Vatikan'da Cumartesi günü düzenlenen bir törenle, Papa Francesco tarafından seçilen 17 yeni kardinal göreve başladı. "Katolik Kilisesi'nin prensleri" olarak anılan kardinallerin arasına katılan bu isimlerin "dünyanın kenar mahalleleri" sayılan ülkelerden gelmeleri ve yeniliklere açık kanatta yer almaları dikkat çekiyor.
17 yeni kardinal arasında, 80 yaşın altında olan ve bu sebeple yeni Papa seçimine katılma hakkına sahip 13 "seçici kardinal" yer alıyor.
Bir sonraki Papa'nın seçimine katılabilecek 120 seçici kardinalden 43'ü, 2013'te göreve gelmesinden bu yana 3 kez kardinal ataması yapan Francesco tarafından seçildi.
Papa Francesco'nun yeni kardinalleri seçerken, bugüne kadar Katolik Kilisesi'nin yönetim merkezi olarak görülen Avrupa'nın dışındaki kıtalara ağırlık vermesi dikkat çekiyor.
Papa'nın son olarak göreve getirdiği 13 seçici kardinalden 3'ü Avrupalı, 3'ü Latin Amerikalı, 3'ü ABD'li, 2'si Afrikalı, biri Asyalı biri de Okyanusyalı.
Bu yeni kardinallerle, aralarında Orta Afrika, Bangladeş, Malezya ve Arnavutluk'un da yer aldığı 7 ülke ilk kez kardinal sahibi oldu.
Papa, halen Vatikan'ın Suriye temsilciliğini yapan İtalyan din adamı Mario Zenari'yi de kardinalliğe getirdi.
Papa Francesco'nun, "dünyanın kenar mahallelerinden" seçtiği kardinallerin ağırlıkla reformlara açık "yenlikçi" kanattan olmaları da dikkat çekiyor. Papa'nın kardinal seçimleri, Katolik Kilisesi'nde İtalya başta olmak üzere Avrupa ülkelerinin ve muhafazakarların ağırlığını hafifleterek Kilisesi'yi "küreselleştirme" çabasının bir devamı olarak görülüyor.
Papa da geçen ay yaptığı bir açıklamada "Ben Kardinaller Koleji'nde (tüm kardinalleri bir araya getiren yapı), Kilise'nin evrensel yapısının görülmesini istiyorum, sadece merkezin yani Avrupa'nın değil, her yerin, mümkünse 5 kıtanın..." demişti.
Papa'nın kardinal seçimleri, Katolik yayın organı Famiglia Cristiana dergisinde "Papa, dünyanın kenar mahallelerini kilisenin kalbine taşıdı" ifadeleriyle yer aldı. Muhafazakar Il Giornale gazetesinde geçen ay çıkan bir yazıda ise seçici kardinaller arasındaki Avrupalıların yaş ortalamasının yüksek olduğu, sayıları gittikçe artan "güney" ülkelerinden kardinallerinse daha genç olduğuna dikkat çekilerek "Bir zamanlar dalga geçilen Siyah Papa teorisi artık daha muhtemel görünüyor" denildi.