la görüşmesiyle ilgili olarak, "Sizin tam tersiniz gibi düşünen ve davranan bir devlet başkanıyla görüşmenizden ne bekliyorsunuz?" sorusuna Papa şöyle yanıt verdi:
"Görüşmemiz sırasında ben düşündüklerimi söyleyeceğim, o da düşündüklerini söyleyecek. Ben hiçbir zaman bir kişiyi dinlemeden hakkında yargıda bulunmak istemem. Her zaman kapalı olmayan kapılar vardır. En azından biraz da olsa açık olan kapıları aramak, ortak noktalar üzerine konuşmak ve ileriye gitmek gerekir. Barış, emek ister: her gün uğraş vermek gerekir."
Papa-Trump görüşmesinin ardından Vatikan'dan yapılan açıklamada iki liderin, "Siyasi müzakereler ve dinler arası diyalog aracılığıyla dünyada barışın teşvik edilmesi", "Ortadoğu'daki durum" ve "Hıristiyan toplulukların korunması" gibi konuları görüştüğü belirtildi.
Vatikan'ın açıklamasına göre Papa ve Trump, ayrıca ABD'de sağlık, eğitim ve göçmenlere yardım alanlarında devlet ile kilisenin işbirliğini de görüştü.
Trump ile Papa'nın en büyük görüş ayrılıklarından biri olan küresel iklim değişikliği, görüşmenin arka planına da damgasını vurdu. Papa-Trump görüşmesine saatler kala, Greenpeace eylemcileri dün gece Vatikan'daki San Pietro Bazilikası'nın kubbesine "Planet Earth First" (Önce Dünya Gezegeni) yazısı yansıttı. Bu eylem, Trump'ın "Önce Amerika" sloganına ve küresel iklim değişikliğine karşı olan şüpheci yaklaşımına bir gönderme olarak yorumlandı.
Donald Trump, ABD Başkanı olarak ilk yurtdışı gezisine, 3 büyük semavi din tarafından kutsal kabul edilen yerlerin bulunduğu Suudi Arabistan, İsrail ve Vatikan'ı dahil etti.
Trump'ın ulusal güvenlik danışmanı H.R. McMaster bu gezinin önemini, "Daha önce hiçbir ABD başkanı tek bir gezide Yahudi, Hıristiyan ve İslam inançlarının ana vatanlarını ve kutsal mekanlarını birden ziyaret etmedi" diye açıkladı.
Vatikan'ın ardından Roma'da İtalya Cumhurbaşkanı Sergio Mattarella ve Başbakan Paolo Gentiloni ile de görüşmesi beklenen Donald Trump, daha sonra Brüksel'e gidecek. Trump, 26-27 Mayıs'ta Taormina'da yapılacak G7 zirvesine katılmak için yeniden İtalya'ya dönecek.