Gündem

Pir Sultan Kültür Derneği Başkanı: Süreci destekliyoruz ama devletle helalleşmeyiz

Kemal Bülbül: Bizim inancımızda bir başka inanç üzerinde egemen olmak yoktur. Yeni anayasada ‘yurttaş’ tanımı yapılamasını ve bu tanımın hiçbir kimliğe vurgu yapılmaması gerekiyor

26 Mayıs 2013 13:24

Helin Alp /Ankara

 

Ankara’da toplanan Barış ve Demokrasi Konferansı’na katılan Pir Sultan Kültür Derneği Başkanı Kemal Bülbül, Alevilerin sürece destek verdiğini ve devletin geçmişle yüzleşmek zorunda olduğunu söyleyerek, “Bu ülkenin geçmişi, bu ülkenin geçmişi aynı zamanda Koçgiri’de, Dersim’de olduğu gibi Alevilere uygulanana soykırımlarla doludur. Devlet, bu olanlar için Alevilerden özür dilemeli. Ancak, Aleviler olarak devletle helalleşmeyi düşünmüyoruz. Aleviler, kimseyi öldürmedi. Kimsenin hakkını yemedi. Kimseyi katletmedi. Buna rağmen Aleviler ‘hakkımızı helal ediyoruz’ diyemez. Barışın kalıcı olması için kesinlikle bir yüzleşeme yaşanmak zorundadır” diye konuştu.

Pir Sultan Kültür Derneği Başkanı Kemal Bülbül, T24’e barış ve çözüm sürecini değerlendirdi. “Biz bu süreci, Türkiye’nin demokratikleşmesi olarak algılıyoruz” diyen Bülbül’ün yaptığı açıklamalar şöyle:

 

‘Kürt sorunun çözümü Türkiye’nin demokratikleşmesidir’

 

“Çözüm süreci, Kürt sorunun çözümünde barışçıl ve demokratik bir yolun izlenmesi, çatışmaların ve insan ölümlerinin durması için önemli bir yoldur. Kürt kimliğinin kabulü ve müzakerelerin başlaması bile çok değerli. Aleviler olarak süreci Türkiye’nin demokratikleşme süreci olarak algılıyoruz ve ‘laik, demokratik Türkiye ve eşit yurttaşlık süreci’ olarak isimlendiriyoruz. Kürt sorunun çözümü Türkiye’nin demokratikleşmesidir.”

 

‘Devletle, helalleşmeyi düşünmüyoruz’

 

“Türkiye’de Alevilere sadece inançsal asimilasyon yapılmamıştır. Bu ülkenin geçmişi aynı zamanda Koçgiri’de, Dersim’de olduğu gibi Alevilere uygulanana soykırımlarla doludur. Yine, Maraş, Sivas, Çorum, Madımak, Ümraniye ve Gazi katliamları yapılmıştır. Ancak, Aleviler olarak devletle helalleşmeyi düşünmüyoruz. Aleviler, kimseyi öldürmedi. Kimsenin hakkını yemedi. Kimseyi katletmedi. Buna rağmen Aleviler ‘hakkımızı helal ediyoruz’ diyemez. Barışın kalıcı olması için kesinlikle bir yüzleşeme yaşanmak zorundadır.”

 

‘Devlet, Alevilerden özür dilemelidir’

 

“Bu ülkenin geçmişi, devlet eliyle Alevilere uygulanmış soykırımlarla doludur. Yasal ve demokratik süreç işlemeli ve bu katliamı yapanlar adına devlet özür dilemedir. Bir Hakikat Komisyonu’nu kurulmalı ve suçlular ortaya çıkarılarak onlara verilecek cezalar belirlenmelidir. Devlet Alevilerden özür dilemelidir. Bu özür hem manevi hem de maddi olmak zorundadır. Aleviler, yapılanlar yüzünden evlerini, arazilerini, köylerini zorunda kalmıştır. Bunca zulüm karşısında hakkımızı helal etmeyiz.”

 

‘Bu toplantı ortak taleplerde dayanışma toplantısıdır’

 

“Bu toplantı dayanışma, ortak mücadele, taleplerde ortaklaşma, çoğulculuğu güçlendirme toplantısıdır. Sorunların kaynağı ve sebebi aynı olduğu için çözümü de ortak olmalıdır. Kürt halkının doğal haklarını kullanma talepleri var. Biz inancımız gereği 72 millete bir gözle bakarız. Bizim inancımızda bir başka inanç üzerinde egemen olmak yoktur. Yeni anayasada ‘yurttaş’ tanımı yapılamasını ve bu tanımın hiçbir kimliğe vurgu yapılmaması gerekiyor.”

 

‘Öcalan, mektubunda Aleviliği inkâr etmedi’

 

“Abdullah Öcalan’ın 21 Mart mektubunda Aleviler kavramsal olarak yok ama ‘inkâr edilen inançlar’ diyerek Aleviliği de işaret etmiştir. O mesaj, Türkiye’de sorunun çözümüne giden yolu açmak için atılan bir iyi niyet adımdır. Öcalan’ın mektubunda ‘Aleviler’ vurgusu olsa iyi olurdu, evet, ama olmadığı için de inkâr edildiği anlamına gelmiyor.”