İstanbul Yenikapı'daki Newroz kutlamalarında gözaltına alınan Agence France-Press (AFP) muhabiri Eylül Deniz Yaşar, gözaltı sürecinde sözlü ve fiziksel şiddete maruz kaldığını belirtti. Yaşar, polisin basın kartını sorduğu ve ardından üzerine yürüyüp tokat atmaya çalıştığı anları paylaştı. Yaklaşık altı saat gözaltında kaldıktan sonra serbest bırakılan Yaşar, 17 Mart'taki olayları detaylı bir şekilde anlattı.
Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği'nden (MLSA) Nedim Türfent'in aktardığına göre, hem dışarıda hem de gözaltı aracı içinde onur kırıcı, cinsiyetçi ve ırkçı hakaretlere maruz kaldığını aktaran Yaşar, sözlerinin devamında şunları kaydetti:
"Bana kalsa hepinizi diri diri yakarım"
"Yaptıklarının işkence olduğunu söylediğimizde yanıt çok netti: "Siz işkence görmemmişsiniz. Kürtlerin ne derdi varmış bu ülkede? Yahudiler de sizin gibiydi. Almanya'da ne yaptılar onlara? Sabun oldu hepsi. Sizi Yahudiler gibi sabun yapmadığımıza dua edin. Burada hepiniz rahat rahat konuşuyorsunuz. Hepinizin ellerini arkadan bağlayıp ağzınızı tıkayıp sizi yere yatırırdık tek kelime edemezdiniz" gibi cümlelerle defaatle tehdit edildik.
"Bana kalsa hepinizi diri diri yakarım, hepinizi asarım" diyen polisler olduğu gibi, "Hepiniz domuz bokusunuz. Domuz bokuna ne yapılır? Üstüne basıp bir güzel ezilir’ deyip oturduğu yerden kalkıp postallarını bir şeyi ezer gibi yeri tekmeleyerek basa basa üzerimize yürüyen polisler de oldu."