Kürtaj Avrupa'da da bitmek tükenmek bilmeyen bir tartışma konusu. Tartışma bilimsel zeminde değil felsefi ve ideolojik zeminde gerçekleşiyor. Kürtaj için yeni yasal düzenleme konusunda Türk hükümetinden gelen sinyaller Polonya'daki mevcut uygulamaya işaret ediyor. Ancak Polonya'da yılda 180 bin kaçak kürtaj yapılıyor.
ntvmsnbc'den Kayhan Karaca'nın haberine göre; kürtaj şu anda Avrupa coğrafyasında sadece Malta'da yasak. Ancak Polonya, İrlanda, İspanya gibi Katolik kimliğin baskın olduğu ülkelerde de çok dar bir yasal çerçevede uygulanabiliyor. İrlanda sadece "annenin hayatının tehlikede olması halinde" kürtaja izin veriyor. Buna karşılık vatandaşlarının yurtdışında kürtaj olmasını suç saymıyor. Polonya ve İspanya'da kürtaja tecavüz sonucu hamilelik ve cenindeki anormallikler durumunda tolerans gösteriliyor. Avrupa raporları, kürtajın sıkı kontrol altında olduğu Polonya'da yılda ortalama 180 bin kaçak kürtaj operasyonu gerçekleştirildiğini gösteriyor.
Kürtaj için ortalama sınır 12 hafta
Finlandiya, Lüksemburg ve İngiltere gibi ülkeler ise sağlığa ve tecavüze bağlı durumlar dışında "ekonomik ve sosyal nedenlere bağlı" kürtaja da izin vermekte. Diğer Avrupa ülkelerinde ise kadınlar herhangi bir gerekçe göstermeye mecbur bırakılmadan kürtaja başvurabiliyor. Avrupa genelinde kürtaj için ortalama sınır 12 hafta. Bu süre bazı ülkelerde değişik nedenlere bağlı olarak 24 haftaya kadar çıkabiliyor.
Ortak bir standart yok
Avrupa ülkeleri arasındaki değişik uygulamalar nedeniyle kürtaj konusunda ortak bir standart oluşturulamıyor. Bu konuda Avrupa Birliği'nin kurum olarak hiçbir yetkisi bulunmuyor.
Türkiye'nin de üyesi olduğu Avrupa Konseyi'ne bağlı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) ise sağlığa bağlı nedenlerle kürtaja yeşil ışık yakmakla birlikte Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nde "yaşam" kavramının ne zaman başladığının belirtilmemiş olduğu gerekçesi arkasına saklanarak bu konuda net görüş belirtmekten kaçınıyor.
Kilise lobi faaliyeti yürütüyor
Katolik Kilisesi kürtaj konusunda Avrupa Konseyi cephesinde kıta genelinde standart oluşturabilecek olası liberal düzenlemelere karşı son yıllarda Strasbourg'da yoğun lobi çalışması yürütüyor.