17-25 Aralık yolsuzluk ve rüşvet soruşturmalarına imza atan emniyet mensuplarından eski İstanbul Mali Şube Müdürü Yakub Saygılı, savcılık ifadesinde yaptığı açıklamalarda kendilerine darbe suçlaması yöneltildiğini hatırlatarak, 17 Aralık 2013 sabahı Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve oğlu Bilal Erdoğan arasında geçtiği öne sürülen ‘sıfırlama’ tapesinin uluslararası saygınlığı olan bir laboratuvarda incelenmesini talep etti. Bu incelemenin, yolsuzluk soruşturmasının darbe mi yoksa yolsuzluk soruşturması mı olduğunu ortaya koyacağını vurguladı. Saygılı, “Kimi medya kuruluşlarında para taşıma görüntüleri yayınlanmıştır. Bu soruşturmanın eksik kalan kısımlarından biri de bu para kamyonlarının yakalanamamış olmasıdır.” diye konuştu.
Saygılı, “Bu kaydın gerçek olup olmadığı, gerçek ise içeriğinde montaj bulunup bulunmadığı ve gerçekten adı geçen şahıslara ait olup olmadığı, dünyaca güvenilirliği kabul edilen bağımsız laboratuvarlardan raporunun alınmasını talep ediyorum. Çünkü bu görüşmelerin yapılan soruşturmanın gerçekten yolsuzluk soruşturması mı yoksa politik şahısların iddia ettiği gibi bir darbe dosyasının olup olmadığının kanıtıdır.” ifadelerini kullandı.
Delillere ulaşılması engellendi
Yakub Saygılı, soruşturma tam olarak bitmeden savcı tarafından istendiğini, bu sebeple bazı bölümlerin eksik kaldığını, çözülmesi gereken bazı tapelerin çözülemediğini de dile getirdi. 25 Aralık soruşturması kapsamında savcı Muammer Akkaş tarafından verilen talimatın polisler tarafından yerine getirilmediğini de hatırlatarak, şüphelilerin adreslerinde aramalarda ele geçebilecek delillere ulaşılamadığına dikkat çekti.
Kamuoyunda ‘sıfırlama tapesi’ olarak bilinen ve Tayyip Erdoğan ile oğlu arasında geçtiği iddia edilen konuşmanın CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu tarafından Meclis’te dinletildiğini de kaydeden Saygılı, “Kimi medya kuruluşlarında para taşıma görüntüleri yayınlanmıştır. Bu soruşturmanın eksik kalan kısımlarından biri de bu para kamyonlarının yakalanamamış olmasıdır.” diye konuştu.
Saygılı, eski il emniyet müdürü Hüseyin Çapkın’ın talimatıyla saat 10.30’da yapılan operasyon içeriğine ilişkin dosya ulaştırdığını açıkladı. Bu saate kadar o dönemde başbakan olan Erdoğan’a hiçbir bilgi verilmediğini söyledi. Ancak söz konusu tapede Erdoğan’ın oğlu ile saat 08.03’te yaptığı görüşmede soruşturmanın içeriğine vâkıf olduğunun görüldüğünü kaydetti. Bu durumun, şüphelilerin polis dışında kişi veya kişilerce de takip edildiği ve Erdoğan’ın eşzamanlı olarak bilgilendirildiği anlamına geldiğini ifade etti.
Saygılı, eski Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın şüpheli olarak dinlenmediğini ancak hedef şahıslarla irtibat halinde olduğunu ve şüphelileri yönlendirdiğini anlattı ve ekledi: “Binali Yıldırım dinlenmemiş olmasına rağmen diğer dinlenen örgüt üyelerinin yaptıkları görüşmelerde suç örgütünün Yıldırım tarafından yönlendirildiği görüldüğünden kendisi ile ilgili örgüt lideri tabiri kullanılmıştır.”