Prof. Dr. Kürşad Zorlu, Kazakistan’da yaşananları, “Gerçekten böyle olmamalıydı. Ne olursa olsun Kazakistan’ın bağımsızlığı ve sorunlarını kendi içerisinde çözebilme iradesi her türlü talebin üzerindeydi ve öyle kalmalıydı. Ve dahası, Türk Dünyası için de artık tarihi bir kırılma anındayız” diye değerlendirdi.
Kazakistan’da sıvılaştırılmış petrol gazı (LPG) fiyatlarına zam yapılmasıyla patlak veren protestolar 2 Ocak’tan bu yana devam ediyor. Prof. Dr. Kürşad Zorlu, Kazakistan’da yaşananlarla ilgili sosyal medya hesabından, “Çok üzgünüm! Gerçekten böyle olmamalıydı. Ne olursa olsun Kazakistan’ın bağımsızlığı ve sorunlarını kendi içerisinde çözebilme iradesi her türlü talebin üzerindeydi ve öyle kalmalıydı. Ve dahası, Türk Dünyası için de artık tarihi bir kırılma anındayız” ifadelerini yazdı.
Öte yandan Prof. Dr. Zorlu, Türkiye gazetesi yazarı Meryem Aybike Sinan’a da şu değerlendirmede bulundu:
“Kazakistan Avrasya’nın en önemli ülkelerinden biri. Elde ettiği kazanımlarla Orta Asya’da ciddi başarılar elde etti. Bugün ülkedeki gelir paylaşımı ve adaletsizliğine yönelik sorunlar ve talepler bir tarafa bağımsızlıktan bugüne geçen 30 yılda yapılan işler gerçekten az şeyler değil. Bunda Nursultan Nazarbayev’in liderlik rolü önemli bir belirleyici oldu... Ülke 2017’den bu yana bir geçiş sürecindeydi. Mevcut Cumhurbaşkanı Tokayev bu geçiş sürecinde yoksulluk ve yolsuzluk sorununun üzerine gitti. Kurumları ve kadroları güçlendirmek, gençleştirmek için çalıştı. Sosyal destekleri artırdı. Yine de halktaki yeniden bölüşüm talebi güçlüydü ve bir anda Janozen’de başlayan başka şehirlere yayılan protestolara dönüştü... Bu süreç ülkenin kendi imkânlarıyla, güvenlik güçleriyle yönetilebilir miydi? Bu yol yeterince kullanıldı mı? Gelinen aşamada KGAÖ’nün çağrılması bağımsız Kazakistan’ın geleceği açısından ciddi kırılmalara yol açabilir endişesini taşıyanlardanım. Özellikle Türk dünyasının da genişleme evresi geçirdiği böylesi bir dönemde Kazakistan’ın istikrarını ve mevcut pozisyonunu koruyarak ikili ve çoklu ilişkilerin sürdürülebilmesi hayati bir öneme sahip...”