Urfa’nın Siverek ilçesinde yaşayan Pınar Bulunmaz, 22 Şubat 2024'te evli olduğu Rıdvan Bulunmaz ile aracının içinde tartıştıktan sonra ateşli silah yaralanması sonucunda şüpheli şekilde hayatını kaybetti. Siverek Cumhuriyet Başsavcılığı "eşi kasten öldürmek" suçundan soruşturma başlattı. İddiaya göre, kavga sırasında Rıdvan Bulunmaz'a ait tabancanın ateş alması sonucu kendisi ve Pınar Bulunmaz yaralandı. Yakınları tarafından Siverek Devlet Hastanesi'ne kaldırılan Pınar Bulunmaz, kurtarılamadı.
ANKA Haber Ajansı'ndan Esra Tokat'ın haberine göre, otopsi tutanağında Pınar Bulunmaz'ın ''sağ göğsünden ateşli silahla vurularak yaşamını yitirdiği'' tespit edildi. Rıdvan Bulunmaz, savcılıkta alınan ifadesinde 'Pınar Bulunmaz'ın ve kendisinin sağ elini kullandığını, silahı genelde kendisini taşıdığını, silahın 13+1 mermi aldığını ancak silahın kurulu olmadığını, şarjörün tamamen dolu olduğunu'' söyledi. Rıdvan Bulunmaz, ifadesinin ardından 23 Şubat'ta Siverek Sulh Ceza Hakimliğince tutuklandı.
Sol el svabında atış artığı tespit edildi
Diyarbakır Bölge Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğü tarafından 11 Mart'ta hazırlanan raporda Rıdvan Bulunmaz’ın sol el svabında atış artığı tespit edildi. Soruşturma aşamasında olayın yaşandığı yerde oturan bir tanığın, "Rıdvan’ın kapıyı kapatıp aracın önüne geldiği esnada ön yolcu koltuğunda oturan Pınar’ın sağ eliyle kendisine doğru silahı doğrulttuğunu gördüm" şeklinde ifade vermesi üzerine sanık Rıdvan Bulunmaz, tutuklanmasının üzerinden yaklaşık 3 ay geçtikten sonra 11 Haziran’da Siverek Sulh Ceza Hakimliği'nin kararıyla konutu terk etmeme (ev hapsi) tedbiri ile tahliye edildi.
Tanık ile 12 kez görüşme
Tanığın beyanından önce şüpheli ve şüphelinin aile bireyleriyle görüşme yapıp yapmadıklarına ilişkin alınan BTK raporunda, şüphelinin aile bireylerinden birisinin tanıklıktan çok kısa bir süre önce tanık ile 12 kez telefonla görüşme yaptığı da tespit edildi. Pınar Bulunmaz ailesinin avukatları aracılığı ile Siverek Sulh Ceza Hakimliği kararına karşı yaptıkları itirazlar reddedildi.
Öte yandan, Siverek Cumhuriyet Başsavcılığınca tahliye kararına yapılan itiraz da "delil durumunda herhangi bir değişiklik olmadığı, Siverek Sulh Ceza Hakimliği'nin tahliye kararında herhangi bir isabetsizlik görülmediği, verilen kararın usul veya yasaya uygun olduğu" gerekçesiyle, Siverek 3. Asliye Ceza Mahkemesi'nce reddedildi.
Başsavcılık, 11 Haziran’da "Dosya kapsamında ele geçirilen telefonlar ve kamera görüntüsü hakkında bilirkişiden rapor beklenildiği, beklenen bilirkişi raporunun dosyanın esasına etkili olabileceği, olay anını gösterecek delillere ulaşılabilme ihtimalinin olduğu, bilirkişi raporu hazırlanmadan verilen tahliye kararının isabetsiz olduğu, bu aşamada ve şüphelinin üzerine atılı suçu işlediğine dair kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren olguların ve tutuklama nedeninin devam ettiği anlaşıldığı için ilgili kararın kaldırılması ve tutuklamaya yönelik yakalama emri düzenlenmesini'' talep etmişti.
Siverek Sulh Ceza Hakimliği ise sanık hakkında verilen ''konutu terk etmeme adli kontrol tedbirini'' 24 Ekim’de kaldırarak haftanın belirli günlerinde imza atma adli kontrol tedbirine hükmetti.