Orman Genel Müdürlüğünün (OGM) verilerine göre 1 Ocak-10 Ağustos 2024 tarihleri arasında, Türkiye genelinde 2 bin 337 orman yangını çıktı. Sadece 1-10 Ağustos tarihleri arasında 202 orman yangınıyla mücadele edildi. Prof. Dr. Doğanay Tolunay, “Temel stratejimiz yangın söndürmek değil yangın çıkmasını engellemek olmalı” dedi.
Hürriyet’ten Fulya Soybaş’a konuşan İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Orman Fakültesi, Toprak İlmi ve Ekoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Doğanay Tolunay, “Şu an ‘yeni yangın rejimi’ olarak adlandırılan bir süreçten geçiyoruz” diye konuştu.
"Yangın stratejilerimizi değiştirmek zorundayız"
“İklim değişikliğinin etkisi ile daha sıcak, daha kurak, rüzgarların daha şiddetli olduğu dönem içindeyiz. Sıcak hava dalgaları eskiye göre haftalarca etkili oluyor. Bu da yangın rejimini değiştirmiş durumda” diyen Prof. Dr. Tolunay, “Ama” dedi, şöyle devam etti:
“Biz ‘eski’ yangın rejimleri ile devam ediyoruz. Şöyle anlatayım; 10-15 yıl önce yani hava bu kadar sıcak değilken stratejimiz, ‘20 dakika içinde müdahale ederiz’ şeklindeydi. Ancak şu anda gölgede bile 40-45 derece sıcaklık var. Haliyle 20 dakikada yani siz müdahale edene kadar yangın daha geniş bölgelere yayılmış oluyor. Nitekim İzmir ve diğer yangınlara 15 dakika içinde müdahale edildiği bilgisi paylaşıldı. Ama yine de binlerce hektar kül oldu. Bu da gösteriyor ki yangın stratejilerimizi değiştirmek zorundayız. Bunun için de yangınların çıkış nedenlerini iyi analiz etmemiz gerek.”
“Yasak var ama denetim yok!”
Yangınların yaygın olarak yüzde 90 insan eliyle; ihmaller ve hatalardan kaynaklı, olduğunu söyleyen Prof. Dr. Tolunay, “10 yıl önce bin civarında yangın çıkıyordu. Şimdi ise 2 bin 300’ü geçti. Demek bir yerde eksiklerimiz var” dedi. Tolunay bu eksikleri şöyle açıkladı:
“Mesela orman içindeki tarım alanlarında anız yakmak kesinlikle yasak. 30 yıldır bu meslekteyim, hâlâ anız kaynaklı orman yangınları çıkıyor. Aynı şekilde orman alanı içinde piknik yapmak da yasak. Hele de yangın riskinin yüksek olduğu aylarda. Ancak cuma günü İzmir’de başlayan yangın da piknik kaynaklı. Anlayacağın, ‘Yasak’ var ama denetim yok! Ayrıca bu yasaklar vatandaşa da yeterince duyurulmuyor. Özellikle de sıcak hava dalgasının hayli etkin olduğu dönemlerde medya- sosyal medya eli ile olduğu kadar belediye, muhtarlıklar hatta bazen de cami hoparlörlerinden, vatandaşlar yangına karşı uyarılmalı, yasaklar, nedenleri ve kişilere düşen sorumluluklar anlatılmalıdır.
Orman içinden geçen elektrik hattı ve hobi bahçelerine dönüştürülen tarım alanları…
Hiç değinilmeyen bir başka sorun da elektrik nakil hatlarıdır. Orman içinden geçiyor. Son 5 yılda çıkan yangınların yüzde 20’si bundan kaynaklı. (Orman içindeki enerji tesisi ve iletim hatları sayısı 40 bin civarında) Bu hatlar yangına dayanıklı olmalı. Ayrıca bakımlarının düzenli yapılması, altındaki kuru otların temizlenmesi gibi önlemler alınmalı. Yine ormanlık alanların içinde çok sayıdaki tarım alanı hobi bahçesine dönüştürülmüş durumda. Bu da ormanda yoğun bir insan trafiği yaratıyor.”
“Yüzlerce helikopteriniz olsun, fark etmez!”
“Ülke genelinde 26 uçak, 105 helikopter var. Ancak isterseniz bin uçak alın, yüzlerce helikopteriniz olsun... Fark etmez!” diye sitem eden Prof. Dr. Tolunay, “Bir yangına aynı anda onlarca hava aracının müdahale etme şansı zaten yok! Çünkü her aracın bir rotası vardır. ‘Gece görüşlü helikopter yok mu?’ deniyor. Var. Hatta gece görüşlü kasklar da var. Ancak bunların kullanılabilmesi/ gece uçabilmesi için gündüz uçup, bir rota belirlenmesi lazım. Yani müdahale sizin sandığınız gibi, ‘uçaklar uçsun, suyu boşaltsın, yangın sönsün’ kadar kolay değil" sözlerini kaydetti.
TIKLAYIN - Türkiye alevlerle mücadele ediyor: Yerleşim yerleri tehdit altında!