Toprak bilimci ve orman mühendisi Prof. Dr. Doğan Kantarcı, deprem, sel felaketleriyle sarsılan İzmir ve çevresine ilişkin kritik uyarılarda bulundu. Kantarcı, Laka Deresi havzasında 450 hektarlık alanın yapılaşmaya açılması halinde bir sel faciasının yaşanabileceğinin altını çizdi.
Prof. Dr. Doğan Kantarcı, ‘Bornova Ağaçlandırması ve İzmir Çevresinde Yeşil Kuşağın Önemi’ başlıklı ekolojik değerlendirmesinde İzmir’de 12, 13, 14 Aralık’ta Urla, Çeşme ve Karaburun üçgeninde meydana gelen yüksek yağışların gelecekte Yamanlar Dağı, Laka Deresi ve Bornova’da görülebileceğine dikkat çekti. Hürriyet'te yer alan habere göre, 1995’teki Yamanlar selinin ardından Laka Deresi havzasının yeşil kuşak kapsamına alınıp, erozyon kontrolü, sel önleme ve ağaçlandırma çalışmaları yapıldığını belirten Kantarcı çalışmasında, Laka Deresi havzasında 450 hektarlık alanın yapılaşmaya açılarak betonlaştırılması halinde olası yüksek yağış sonrası sel felaketi yaşanabileceğini vurguladı.
"1 kilometrekarelik yerleşim alanında taşkın ve su baskını oluşacaktır"
Prof. Dr. Doğan Kantarcı, şunları kaydetti:
“Yüksek miktardaki bu su, beton ve asfalt kaplama ile çatı alanına düşerek yüzeysel akışa geçecektir. Burada iki ihtimal vardır. Birincisi betonlaştırılan 450 hektar alandan gelen su kütlesi aşağıda Bornova yerleşiminde sel halinde sokakları kaplayacak, zarar verecektir.
İkincisi betonlaştırılan alana düşecek yağış suyunun boşaltma sistemi ile dereye veya Bornova kanalizasyonuna verilmesi halinde kapasite aşımı olacağı için ilk 1 kilometrekarelik yerleşim alanında taşkın ve su baskını oluşacaktır.
Laka Köyü çevresinin yerleşime açılması ve orada bir şehir hastanesi yapılması girişimi, yüksek yağışlar, oluşacak su hacmi, arazi yapısı ve Bornova yerleşimi ilişkileri bakımından uygun görünmemektedir.
Laka Köyü yanındaki araziye yığılmış olan kazı materyalleri ise yüksek yağışlar ile Eğridere yolunu kapatacak, dereyi dolduracak ve Bornova yerleşim alanına bir çamur seli halinde zarar verecek konum ve durumda görünmektedir.”
"Ağaçlandırılmış olan Laka Deresi ile diğer derelerin havzaları konut rezerv alanı değildir. Bu orman alanı burada yaşayan insanların sigortasıdır.”
