Gündem

Prof. Dr. Mehmet Toner: Kafam devamlı kanserli hücreleri kültüre edip uygun ilaçları bulmakta

Toner, bu yıl Vehbi Koç Ödülü'nün sahibi oldu

28 Şubat 2019 08:59

Kanda dolaşan kanserli hücrelerin tespitiyle ilgili çalışmalarıyla bilinen ve bu yıl Vehbi Koç Ödülü’nün sahibi olan Prof. Dr. Mehmet Toner, sağlık alanında çalışmalarını anlattı. Hastanın kendi kanserli hücresini bulmasına yarayacak bir çalışmaya yoğunlaştığını söyleyen Toner, “Duştayken düşündüğünüz konu sizi en meşgul eden konu, mesela ben duşta hücreleri nasıl kültüre edip uygun ilaçları bulabiliriz onu düşünüyorum” dedi.

Prof. Dr. Mehmet Toner, 100 milyon dolar değerindeki buluşu olan kan içindeki kanserli  hücreleri bulan mikroçipi ve bilim insanı olarak kendi sürecini anlattı.

İşte Toner’in Sözcü’den Özlem Gürses ile yaptığı söyleşinin bir bölümü:  

Bilim adamı kimdir ?

Hakikaten el üstünde tutuluruz, saygı görürüz… Ama 36 senedir daha bana bir kişi, benim çocuğum bilim adamı olmak istiyor demedi! Bilim adamı nedir diye Sir Ken Robinson'un çok güzel bir tarifi var, diyor ki “bilim adamı kafasının içinde yaşar, bütün vücudu o kafayı toplantıdan toplantıya götürmek için kullanır, başka da hiçbir fonksiyonu yoktur vücudunun, meraklı bir insandır…”

Bizim yaptığımız iş şu; bundan 30 sene sonraki geleceği düşünürüz ve geleceği yaratmaya çalışırız. Ben hem mühendislik okudum, hem tıp, hem biyoloji… çok disiplinli konularda çalışmayı, bilmediğim konulara girip merakla öğrenmeyi, hatta yenilikler yaratmayı seviyorum. Bazen bilmediğiniz zaman daha da cesur oluyorsunuz aslında…

100 milyon dolar değerinde bir buluşunuz var, kan içinde kanserli hücreleri bulan bir mikroçip… Biraz anlatır mısınız ?

Mikroçip dediğiniz aslında, bilgisayarlarda kullandığımız, enformasyonu hızlı bir şekilde taşıyan çipler… Biz bu çipleri alıyoruz, içinde kan sıvılarını dolaştırıyoruz. İnsan vücudunda 37 trilyon hücre var, bunun 32 trilyonu kan hücresi. Bunlar sürekli olarak deli gibi dolanıyor vücudumuzda. Peki biz kan testini nasıl yapıyoruz bu trilyonlarca hücreye ? Hiç hassas olmayan bir şekilde, hala Romalılar zamanından kalan testler bunlar. Biz 2000 yılında dedik ki neden biz bunu kanı doğru dürüst okuyamıyoruz ?

Başka ne çalışıyorsunuz şu anda?

Hücre bilimine devam ediyoruz. Şu aralar bu kanserli hücrelerin dışarıda çoğaltılması üzerinde çalışıyoruz, yani bir hastanın kendi kanserli hücresini bulup ona uygun ilacı o hastaya vermek… amacımız bu. Şu anda yüzde 10 hastanınkini çoğaltabiliyoruz ki klinik olarak yeterli değil. Bu çok büyük bir araştırma şu anda bizim için, hücre bilimi. Erken teşhis gelecekte kanserin en önemli tedavisi olacak. İkinci bir çalışmamız kanserde erken teşhisi mükemmelleştirecek yöntemler…

Kanserli hücreler bazen grup halinde, yani 2-3-4-5-10 tanesi birbirine yapışmış dolaşıyor ve bunların metastaz potansiyeli çok yüksek. Bunların biyolojisi tamamen farklı, bunu anlamaya çalışıyoruz.

Bir bilim insanı nasıl yaşar?

Benim bir duş testim vardır, duştayken düşündüğünüz konu sizi en çok meşgul eden konu. Mesela şu anda ben duşta bu hücreleri nasıl kültüre edip uygun ilaçları bulabiliriz, bunu düşünüyorum! Devamlı kafam orada…

Çalışmalarınıza nasıl kaynak yaratıyorsunuz?

Bilim adamı da her iş gibi, kendi fonunu bulması lazım. Hayalinizi anlatıp, insanları ikna edip, bu kaynakları bulmak zorundasınız. Devletten fon alıyoruz, Gates Vakfı'ndan fon alıyoruz, Savunma Bakanlığından fon alıyoruz… hatta, bu kanser işinde Hollywood'dan bile fon aldık, düşünün! Hollywood'da 7 çok önemli kadının yarattığı o vakfın ilk fonlama alan “Dream Team” dedikleri hayal ekibi bizdik, tam 15 milyon dolarlık bir kaynak bu…

Hatırlıyorum bir gece Hollywood'da bir toplantıdayım, çok da güzel genç bir hanım, çok da bilgili konuşuyoruz. Hissediyorum, meşhur, ama kim, bilmiyorum! Ben bir ara dayanamadım, dedim “bir selfie”, onu da çok beceremiyorum ama, neyse çektik fotoğrafı. Hemen oğlum Ali'yle Emre'ye yolladım : “Bu kim??”

Ali aradı, “ya baba sen inanılmazsın!” Katy Perry'miş!!! Katy Perry ile yarım saattir konuşuyormuşum, haberim yok!