Politika

Prof. Halaçoğlu: İyi Parti'nin umut olma ihtimali kalmadı; beraber olduklarımız milletvekilliğini tercih etti

“Kendi çıkarını düşünmeden ülkenin çıkarları anlayışıyla hareket edeceğini düşünmüştük, ama yanılmışız”

06 Ağustos 2018 21:12

İyi Parti'de, 12 Ağustos'ta yapılacak olağanüstü kongre öncesi partinin kurucu üyeler Nevzat Bor, Yusuf Halaçoğlu ve Özcan Yeniçeri istifa etti. MHP’den istifa ederek İyi Parti’ye geçen ancak 24 Haziran seçimlerinde milletvekili adayı gösterilmeyen eski Kayseri Milletvekili Yusuf Halaçoğlu konuya ilişkin açıklamasında “Biz Türkiye'de şundan artık bıktık. Bir partinin genel başkanı olan kişinin bulunmaz Hint kumaşı olması anlayışından bıktık” dedi. “Diğer partilerde olduğu gibi burada da lider sultasının devam ettiğini gördüklerini” ifade eden Halaçoğlu, “İyi Parti’nin bundan sonra umut olma ihtimali kalmadığını” belirtti.

“Türkiye’nin içinde bulunduğu durum, son Anayasa değişikliği ile tek adam rejimine dönüşecek ve felaketler gerekçesiyle bu yola çıktıklarını  ve partinin isminin de ‘iyi’ konulduğunu” vurgulayan Prof. Halaçoğlu, “Liyakatli insanlarla, tamamen Kuvay-ı  Milliye ruhuyla, saf,  kendi çıkarını düşünmeden ülkenin çıkarlarını  ön plana çıkaran bir anlayışla hareket edeceğini düşünmüştük, ama yanılmışız” diye konuştu. 

Halaçoğlu, istifalarının ardından T24’e şu değerlendirmede bulundu:

“Lider sultasının burada da devam ettiğini gördük”

Siyasi partiler gerçekten bugün Türkiye’de problemli. Şu an hakikaten büyük umutlarla kurduğumuz, halkın da büyük teveccüh gösterdiği İYİ Parti bir şekilde bu umudu yitirdi.  Öylesine akıl almaz büyük hatalar işledi ki, hata işlememesi gerekenler en büyük hatayı işlediler.  Çünkü bu son seçim hatalar sebebiyle biz Cumhurbaşkanlığı seçimini kaybettik. Bu seçimi kaybettikten sonra parti hiç olmazsa kendine çeki düzen verip mahalli seçimlere hazırlanacakken diğer partilerde gördüğümüz  lider sultasının burada da devam ettiğini gördük. Bunu liderin kendisi yapmasa da; yapıyor burada, çevresindeki avane diyeceğim kişilerin yapıyor olması. İYİ Parti’nin bundan sonra umut olma ihtimali kalmadı.  Bu sebeple biz kendi şahsiyetimizi, birikimimizi bir yerde heba etmemek için partiden istifa ediyor çünkü umut olmaktan çıktı. Bunların da yeni bir şey yapma ihtimaller kalmadı.  Oradakiler biz umut olacağız diyebilirler ama ne kadar haklı olduğumuzu görecekler.

“Kendi çıkarını düşünmeden ülkenin çıkarları anlayışıyla hareket edeceğini düşünmüştük, ama yanılmışız”

(Kongrede aday olacağınız söyleniyordu sorusuna) Benim aday olma gibi milletvekili olma gibi bir hırsım yoktu, böyle bir şeye ihtiyacımız yoktu. Biz bu yola çıkarken Türkiye’nin içinde bulunduğu durum ve son Anayasa değişikliği ile tek adam rejimine dönüşecek ve felaketleri göz ününe alarak aslında bu partiyi kurduk, ismi de ‘İyi’ydi,  İyi ismiyle anılıyordu, liyakatli insanlarla, tamamen Kuvay-ı  Milliye ruhuyla, saf,  kendi çıkarını düşünmeden ülkenin çıkarlarını  ön plana çıkaran bir anlayışla hareket edeceğini düşünmüştük, ama yanılmışız.

“Beraber olduğumuz arkadaşların milletvekilliğini tercih ettiklerini gördük” 

Peygamber efendimizin bir sözü var, her toplum layık olduğu şekilde yönetilir. Toplum eğer  arzu  edilenin dışında farklı bir yapılanma içerisindeyse  toplum  içerisinde sizin çok dil dökmeniniz işe  yaramıyor.  Çünkü anlattığınız kadar anlaşılıyor. Uygulayan insanlarda aynı mahiyette olunca olmuyor. Buz burada çok iyi niyetle çıktığımız yolda maalesef beraber olduğumuz arkadaşların bizim gibi aynı şekilde düşünmediklerini gördük, milletvekilliğini i tercih ettiklerini gördük.

“Oturup maaş alıp, çay içecekler”

Milletvekilliği ile başarıya ulaştuklarını zannettiklerini gördük.  Milletvekillerinin şu an yapacakları iş oturacaklar maaş alacaklar ve çay içecekler.

İstifa ederken neler söylediler?

Partinin kurucu üyeleri ve eski milletvekilleri Prof. Yusuf Halaçoğlu, Prof. Özcan Yeniçeri ve Nevzat Bor’un bugün düzenledikleri basın toplantısında yaptıkları önemli açıklamalar şöyle:

“Bir takım sözler verildi ama biz hep kandırıldık”

Nevzat Bor: Biz aslında topyekûn bir siyaset kurumunu oluşturan zihniyeti oluşturuyoruz. Biz aslında MHP'nin Genel Başkanlık yarışı sürecinde bir bu yerleşik düzene karşı bir isyan hareketi başlatılmıştı. Bütün Türk siyasetine örnek olacak siyasal parti düzenine geçilmesi bambaşka bir şey olsun diye murat edilmişti. O nedenler insanlar 40 yıllık yerlerinden kalkıp buraya geldi. Aynı şey olacaksa burada kalmanın bir anlamı yok. Kendi kendimizi inkar etmiş oluruz. Burada bir kurumsal yapı oluşturmak için tam demokratik insanların fikirlerinin tam yansıyacağı, ön seçimlerin olacağı, kuralların oluşacağı bir yapı olmak yerine Hanımefendi ne yaptıysa hepsine kapalı kapılar ardından karar verdi. Hiç kimseye sormadan, ben yaptım oldu. O zaman neden 40 yıllık partimizi bırakıp buralara geldik. Aynı senaryo, hastalıklar buraya taşınmışsa... Afyon'daki burnu kırılan arkadaşımız kibarca doğal bir eleştiri yaptı. İlk gençlik kolları genel başkanı, kaliteli bir hukukçu. Feci şekilde dövüldü. Meral Hanım bir şey der mi diye araya girmeye korktu insanlar. Bu Türkiye'de belli bir hastalık var bunu düzeltecek olan siyaset kurumunun kendisidir. Biz bunu yapmaya çalıştık ama başaramadık. Keşke böyle olmasaydı, keşke demokratik bir yapı olsaydı. Halk da bunun şeyini veriyor. İlk baştaki sempati, yüzde 20'ler, 25'lerdeyken kendinizi bu şekilde ifade ederken halk da gözlemliyor.

“İstifa edecek onlarca kurucu üye var; kongreyi bekliyor”

Kendi kafalarında bu işin bütün sorumlusu, başarısızlık varsa Ülkücüler olduğu için onlar da bir miktar tasfiye edilecekler. Başarısızlığın sebebini Ülkücüler olarak görüyorlar. İstifayı geri çektiyseniz kongrenin anlamı yok. Biz de diyoruz ki baştan beri kurgulanmış bir senaryoydu bu. Kaldı ki çok ağır baskı var. Başkanlık Divanı, 'Genel Başkan dışında kimse aday olmaya cüret edemez' diyor. Hanımefendi ne yaptıysa, hepsini kapalı kapılar ardında karar verdi. Hiç kimseye sormadan, 'ben yaptım oldu.' O zaman neden 40 yıllık partimizi bırakıp buralara geldik. Bir takım sözler verildi ama biz hep kandırıldık. Fatih Eryılmaz, gazi emniyet müdürümüz, istifa etti. Onun gibi daha bir sürü insan var. Kongreyi bekleyenler var. Bizleri destekleyen ama istifalarını sunmayan onlarca kurucu üye, onlarca teşkilatlarda kurucu olmayan başka kurumda olan insanlar var. Zihniyet değişir mi, diye bekliyorlar" dedi.

Prof. Halaçoğlu:  Afyonkarahisar'da yaptığımız değerlendirmeler üzerine tavırları gördük. 'İstifa ettim' demesine karşılık önüne yatmaya varıncaya kadar gösteriler tavırlar, eleştirilerin sadece vizyonsuzluk vesair gibi konularda kalması, genel başkanın evinin önüne kadar gidip aday olmayacağını açıklamasına rağmen hala aynı konuda, aynı şekilde davranılması, herhangi bir başka hukuki yolun bir işe yaramayacağını gösterdi. Delegeler tamamen kendi kontrollerinde. Eğer Genel Başkan samimi olsaydı istifasında ve aday olmama konusunda, diğerlerinin delegeler tarafından aday gösterilmesi söz konusu olduğunda 'ben böyle bir şeyi kabul etmiyorum' deyip hepsini reddedebilirdi ama öyle bir yol denemiyor.

Halaçoğlu,  Afyon kampında sadece konuştuğu için eski Gençlik Kolları Genel Başkanı Osman Ertürk Özel'e yumruk atıldığını, burnunun kırıldığını, ağzının yarıldığını belirterek “Konuşmayı bile hazmedemeyen bir ekip. Kaybetmesine rağmen kazandık diyen bir zihniyet ki burada. Kimse ilgilenmedi ben götürdüm hastaneye. Yumruk atan kişi bir milletvekilinin danışmanı yapıldı” diye konuştu.