Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın Geri Kazanım Katılım Payına İlişkin Yönetmeliği yürürlüğe girdi. Yönetmelikle 2872 sayılı Çevre Kanunu'nda yer alan ve çevreyi kirleten atıklar için tahsil edilen geri kazanım katılım payı tutarlarına yeniden değerleme oranı kadar yani yüzde 22.58 oranında zam yapıldı. Vatandaşın ödediği 30 kuruşun 18 kuruşu Çevre Bakanlığı'na,12 kuruşu ise marketlerle Hazine'ye gidecek.
2020 yılı için sigortalı çalışan asgari ücretliye yüzde 15:03 oranında zam yapılmış; Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, "Vatandaşımızı enflasyonun altında ezdirmedik" demişti. Ekonomistler ve muhalefet vatandaşın alım gücündeki düşüşe dikkati çekerken, yeni yılın ilk gününde Yavuz Sultan Selim ve Osmangazi köprülerinin geçiş ücretlerine gelen yüzde 14 zam da tartışma konusu olmuştu.
TIKLAYIN - 2020 için asgari ücret net 2 bin 324,7 TL olarak açıklandı
Zam, poşetle sınırlı kalmadı
Depozitolu olmayan ambalajlı ürünler için üretici ve ithalatçılarından ‘geri kazanım katılım payı’ alınmaya başlanacak. Lastikten aküye, elektrikli eşyadan ilaca, alkollü, alkolsüz içecekten yoğurt ve süte kısaca A’dan Z’ye birçok ürünün ambalajı değerli hale gelecek. Ambalajların çöp olmayacağı, doğrudan geri dönüşüm sistemine dahil olacağı belirtildi.
Ambalaj için alınacak geri kazanım payını firmalar ödeyecek. Bu payı ödemekten kurtulmanın tek yolu ise depozitolu sisteme geçmek olacak. Firmalar ayrıca bu ambalajları ne kadar çok toplarlarsa, ödedikleri geri kazanım payı için Hazine ve Maliye Bakanlığı için mahsuplaşabilecek. Bakanlık, geri kazanım payı uygulamasının vatandaşların tüketim ürünlerinde artışa yol açmayacağını savunurken, Çevre Mühendisleri Odası katılım payının mutlaka geri dönüşüm sistemine aktarılması gerektiğine dikkat çekti.
Bu listede yer alan atıklardan sadece poşetler için tüketicilerden katkı payı alınıyor. Dolayısıyla poşete gelen zam doğrudan halkın cebini vurdu.
Firmalar yoğurt, meyvesuyu gibi ambalajları depozitolu yapar mı?
Çevre Mühendisleri Odası Başkanı Baran Bozoğlu, geri kazanım payının geri dönüşüm tesisi kuranlara aktarılması gerektiğini söyledi. Bozoğlu, toplanan paraya ilişkin belirsizliğin devam ettiğini belirterek, “Bu para sisteme dönerse çevre açısından Türkiye, Avrupa’ya yaklaşmada önemli bir adım atmış olur. Örneğin yoğurt üreticisi bir firma geri kazanım payı ödemekten kurtulmak için yoğurt kutusunu depozitolu yapmayı tercih edebilir. Ya da meyve suyu üreticisinin kutuları, süt şişeleri depozitolu hale gelebilir. Toplanan paraların geri dönüşüm tesisleri kurulumuna uygun koşullarda finansman desteği olarak verilmesi çok önemli” diye konuştu.