Gündem
BBC Türkçe

Paris Moda Haftası'nda Dior'dan 1960'ların feminizm dalgası

Ünlü giyim markası Dior, Paris Moda Haftası'ndaki defilesinde 1960'ların sonunda hareketlenen feminizm dalgasını bugünün podyumuna taşıdı. Dior'un ilk kadın kreatif direktörü Chiuri, 1960ların sonu ile bugün arasında kadın hareketi açısından benzerlikler

29 Nisan 2018 20:30

Ünlü giyim markası Dior, Paris Moda Haftası'nda 1960'ların gençlik kültüründen esinlenerek feminist akımı podyuma taşıdı.

Dior'un ilk kadın kreatif direktörü Maria Grazia Chiuri, 1960'larla günümüz arasında paralellik kurarak "Dünyayı değiştirmek aynı zamanda kıyafetleri de değiştirmektir" dedi.

Dior'un defilesinde podyuma çıkan modellerin üzerinde de feminist sloganlar yer aldı.

İngiliz manken ve aktivist Ruth Bell'in üzerindeki kazakta "Hayır, hayır, hayır ve hayır!" sloganı yer alırken, duvarlarda da "Kadın hakları insan haklarıdır" yazılıydı.

Paris Moda Haftası, İtalyan modacının da Dior'daki dördüncü koleksiyonu. Chiuri ilk koleksiyonunda "Hepimiz feminist olmalıyız" sloganlı tişörtleri podyuma sürmüştü.

Paris'te Rodin Müzesi'nde düzenlenen defilede ayrıca 1968 yılının Vogue dergisi kapağında yer alan, Londra'daki Dior mağazasının önünde 'eğlenceli' bir gösteri yapan kadın aktivistlerin görüldüğü bir duvar kâğıdı kullanıldı.

Dior'un arşivinden çıkan bu fotoğraftaki kadınlar, İngiltere Mini Etekleri Koruma Topluluğu olarak bilinen kadın aktivistlerden oluşuyor. Aktivistler o dönem, Dior'un koleksiyonlarında mini eteklere yer vermemesini eleştiriyordu.

Protestoların ardından, tasarımcı Marc Bolan, gençlere hitap eden ve koleksiyonunda mini eteklere de yer veren Miss Dior serisini yaratmıştı.

İtalyan modacı Chiuri, "Modanın kadınları dinlediğini görmek çok ilginç geldi. Şimdi de 1968'le benzerlik gösteren şeyler var. Bu, her şeyin değiştiği başka bir dönem" dedi.

Chiuri ayrıca, Vogue ABD'nin editörü Diana Vreeland'in 1960'ların sonunda yazdığı, gençlerin ön ayak olduğu kültürel, siyasi, toplumsal değişimi simgeleyen 'Youthquake' akımından da etkilendiğini ve bu dönemin kadınların tacize karşı başlattıkları 'Me Too' (Ben de / Sen de Anlat) ve 'Times Up' (Süre doldu) hareketleri ile benzerlikler taşıdığını söyledi.

AFP'ye konuşan Chiuri, "Cinsellikle, kadınlarla, erkeklerle ilgili görüşlerimizi değiştiren yeni bir jenerasyon olduğunu yazdı. Bir bakıma şimdi de buna benzer bir dönemdeyiz" dedi.

Haber, değiştirilmeden kaynağından otomatik olarak eklenmiştir